Galatasaray "Bu daha başlangıç"

"Bu daha başlangıç"

04.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

"Bu şampiyonluk sadece bir başlangıç. Avrupa’da başarılı olmak istiyoruz. Tekrar tekrar şampiyon olmak istiyoruz. Kupa kazanmak istiyoruz. Kariyerinizde aldığınız her bir kupa ve her bir başarı size o kadar haz veriyor. Bu şampiyonluğu biz 2 gün sonra unuttuk. Doyum diye bir şey yok."

Bu daha başlangıç

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ - 3

Haberin Devamı

Selçuk İnan, 4. yıldızın öyküsünü Milliyet için kaleme aldı...

Hamza Hoca’nın geleceğini ilk Abdurrahim Ağabey’den duydum. Çok sevindim. Ne yalan söyleyeyim, Milli Takım’dayken çok sohbetimiz oluyordu. Futbol dışında da... Bazı kötü giden şeyleri nasıl düzeltebiliriz diye konuşurduk. O konuda çok yüksek bilgili bir insan... Futboldaki başarısını zaten biliyoruz. Bir de bizimle arkadaş olabilecek bir insandı.

Ama Gaziantep’e giderken başımızda o yoktu. Son dakikalarda Burak’ın golüyle 1-0 kazandık. Taffarel, antrenör olarak başımızdaydı. Ona sorsanız, dünyanın en iyi hocası kendisi. Yüzde 100’le oynuyor! Teknik direktör olarak hiç mağlubiyeti yok. Doğru söylüyor aslında. ‘Dünyanın en iyi hocası bu yüzden benim’ diyor. Taffarel artık hocamız değil arkadaşımız... Öyle görüyoruz. Yemeklerde bile hocanın masasından çok bizlerin yanında... Çok değerli bir insan...

Haberin Devamı

Hoca endişesizdi

Gaziantep maçı öncesi, kendimiz için oynamamızı söyledi. Hep inançlıydık aslında. Bu çok önemli bir detay. İnanmak başarmanın yarısı derler. Ben buna hep inanırım. Ne olursa olsun bu sene pes etmeme vardı bizde. Hiç pes etmedik. Son dakika golleri, geri dönüşler bunun göstergesi...

Hamza Hoca ise ilk Eskişehir ile oynadığımız kupa maçında başımızdaydı. Gaziantep’ten dönmüş ve yorgunduk. Hamza hoca hepimizin oynamasını istedi. İlk maçıydı. 4-2’lik galibiyetle ‘Hoş geldin’ dedik.

Asıl hedefimiz 4. yıldızdı. Akhisar maçı vardı önümüzde... Hocamızın eski takımıydı. Kupadan sonra ligde de galibiyet alarak başlamak onun için de güzel oldu. Ama inanır mısınız ilk geldiğinden beri hiç endişesi yoktu, “Merak etmeyin, biz sadece inanalım, birbirimizi sevelim” diyordu.

Özgür bıraktı bizi

Çok özgür bıraktı bizi... Hep güvendi. Motivasyonumuz daha da arttı.

Konya deplasmanı bizim tavan yaptığımız maç diyebilirim. Bazen bir maç oynarsınız ve bizi kimse yenemez dersiniz ya... Öyle maçlardan biriydi. Huzur, mutluluk ve iyi oyunda tavan yaptığımız maçtı. Birbirimize inancın en fazla olduğu maç diyebilirim. Belki de Hamza Hoca, o karşılaşmadan sonra, “Evet bu işi götürebiliriz” demiştir.

Haberin Devamı

Sonraki hafta çok zorlandık ama... Mersin maçları nedense hep zor geçiyor. Mersin gerçekten çok güçlü bir takım. Oyun anlayışları oynatmamaya yönelik olduğu için daha çok zorlanacağımızı biliyorduk. Kilidi açmanın zor olduğunu biliyorduk. Ama dediğim gibi 5-0’lık galibiyetten sonra o inanç galibiyeti getirdi belki de. Bu maçı kaybederiz diye hiç düşünmedik.

Gençlerbirliği maçında bu seri son buldu. Büyük takımlarda bazen böyle maçlar olabiliyor. 1-0 öndeydik ama Gençlerbirliği de gelmiyordu üzerimize. Futbolda uyutma tabiri vardır ya, aynen öyle bir durumdu. Saha da çok kötüydü. Beklemediğimiz bir anda bir gol yedik. O maç da belki de Beşiktaş maçını kazanmamızı sağladı.

