Gündem ‘Adsız komutan tehlikeyi fark etti’

‘Adsız komutan tehlikeyi fark etti’

09.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yeni Zelandalı askerlerin gözünden Çanakkale Savaşı’nı anlatan kitapta, Anzak isminin türeyişinden cephede yaşananlara ve Mustafa Kemal’e bakışa kadar birçok bilinmeyen yer alıyor

‘Adsız komutan tehlikeyi fark etti’

Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı dolayısıyla yayımlanan “Yeni Zelandalıların Öyküsü” adlı kitap bu ülkeden gelen askerlerin yaşadıklarını anlatıyor. Kitapta, Avustralyalılarla aralarında sanıldığı gibi sıcak ilişki olmadığı, Yeni Zelanda’ya dönen gazilerin hiçbir zaman hak ettikleri itibarı görmediği belirtilirken, Atatürk için “Tanınmamış Komutan Mustafa Kemal” ismi kullanılıyor.
Avustralya ve Yeni Zelanda’nın ulus bilincine erişmesini sağlayan Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümü nedeniyle İş Bankası Kültür Yayınları “Çanakkale: Yeni Zelandalıların Öyküsü” adlı yeni bir kitap yayınladı. Emekli albay ve tarihçi Christopher Pugsley’in, II. Elizabeth Yeni Zelanda Ordusu Müzesi’nde resmi savaş belgelerini, gazilerin hatıraları, kayıpların ailelerine mektuplarını inceleyerek yazdığı kitapta, “ANZAK” kelimesinin oluşmasından, Gelibolu’ya gelen Yeni Zelandalı askerlerin Avustralyalılar tarafından küçük görülmesine kadar pek çok bilinmeyen anlatılıyor.
Kitabın önsüzünü yazan Korgeneral Sir Leonard Thornthon’un, “Kaybetmiş olsak da efsaneleşmiş bir zaferin kazanılmasına katkıda bulunduk. Çok kuvvetli ve vatanlarına son derece bağlı bir düşman karşısında büyük bir başarı elde ettik. Gelibolu efsanesi Yeni Zelandalıların bilincinde doğruluğundan şüphe edilmeyecek bir biçimde kök saldı” ifadeleri bulunuyor.

25 Nisan 1915’te türedi
Kitapta Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (Australian and New Zealand Army Corps-ANZAC) “ANZAK” kelimesinin hikayesi şöyle anlatıyor:
“Ateş sesleri deniz üzerinden çıkarma yapılan kumsallar boyunca Türklerin kontrolündeki kıyıya yönelen gemilere kadar yankılandı. Önderlik eden gemilerden biri de Yeni Zelanda Seferi Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sir Alexander Godley’in sancak gemisi Lutzow’du. Kafilede 6 bin 324 Yeni Zelandalı vardı. Bu tümen, 1. Avustralya tümeniyle kolordu oluşturdu ve İngiliz dilinde yeni bir sözcük doğdu: ANZAK. O günün olayları ANZAK isminin efsaneleşmesine neden oldu.”

‘Türkler daha iyiydi’
Bir Yeni Zelandalı askerin mektubunda yer alan, “Avustralyalı kendini beğenmiş ukala ve salağın tekidir. Her şeyi kendisinin bildiğini sanır. Onlarla sürtüşme yaşanıyor” ifadelerinin bulunduğu kitapta, Atatürk’ten de şu sözlerle bahsediliyor:
“Çıkarma sabahında yüksek beklenti gerçekleşmedi. Mustafa Kemal adında o zamana kadar pek tanınmayan bir tümen komutanı, ANZAK çıkarmasından haberdardı. Tehlikenin farkındaydı, öncü alayını, Auckland Tugayı kumsalda dörtlü saf tutmaya başlarken karşı saldırıya geçirdi. Sayıca az olmalarına rağmen Türkler daha iyiydi. Saat 10’dan itibaren ilerleyişimiz durdu, Türklerin saldırıları saflarımızı tehdit etti.”

Haberin Devamı

Cephede hırsızlık sanat oldu
Kitapta cephe de şöyle anlatılıyor:
“Yeni Zelandalılar, dünyanın en büyük imparatorluğunun savaşı bu şekilde yürütmesine hayret etmişlerdi. Hep aynı olsa da yeteri kadar yiyecek vardı, ancak top mermisinden el bombasına, siperler için gerekli kereste ve demire kadar her şey eksikti. Reçel kutularından yapılan bombalar Türklerin el bombalarıyla boy ölçüyordu. Hırsızlık bir çeşit sanat dalı haline geldi. Ancak askerler sadece subayların ve diğer taburların eşyalarını çalıyor, kendi birliklerindeki askerlere ilişmiyordu.”