Gündem ‘Babalar saçını süpürge etmeli’

‘Babalar saçını süpürge etmeli’

18.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Otizm Babalar Meclisi’ üyeleri yaşadıklarını öğrencilerle paylaştı. Çocuklardan 1. derece sorumlu olduklarını söyleyen Seyhan Erdeniz, ‘Kendi kabuğunda yaşayan baba döneminin sona ermesi gerek’ dedi

‘Babalar saçını süpürge etmeli’

Dünya genelinde her 20 dakikada 1 çocuk otizm tanısı alırken, her 68 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor. Türkiye’de 0-18 yaş grubu arasında 352 bin otizmli çocuk ve gençten ancak 29 bin 905’i eğitim alabiliyor. Nüfusa projeksiyon yapıldığında Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 142 bin 586 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 4 milyon 568 bin aile ferdi bulunduğu tahmin ediliyor.

‘1. derece sorumlu’

Otizmli çocukların gelişimine yönelik önemli çalışmalardan biri geçtiğimiz gün Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Bilgi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Öğretim üyesi Çiğdem Ülker ile Soner Gül’ün öncülüğünde düzenlenen ‘Babalar Otizmi Anlatıyor’ etkinliğine, ‘Otizm Babalar Meclisi’ üyeleri Tolga Gökçe, Seyhan Erdeniz ve Mustafa Öztürk, yaşadıklarını öğrencilerle paylaştı. Otizmli Koral Erdeniz’in babası Seyhan Erdeniz, babaların da harekete geçme vakti geldiğini belirterek, “Türk aile yapısında çocukların manevi sorumluluğu annelerin omuzlarına yüklenir. Babalar olarak bu olgunun değişmesi gerektiğini düşünerek yola koyulduk. Çocuklarımızın eğitim ve gelişiminden birinci derece bizler de sorumluyuz. ‘Otizm Babalar Meclisi’ni hayata geçirerek bu bilincin oluşmasına öncülük etmek istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan
Otizm Eylem Planı hayata geçirilmez ise 2030’da 2 bebekten 1’i otizmli olarak dünyaya gelecek.

Çocukların kendilerini ifade edemedikleri andan itibaren öfkelenmeye başladıklarını dile getiren Erdeniz, “Birçok anne ve babanın süreç içerisinde ruhsal dengesi bozulabiliyor. Aile içi huzursuzluklar baş gösteriyor. Yuvayı dişi kuş yapar ancak biz babaların da çocuklarımızın eğitim, gelişim ve ihtiyaçları için harekete geçme zamanımız geldi. Artık televizyon karşısında maç izleyip, kendi kabuğunda yaşayan baba döneminin sona ermesi gerek. Klasikleşmiş davranış modellerini devam ettirmemiz evlatlarımıza zarar verecek” dedi.

Haberin Devamı

‘Oğlum için işimi bıraktım’

Özel bir üniversitede eğitim gören otizmli Süleyman Öztürk’ün babası Mustafa Öztürk ise, kendi durumundaki tüm babalara seslenerek, “Babalar otizmli çocukları için elini taşın altına koymalı. Evlatlarımızın eğitim ve gelişimi için her babanın evladıyla ilgilenmesi gerekiyor. Oğlum için işimi bıraktım. Her baba otizmli evladı için saçını süpürge etmeli. Tüm babalara seslenmek istiyorum: ‘Çocuğum gelişmez, bir şey yapamaz’ diyerek sorumluluktan kaçmayın! Normal çocuklar haftada 35 saat eğitim alırken, bizim çocuklarımız 2 saat danışmanlık hizmeti alıyor. Otizmli çocuklar için özel eğitim süresinin 35 saatin üzerine çıkarılması gerekir” dedi.

‘Benden sonra ne olacak?’

Tolga Gökçe ise en büyük endişelerinin çocuklarını gelecek kaygısı olduğunu söyleyerek, “Her gece yatağıma yattığımda, ‘Evladım benden sonra ne olacak?’ sorusu aklıma takılıyor. O anlarda büyük bir endişe duyup hüzünleniyorum. Bizim durumumuzda olan ailelerin yüzde 30’u boşanmış durumda. Ailelerin ne kadar yıprandığını sizlerin anlaması çok güç. Eşler olarak doğru yolu bulmak için çok çaba sarfediyoruz. Bu süreçte tartışmalar, küslükler, alınganlık oluyor. Çocuklarımızın sevgi ve ilgiye ihtiyacı var. Bu sadece annelerin sorumluluğunda olmamalı. Babaların sayısı arttıkça bu sorun daha kolay ortadan kalkacak” diye konuştu.