Ön plana çıkan yok

Büyük maçları iyi oynadık genelde. 4 yıldır buradayım ve derbi maçlarda iyi bir yüzde tutturduk. Büyük ve kariyerli oyuncular var bizim takımda. Bu sene, hatta 4 senedir alınması gereken maçları aldık. Bu da öyle bir maçtı. Bizim yarışta olmamız için mutlaka kazanmamız gerekiyordu. Beşiktaş bizi yenerse puan farkı 6’ya çıkacaktı. Biz yendik ve aynı puanda olduk. Nasıl oynanması gerektiğini bilen bir takımız. O maç, önemli bir kırılma maçıydı. Sağlam tutunmamıza neden oldu.

Haberin Devamı

Hep maçı kazanarak şampiyon oluruz. Başakşehir-Fenerbahçe maçı öncesi arkadaşlarıma, “Bir kere de evimizde kutlayalım. Hep beraber maçı izleyelim” dedik. Gelebilenler geldi.

Başakşehir gerçekten çok güçlü bir takım. Çok ümidim vardı. Çok güçlüler. UEFA’ya gitmeyi hak ettiler. Orada da başarılı olacaklarını düşünüyorum.

Doğruyu söylemek gerekirse bizim takımda bu sene öyle ön plana çıkacak bir isim yok. Herkes verilmiş olan görevi yaptı. Ben oynamasam ve yerime bir başkası geçse benim yaptıklarımı da yapabilirdi ya da bir başkası oynamasa ve yerine bir başkası geçse birşeyler yapabilirdi. Bunu bilemeyiz. Ama herkes mevkisinin gereğini yaptı. En önemlisi herkes mücadele etti.

Bu aslında bizim için bir başlangıçtı. Böyle başlamak güven açısından çok önemli. Çünkü kulüp zor bir dönemden geçiyordu. Maddi ve manevi sıkıntılar vardı. Bu şampiyonluk bizim için çok çok önemliydi.

Haberin Devamı

Ama bu sadece bir başlangıç. Avrupa’da başarılı olmak istiyoruz. Tekrar tekrar şampiyon olmak istiyoruz. Kariyerinizde aldığınız her bir kupa ve her bir başarı size o kadar haz veriyor. Bu şampiyonluğu biz 2 gün sonra unuttuk. Doyum diye bir şey yok.

Ne gerek var!

Kek kalıbı benzetmesi yapılan dört yıldızlı fotoğraf için sezon başında, “Ne gerek var” demiştik. Ama o kadar çok inanmışlardı ki, bizi de inandırdılar. Bizim oraya girmemiz inanç göstergesiydi dememiz o yüzden oldu.

Bursa maçında Burak ve Semih’le beraber ben de yoktum. Bursa bu sezon çok iyi futbol oynadı. O maç sahamızda 2-2 bitse de kaybedilmiş 2 puan değil, kazanılmış 1 puan vardı. Ben dışardan izledim o maçı ve öyle dedim. Kötü oynadığınız maçlarda aldığınız puanlar çok önemli.

Eskişehir maçı da ona benzerdi. Eskişehir’e nedense son dönemde gol atamıyorduk. Galatasaray’a geldiğimden beri onlarla oynadığımız maçlar genelde 0-0 bitiyordu. Oradan ilk defa galibiyetle döndük. Benim için kırılma maçıydı.

Erciyes galibiyetinden sonra Kadıköy’e gittik. Fenerbahçe maçı stratejik bir maçtı aslında. Önemli bir avantajımız vardı. Çok iyi de başladığımızı düşünüyorum. Rakibe pozisyon da vermedik. İstediğimiz bir zaman vardı ve onu da yakaladık.

70’inci dakikaya kadar oyunu hep ortada götürdük. Fenerbahçe uzun toplarla baskılı görünmüş ama pozisyonları yoktu. Tam bizim istediğimiz bir oyun başlamıştı. Onlara galibiyet lazım olduğu için bir orta çıkarıp forvet aldı. Bu da bizim işimize geldi doğrusu. Sahanın içinde bile bunu konuşuyorduk. Topun bizde kalması ve oynamamız lazım diye...

Bir anda kontratakta golü yedik. 0-0 bizim için çok iyi bir skordu. Yılların vermiş olduğu beklenti, taraftarın galibiyet istemesi o anda ister istemez öne gitmemizi sağladı. Biz gol atalım düşüncesindeydik. Yediğimiz gol bizi çok üzdü. Yine de 1-1 bitirebilirdik. Yasin’in kaçırdığı fırsat belki de en net pozisyondu.

Beşiktaş maçına hiç şampiyonluk maçı diye bakmadık. 34. hafta yani son düdükle bu iş biter diye düşünüyorduk. Üç orta saha çıktık. Ben ve Melo’nun yanısıra hoca Hamit’i de tercih etti. Önde oyunu tutmamız gerektiğini anlattı. Maça da çok iyi başladık. İki tane pozisyon yakaladık. Biri gol oldu. Oyuna geldiğimizde, genelde Beşiktaş bizden daha iyiydi. Bir de rahatlık performansı vardır futbolda... Rakibinizi belli bir bölgenin içine sokmadan oynamasına izin verirsiniz.

