‘Bayramı ailece düzce’de geçiririz’

Deli Gönül’ün Türkan’ı Çiğdem Batur’la dizi başta olmak üzere, sevgilisi Onur Gülmek’le yapacağı programı, spora ilgisini ve bayram anılarını konuştuk.

Senaryoyu okurken Türkan karakterinde sizi çeken ne oldu?

Kendi içinde iyi bir kadın. İnsanları seven, onlara iyilik yapan ve kardeşine düşkün bir abla. Ailevi sorunları onda belli psikolojik sorunlara sebep olmuş. Üzerinde taşıması zor bir yük var. Aşık olup sonra haksızlığa uğradığını düşününce şeytani tarafı ortaya çıkıyor. Asıl cezbeden buydu. Şimdiye kadarki rollerimden çok farklı.

Türkan iş kadını ve sevdiği adamı merkezine alan birisi... Karaktere nasıl çalıştınız?

Buna benzer çok insan var etrafımızda. Ben bir projede yer almadığım zamanlarda da çalışıyorum. İnsanları izlemek ve incelemek asıl işim.

İki aşık çifti ayıran bir karakter olduğu için nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Sanıldığı gibi kötü yorumlar almıyorum. Türkan’ınki de gerçek. O aşık olduğunda Kadir’in hayatında kimse yoktu. Etik olmayan bir durum söz konusu değil. Fatmanur’un sonradan ortaya çıkması, hırçınlaşmasına neden oldu. Kadınsal bir durum biraz da...

Sizce gerçek aşk kişileri ayırabilir mi?

Şartlar, durumlar ve olaylar gereği ayrılmak zorunda kalabilir. Aşk yüreğinde yaşatmayı başarabildiğin sürece var olan bir duygu. Kalpler nerede olursa olsun birbiri için atar.

Kurban Bayramı size ne ifade ediyor, bayramları nasıl geçirirsiniz?

Biz bütün bayramları tüm akrabalar Düzce’de geçiririz. Ailenin en büyüğü olan halalarımızın evinde toplanırız. Aile geniş olduğu için sabah namazından sonra neredeyse 30 kişi kahvaltı etmek için bir araya geliriz. 7’den 70’e herkesin birlikte olduğu çok güzel zamanlardır. Bazen işlerimizden dolayı şehir dışında olmak zorunda olsam da aklım hep orada kalır.

Çocukluğunuzun bayramlarıyla bugünküler arasında nasıl farklar var?

Çocukluğumda hepimiz bir araya gelsek, oyunlar oynasak diye düşünürken, şimdiki çalışma temposunda bayram olsa da biraz tatil yapıp dinlensek diye düşünüyoruz. Biz o geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Bizde hâlâ büyükler çocuklara bayram harçlığı verir. O gelenek yıllar geçtikçe bize dönmeye başladı. Şimdi biz yeğenleri-
mize harçlık veriyoruz.

Bir bayram anınızı paylaşır mısınız?

Aklıma hep bahçede kesilen kurbanlar geliyor. Çocuk aklıyla geride durup korka korka izlerdik. Bahçede oynadığımız oyunlar, akşam üstü yapılan kavurmalar, hep birlikte yenen yemekler bayramın en güzel tarafı. Nesilden nesile geçecek bir gelenek bizimkisi.

‘Dizi medyumu gibiyim’

Dizi reytinglerde yükselişine devam ediyor. Bunun sırrı nedir?

Öncelikle işleyen bir baba kız hikayesi var. İnsanlar Şükran’ı (Hayal Ada Topakkaya’yı) izlerken mest oluyor. Her karakterin kendi içinde hayatları var. Tek bir konuya bağlı kalıp, iki saat insanları o konuyla sıkmıyoruz. Hayat nasıl akıyorsa, dizideki karakterlerin hayatları da öyle gelişiyor.

Senaryo seçimini yaparken, nelere dikkat ediyorsunuz?

İç sesim desem yalan olmaz. İyi senaryo okuduğumu düşünüyorum. Bir dizinin tutup tutmayacağını okuduğumda anlıyorum. Yanıldığım pek olmadı. Dizi medyumu gibiyim. Dile kolay 17 yıl olmuş.

‘Kozlarımızı paylaşıyoruz’

Erkek arkadaşınız Onur Gülmek’le yakın zamanda bir programa başlıyorsunuz. Sevgili olarak programda beraber olmanın ne gibi avantajları ya da dezavantajları olur?

Biz dezavantaj sayılabilecek her şeyi avantaja çevirme peşindeyiz. Birlikte olan iki insanın beraber iş yapması zordur kabul ediyorum. Programımız genelde ilişkiler üzerinden gittiği için biraz da kozları paylaşma boyutunda ilerliyor. Şimdiye kadar
iki bölüm çektik.

İzlerken o an yaşanan atışmalara gülüyoruz. Biraz da özeleştiri oluyor.

Atıcılık ve MuayThai sporlarıyla da yakından ilgileniyorsunuz. Sakatlanma gibi bir korkunuz oluyor mu?

Tekniğini bildiğim sporlarda öyle bir korkum olmuyor. Bazen morarmalar yaşanıyor. Görsel bir iş yaptığım
için biraz sıkıntı oluyor. O yüzden yazın MuayThai yapmayı tercih etmiyorum.

İlgilendiğiniz spor dallarında profesyonelleşmeyi düşünüyor musunuz?

MuayThai hocam bu konuda oldukça ısrarcı. Ona kalsa beni yurt dışında müsabakalara çıkaracak. Ben biraz çekingenim o konuda. Şimdilik inatlaşıyoruz.

Sosyal medyayı aktif kullanıyorsunuz. Nasıl mesajlar geliyor?

Geçen gün biri ‘Bana araba al, sana dokunmaz’ dedi. İlginç bir mantalite. En çok hoşuma gidenler ise yürekten, severek mesaj yollayanlar. İyi dileklerine ve dualarına o kadar inanıyorum ki; onların enerjisi beni koruyor, biliyorum.