14.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
DHA
“Ak Parti 7 Haziran’da seçim programını tamamen başkanlık sistemi üzerine kurdu ve bu hatırlarsanız çözüm süreciyle birlikte değerlendirilmişti. Biz bunun karşısında durduk. Partimizin çizgisine dayandırarak politikamızı belirledik. Hem 7 Haziran, hem 1 Kasım’da bunun üzerine gittik. 7 Haziran’da millete gidildi, millet bunu tasvip etmedi. Ak Parti’nin oy oranı düştü. Dolayısıyla onlar da 1 Kasım’da başkanlık sistemini hiç dillendirmeden koalisyon hükümetlerinin kötülüklerinden bahsederek tek parti iktidarının lazım geldiğini ileri sürerek politika izledi. Biz MHP’nin çizgisindeyiz. Ülkücü iradenin, Türk milliyetçilerin görüşü doğrultusunda hareket ediyoruz. Ülkücüler de ‘hayır’ diyor.
‘Tartışma olmadı’
Dolayısıyla biz gerçek Milliyetçi Hareket Partisi’nin programının, beyannamesinin ve ülkücü iradenin temsilcisiyiz. Partimiz de bu saate kadar bizimle, partinin diğer yürütme kurulu dahil, kongre üyeleri dahil, bu yönde bir tartışma olmadı. ‘Evet’ mi diyelim, ‘hayır’ mı diyelim şeklinde bir görüş alınmadı. Bu nedenle parti disiplinini bozan bir hareket içinde hiç olmadık.”