‘Bebekleri istismara karşı ayırıyorlar’

Adana’da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan bir doktorun Milliyet’e anlattıkları, IŞİD saflarında savaşanların Türkiye’ye geçiş kolaylığını gözler önüne seriyor. Hastanede yaşadıkları sıkıntıları paylaşan ve ismini vermek istemeyen doktor, şunları söyledi:

“Onkoloji servisinde A.E. adında bir çocuk yatıyordu. Babası, ‘Ameliyat edecekseniz edin. Taburcu olmayacaksa ben savaşa gideceğim’ demiş hocaya. Çat pat Türkçe konuşuyordu. IŞİD saflarında savaşıyormuş. Çocukta tümör vardı. Vizitte anlattı hoca bunu bize. Kızı kemoterapi aldı ama kitle çok büyük olduğu için ameliyat olamadı. Adam ‘Geri geleceğim’ dedi giderken. Suriye’ye gittiler. Sınırı geçip giden çok insan var. Bazı hastaların babaları saklıyor. Gidiyorlar, kontrol için geri geliyorlar.

Çocuk onkoloji servisinde 20 yatak var. Şu an 18’inde Suriyeli çocuk hasta var. Kapasite yetmiyor, yer sıkıntısı çekiyoruz. Geçen günlerde Reyhanlı Devlet Hastanesi’nden bir Suriyeli hasta gönderdiler. Üzerinde kimlik yok, hiçbir şey yok. Sınırı tedavi için geçmişler. Reyhanlı’ya gitmişler, onlar da bize göndermiş. Her geleni yatıramıyoruz. Suriyeli hastalarla anlaşamıyoruz. Tercümanlar var hastanede. Hasta yakınları birbirlerine yardımcı oluyor. Anlaşabileceğim kadar Arapça öğrendim artık. Bazen anlaşamadığımızda telefonla Türkçe bilen birilerini arıyorlar, onlar üzerinden anlaşıyoruz.”

Korkuç bir iddia

Adana’da çalışan doktor, Suriyeli sığınmacıların kaldığı kamplarla ilgili olarak da korkunç bir iddiada bulundu. İstismara karşı yeni doğan bebeklerin cinsiyetlerine göre ayrıldığını belirterek, şöyle konuştu: “Hatay’dan tedavi için Adana’ya gelen çok sayıda Suriyeli var. Hastanelere kadınlar gelmiyor, genelde çocukları babaları getiriyor. Adana’da Suriyeli sığınmacıların kaldığı kampta kalan bir ailenin çocuğu olmuştu. Ancak yenidoğanın dış görünüşünden kız mı erkek mi olduğu ayırt edilemiyordu. Genetik sonuç ise henüz çıkmamıştı. Kamptan aradılar. Yenidoğanları cinsiyetlerine göre ayırıyorlarmış. Görevli kişi ısrarla yenidoğanın cinsiyetini sordu. Ben de, ‘Neden bu kadar zorluyorsunuz, henüz sonuçlar çıkmadı’ deyince, ‘Cinsiyetine göre ayırmak zorundayız, istismarlar olabiliyor’ dedi. Kendilerine genetik sonucu takip etmelerini söyleyerek telefonu kapattım.”