Beşiktaş’ın sadece duran toptan Demba Ba ile yakalamış olduğu, direkten dönen bir pozisyon vardı. Bence o maçı oynanması gerektiği gibi oynadık. Umut’a yapılmış bir penaltı pozisyonu vardı. 2-0’ı daha önce bulabilirdik. Beşiktaş maçını kazandıktan sonra da, ‘Artık şampiyonuz’ demedim. Hayatımda hep garantici oldum.

Kek kalıbı benzetmesi yapılan dört yıldızlı fotoğraf için sezon başında, “Ne gerek var” demiştik. Ama o kadar çok inanmışlardı ki, bizi de inandırdılar. Bizim oraya girmemiz inanç göstergesiydi dememiz o yüzden oldu.

Balta bizi hayata döndürdü

Trabzonspor yenilgisinden sonra evimizde Gaziantep’e karşı çok zorlandık. Ama Hakan Balta’nın son dakikalardaki golü bizi tekrar hayata döndürdü. Hakan benim 10-11 yıllık arkadaşım. Futbol bilgisi en üst düzeyde olan oyunculardan... Fiziksel olarak da kendini çok iyi hazırlar. En önemli özelliği de yapıcı olması. Oynamadığı zamanlarda da arkadaşlarını motive etmesini bilir. Belki birinci adam diye bakılmadı ama bu sene birinci adamdı. Sezon başından beri kornerler için aramızda geçen bir diyalog vardı. Ama denk gelmiyordu. O an göz göze geldik. Güzel bir gol oldu.

Türkiye’de futbolcu kalmaz

Başakşehir maçını 2-2 bitirmek, Kasımpaşa maçını mutlaka kazanmamız demekti. Belki o maçı kaybetsek, bugün 4. yıldızı takamayacaktık. Maç yeni başlamış. Galatasaraylılık alışkanlığı ve de Hamza hocanın da bu şekilde düşünmesi ve teşvik etmesi ile inanılmaz bir şekilde gol atmak için hemen yüklenmeye başladık. Üstelik bunu bütün takım olarak yaptık. Geride çok boşluklar verdik. 2 tane de gol yedik zaten.

Ama soyunma odasına girdiğimizde inanır mısınız kimse, “Bu maç gitti” demedi. “Biz bu maçı çeviririz” diyorduk. Kasımpaşa’da Mersin maçındaki gibi geri dönüş zor olmadı. Çünkü rakip oynamaya çalışan bir takımdı.

Eski takım arkadaşımız Veysel Sarı ile ilgili tartışmalar neredeyse maçın önüne geçti. Veysel’i çok beğeniyorum. Hatta bana sorarsanız stoper de oynatırım. Çok güçlü ve fedakâr bir oyuncu. Türkiye’de artık futbolcuları o kadar zor durumda bırakıyorlar ki... Önümüzdeki sene şampiyonluk mücadelesi sürerken bu tartışmalarla 4 büyüklerde oynamış bir futbolcu eski takımına karşı nasıl oynayabilecek? Bunu hiç düşünmüyor mu insanlar? Bir tane arkasına atılan bir toptan dolayı Veysel yerden yere vurulacaksa Türkiye’de futbolcu kalmaz.

Olayın Trabzon’a mal edilmesi beni üzdü

Eski takımım Trabzonspor bu sene bizden 6 puan aldı. Trabzon’daki maç, yaşanmış olan üzücü bir olaydan sonra oynandı. Fenerbahçe’nin yaşamış olduğu talihsiz bir olay. Çok üzülmüştüm. Tekrar geçmiş olsun diyeyim. Ama bunun Trabzon’a mal edilmesi de beni üzmüştü.

Ben onların nasıl insanlar olduğunu da çok iyi biliyorum. Trabzon’un futbola bakışını da çok iyi bildiğim için onlar adına da üzülmüştüm. Onlar da kendi üzerlerine atılmasını hazmedememişlerdi. Bu olay sonrası maç oynadık. Çok inançlıydılar. Onların da gardını düşürmeyi başardık yine de... 1-1’e geldikten sonra önemli pozisyonlarımız da vardı. O maç benim de çok üzüldüğüm bir maçtı.

Çifte düğün!

İnşallah 16 Haziran’da düğünüm var. 1 sene önce hep beraber oturup bu tarihe karar verdik. Ama hiçbir hazırlık yapamadım. Şampiyonluk için o kadar soyutlamışım ki kendimi hayattan... Şimdi işleri halletmek için çok yoruluyorum. Çifte düğün benim için çok önemliydi. Arkadaşlarımın hepsi düğüne gelecekleri için en mutlu günümde onları mutlu görmek istemiştim. Çok şanslıyız. Bu unutulmayacak şampiyonlukta emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.