‘Bizler üzerimize düşeni yapacağız’

Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 6 saat ifade veren eşi Şengül Hablemitoğlu, “Dosyanın bugüne kadar karartıldığını ve gerekli incelemelerin yapılmasına engel olunduğunu da öğrendik” dedi.

2002 tarihinde evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldürülen Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında yaklaşık 6 saat ifade verdi. İfadesinin ardından yaptığı açıklamalar basına da yansıyan Hablemitoğlu, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’in dosyaya oldukça hakim olduğunu belirterek, “14 yıldır ilk defa dosya ile ilgilenildiğine tanıklık ediyoruz. Güvendik ve umutlandık” dedi. Hablemitoğlu, “Dosyanın bugüne kadar karartıldığını ve gerekli incelemelerin yapılmasına engel olunduğunu da öğrendik” ifadelerini kullandı. Hablemitoğlu’nun basına da yansıyan açıklamaları şöyle:

‘Söyleyeceğim bu kadar’

“Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’le görüştük. Kendisi Hablemitoğlu suikastı ile ilgileniyor. Son derece hakim dosyaya ve eksikliklere. 14 yıldır ilk defa dosya ile ilgilenildiğine tanıklık ediyoruz. Güvendik ve umutlandık. Hem süreci, geçen zamanda karşılaştıklarımızı hem de atılacak adımları değerlendirdik. Soruşturma yeniden başlamış durumda. Görüşme 6 saat sürdü. Dosyanın bugüne kadar karartıldığını ve gerekli incelemelerin yapılmasına engel olunduğunu da öğrendik. Gizlilik kararı var, o yüzden söyleyebileceklerim bu kadar.”

Şengül Hablemitoğlu, twitter hesabından da, “14 yıl sonra bir savcı göreve gelip bu suikastle ilgilenmişse, ‘aa hayır olmaz ben size güvenmiyorum’ deme lüksümüz yoktur. Bunca yıl sonra bir çalışma var ve bizler üzerimize düşeni yapacağız. Bu böyle biline” diye yazdı.

Şengül Hablemitoğlu’na, cinayet sabahı eşinin kullandığı aynı model ve renkte farklı bir aracın içinde gördüğü kişinin emniyette teşhis ettirilmesine karşın, teşhis edilen kişiyle ilgili bugüne kadar bir takip yapıldığı bilgisine ulaşılmamıştı. Hablemitoğlu’nun, hem teşhis ettiği hem de teşhisi yaptıran polis memurunu aynı biçimde hatırladığı bildirilmişti.