Cadde 'Bir hayalden yola çıktık'

'Bir hayalden yola çıktık'

15.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Misela adlı çanta markasıyla uluslararası başarıyı yakalayan Serra Türker, “İlk beş sene çok sıkıntılıydı. Marka yaratmak o kadar zor ki, ortada göstereceğiniz bir şey yok. Sadece kocaman bir hayalim vardı” dedi

Bir hayalden yola çıktık

İş dünyasının önde gelen isimlerinden Ali Nuri Türker ve eşi Dilek Türker’in üç kızından en büyüğü olan Serra Türker, Misela adlı çanta markasıyla tasarımcılık dünyasında emin adımlarla ilerliyor. Markayı Türkiye’den önce Ameri-ka’da tanıtan Türker’le Taksim Tünel’deki showroom’unda bir araya geldik.

Haberin Devamı

Bir hayalden yola çıktık

Yıllar öncesine dönecek olursak, başarılı resim çalışmalarınızla sanata olan yakınlığınıza şahit olmuştuk. Tasarımcılık da buradan mı başladı?
İç mekan ve tasarıma karşı merakım, ilkokul yıllarına kadar uzanıyor. Daha sonra güzel sanatların resim dalına yöneldim. Aile dostumuz ressam Reyhan Somuncuoğlu’nun kurslarına katıldım. Çalışmalarım başta babam olmak üzere, pek çok kişinin ilgisini çekti. Üniversite tercihimi de bu yönde kullanarak, Amerika’da tasarım ve mimari çalışmalar yapan Rhode Island School of Design’a kayıt oldum.
Okulumda iç mimarlığın daha çok mimari alana bağlı bir eğitim verdiğini görünce, bu bölümün bana uygun olmadığını anlayıp tekstile geçiş yaptım. Bu süreçte resim çalışmalarım, tekstille daha da pekişti. Böylelikle desen ve çizgileri çalışmalarımda daha rahat kullanma imkanım oldu.
Mezuniyet sonrası aile büyüklerim ilk başlarda aile şirketlerinde görev almamı istediler. Babam bizi o kadar özel yetiştirdi ki, neyi iyi yapıyorsak, ona yönelmemizi arzu etti. Kariyer planlarım arasında sanayicilik yoktu. Hep kendi yolumu çizmek için çabaladım. Bu, kolay olmadı, iğneden ipliğe kendi düzenimi kendim yarattım.
Baba - kız ilişkileriniz nasıl?
Babamın hayatımda çok büyük etkisi var. Hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Herkesin hamuruna göre yön veriyor. İlk işe başladığımda “İş hayatı sebat etmek demektir” sözleriyle bana tavsiyede bulundu. Şimdi daha iyi anlıyorum, insanın sebat ettikçe neler kazandığını. Küçük hesaplar ve planlar içinde olmamamızı öğütledi. Bu yüzden fikirlerine güvendiğim bir babam var diye bilirim.
Üç kardeşsiniz, neler paylaşırsınız?
Canım kardeşlerimden Lara avukat, Mina ise eğitimine devam ediyor. Neler neler paylaşmıyoruz ki... Üzerimize titreyen bir ailenin evlatlarıyız, abla olmak da gurur verici. Bir elmayı üçe bölün, işte biz oyuz. Hem arkadaşım, hem kardeşim, hem ablam, birbirimize hep desteğiz. En önemlisi de, biliyorsunuz markamın adı Misela; Mina, Serra ve Lara isimlerinden oluşuyor.
Amerika doğumlu Misela’nın serüveni nasıl başladı?
Çanta tasarlamaya başladığımız zaman babamla “İleride bir şirket kurarsak adı ne olur?” diye fikir jimnastiği yapardık. Bir gün Amerika’da okuluma devam ederken, babam aradı ve “Kızım, sizin isimlerinizden yola çıkarak bir şirket kuralım ne dersin?’ diye sordu. İşte Misela öyle ortaya çıktı.
Tasarladığınız çantalarla uluslararası alanda bir marka yarattınız. Bu sektörle nasıl tanıştınız?
Kumaş tasarla, desen yap ve örgü ör derken okulda başarı bir alt yapı oluşturdum. Mezuniyetin ardından önümde iki yol vardı; ya kıyafetlere yönelecektim ya da iç mekan tasarımlarına yoğunlaşacaktım. Ama içimde hep moda vardı.
New York’ta Tocca adlı bir şirkette tektstil tasarımcısı olarak çalışmaya başladım. Sade ve gösterişten uzak bir insan olarak o kadar çok tasarımcı var ki, onların arasından sıyrılmak olağanüstü bir kabiliyet gerektiriyordu.
Bu arada Parsons School’da hafta sonları dizayn dersleri almaya başladım. Gündüzleri şirkete, geceleri kendime çalıştım. İlk koleksiyonumu sabırsız bir insan olduğum için hemen çıkardım. O sırada İstanbul’a gelip, kumaş alıp minik aksesuarlarla harmanladığım ilk koleksiyonum inanılmaz beğeni topladı.

