Gündem ‘40 seneyi bu masada geçirdim’

‘40 seneyi bu masada geçirdim’

30.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye güncel sanatının en önemli mekânlarından Maçka Sanat Galerisi 40 yılın ardından veda ediyor. Kurucusu Rabia Çapa bundan sonraki projelerini anlattı

‘40 seneyi bu  masada geçirdim’

Türkiye’de kavramsal sanatın öncüsü olan ve çok sayıda ismi ağırlayarak açtığı sergilerle, düzenlediği söyleşilerle, yayımladığı kataloglarla bir okula dönüşen Maçka Sanat Galerisi, 40 yılın ardından yarın kapanıyor. Ancak galeri daha bir süre arşiv çalışmalarının sürdürüleceği bir mekân olarak var olacak. Galerinin kurucusu, Türkiye güncel sanatının en ilham verici isimlerinden Rabia Çapa ise galerideki masasından uzaklaşıp, Anadolu’ya seyahate çıkacak. Çapa’yla galeriyi geçen 40 yılı ve geleceği konuştuk...

Haberin Devamı

- Galerinin başlangıç hikâyesinden tekrar bahsedebilir miyiz?

Kardeşim Varlık’la 1976’da burayı açtık. Önce yeri ve mimar Mehmet Konuralp’i bulduk, sonra aydınlatmacı Şazi Sirel’i ve logomuz için grafiker Mengü Ertel’i aradık. Ardından Paris’e gittik ve Le France’ın sahibiyle görüştük. “Sanat tarihine üç beş kişi bırakırsanız iyi galericilik yaptınız demektir” dedi. Biz de öyle yapmaya çalıştık.

- Burası kavramsal sanatın öncüsü ve güncel sanatın önemli isimlerinin ilk ev sahibi oldu...

Bazı sanatçıları Amerika’dan, Paris’ten, Almanya’dan bulup getirmişizdir. ‘Türkiye Dışında Yaşayan Türk Sanatçıları’ sergisi deyip Hakkı Anlı’yı, Selim Turan’ı, Mübin Orhon’u 1977’de İstanbul’a getirerek dikkatleri onlar üzerine çektik.

Haberin Devamı

- 40 yıl uzun bir süre...

Uzun, hep şu masanın arkasındaydım. Şanslı bir galericiyim. Akşamları votkaya Can Yücel, Necati Cumalı, Aziz Nesin, Mengü Ertel, Füreya, Robert & Mualla Anhegger gelirdi. Onlar aramızdan teker teker ayrılana kadar galeride çok güzel bir atmosfer vardı. O öyle güzel bir şeydi ki Can Yücel şurada şiir okuduğu zaman gençlik gitmez, izlerdi.

- Siz neler yapmayı planlıyorsunuz ?

Biraz Anadolu’yu gezmek istiyorum. Anadolu gelin başlıkları, takıları, kıyafetleri benim merakım. 40 yıldır onu biraz ihmal ettim. Akademideyken başladığım bir şeydi.

‘Sanatçı resmi anlatmaktan hoşlanmaz’

- İlk kez kavramsal sanat işlerini insanlara anlatışınız nasıldı?


Resmi anlatmaktan hoşlanmam, sanatçılar da hoşlanmaz. Bakıp neyi anlıyorsan, o odur. İlk olarak Mehmet Güleryüz, Ömer Uluç, Alaettin Aksoy, Komet’le başladık. Sonra Serhat Kiraz, Şükrü Aysan, Sarkis, Füsun Onur ve Ayşe Erkmen’in içlerinde olduğu sanatçılarla çalışmaya devam ettik. Hep en yeniyi göstermek istiyorduk.