Haberin Devamı

‘Kardeşlerim ilham kaynaklarım’

Haberin Devamı

Tasarımları yaratırken kendimi ve kadınları düşünürüm. Kadınları, neyi, nasıl kullanmak ister diye hayal ederim. Annem ve kardeşlerim en büyük ilham kaynaklarım. Herkes farklı tarzda çanta seviyor, buna hitap eden model üretmek çok önemli. Farklı insanlar tanıdıkça, kafamda farklı tasarımlar üretiyorum.

Haberin Devamı

Bir hayalden yola çıktık

Özel hayata vakti yok

“Bu sıralar özel hayatıma vakit ayıramıyorum. Günlerim Bayrampaşa’daki atölye, showroom ve mağaza arasındaki üçgende geçiyor. Ufukta evlilik yok... Kardeşim Lara kısa bir süre önce evlendi, inşallah sıra bize de gelir...”

Bu yılın renkleri
“Bu yılki koleksiyonlarımızda pek çok çeşit renk ve şekil var. Gündüz, gece, abiye ve spor tarzlarda çantalar mevcut... Ismarlama da olsa hizmet veriyoruz. Bu yılın baharında renkler açık kayısı, mavi ve pudradan oluşuyor.”

‘Marka yaratmak o kadar zor ki’

Haberin Devamı

Tasarladığınız çantalar olay oldu... Marka olmak nasıl bir duygu?
Çok enterasan bir duygu, gerçekle gerçek dışı bir yerde... Bugün yaptığımız çalışmaların karşılığını görmek, hoş bir haz. Ne kadar çok çalışıp yeni ürünler çıkarırsam, o kadar mutlu oluyorum. Bu mutluluğu bizler kadar Misela kullananlar da yaşıyor. Heidi Klum, Jessica Alba ve Aerin Lauder gibi dünyaca ünlü isimlerin taşıması bize güç veriyor.
Modanın kalbinde marka olmak kolay değil. Bu süreçte neler yaşadınız?
Meslekte çok şükür, sekizinci yılımızı bitirip dokuza doğru gidiyoruz. İlk beş sene çok sıkıntılıydı çünkü kocaman bir hayalim vardı. Marka yaratmak o kadar zor ki... Göstereceğiniz bir şey yok, her taşı koymak zaman alıyor ve oturması lazım. Daha yolun başındayız ama iyi yerlere geleceğime inanıyorum. Şimdi merkezimiz Tünel’de Harvey Nichols ve Beymen Midnight Ekspres’te satışlarımız var. Ayrıca yurt dışı satış noktalarımızın yanı sıra internetten de hizmet veriyoruz. İlk butiğim, Asmalımescit’te 13 metrekarelik küçük bir dükkandı. Müşterilerimiz gayet bilinçli; nerede, ne şekilde alışveriş yapacaklarını çok iyi biliyorlar. İyi gidiyoruz, hedefimiz yüksek.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Tasarımlarımız tüm dünyada ses getirmeye başladı. İnşallah 10’uncu yılımızda ürettiğimiz koleksiyonlarla müşterilerimize en iyi hizmeti verebiliriz.