‘Bu film bir nevi antidepresan’

‘Geniş Aile 2: Her Türlü’yü neden izleyelim? Nasıl bir film oldu?

Ufuk Özkan: Filmimiz, hayattan bir mola almak, gündelik rutinden kurtulmak ve dibine kadar eğlenmek için bir nevi antidepresan. ‘Geniş Aile’, her türlü eğlendirir.

Özge Ulusoy: Zaten kalitesini kanıtlamış bir iş. Bu filmde aynı şekilde kaliteli oldu. Garanti verebilirim ki, çok komik. Biraz kafa dağıtmak, günlük hayattan uzaklaşmak için şahane bir kaçamak olabilir.

Neden bu kadar sevildi sizce? Yıllar sonra filmlerinin yapılmasının sebebi ne?

U.Ö.: Karikatür dergilerinden, etten kemiğe bürünen insanlara dönüştü yazarımız Cüneyt İnay sayesinde. Ayrıca bir araya gelen kadronun uyumu, o lafların seyirciye geçmesi, hatta birçoğunun dillere pelesenk oluşu yepyeni bir komedi diliydi. Senaryosu çok farklıydı ve sulu bir komedi değildi. Aşk da, kavga da, üzüntü de çok inandırıcıydı.

2011 yılında bittiğinden itibaren sevenlerimiz tarafından film olması yolunda çok istek alıyorduk. Dört yıllık bir rötardan sonra yapımcımız Ahmet Kayımtu, “Hadi gelin yapıştırıyoruz!” dedi ve geçen yaz ‘Geniş Aile: Yapıştır’ı yaptık. Yapıştığı yerde izi kaldı, “Ee o zaman neden ikincisini yapmayalım?” dedik ve çektik. İnşallah her sene en az bir ‘Geniş Aile’
serisi olur.

Siz projeye nasıl dahil oldunuz?

Ö.U.: Yapım şirketinden teklif geldi ama öncesinde ailece ‘Geniş Aile’yi izliyorduk. İlk filmi de çok beğenmiştim. Yeni projenin senaryosunu da sevdim ve kendimi ‘Geniş Aile’nin bir parçası olarak buldum.

Çekimler nasıl geçti?

Ö.U.: Ekibin bir kısmını zaten tanıyordum, mesela Ufuk’la daha önce çalışmıştık. Yeni tanıştığım oyuncu arkadaşlarımla da kaynaşmamız bir saat sürmedi. Yönetmenimiz, yapım şirketimiz ve tüm oyuncu arkadaşlarım o kadar profesyoneller ki, çalışmak çok keyifliydi. Çekimler nasıl başladı, nasıl bitti anlamadım.

U.Ö.: Özge, hakikaten çok disiplinli, uyumlu, profesyonel ve ağzıyla kalbi bir. Çok naif ve sıfır ego. Bu özelliklere sahip olmak bizim sektörde çok zordur. Tanıdığım ve çalışmaktan zevk aldığım bir insan.

‘Tetikte yaşıyoruz’

‘Geniş Aile’nin hayatınızdaki yeri nedir?

Oyuncu olarak her şeyin başladığı değil, değiştiği yönde etkisi oldu. “Aa şu o oyuncu değil miydi?” yerine “Cevahir” diye bağıran ve seslenenlere dönüştü. Göz önünde olmaya başladık hepimiz, acayip bir şey oldu, tsunami gibi. Çok özlüyorum ‘Geniş Aile’yi’...

Gişede komedi filmlerinin ağırlıkta olmasını neye bağlıyorsunuz?

Son zamanlarda kötülüklere maruz kaldık. Milletimize de bu kötü enerji yayıldı. Sosyal hayatımızda çok tahammülsüz ve tabiri caizse tetikte yaşıyor olduk. Çok bunaldık. Komedi filmleri daha çok olsun, gerginliği atalım, biraz gülelim ve rahatlayalım diye düşünüyorum.

Gündeminizde film dışında neler var?‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ yarışması devam ediyor. ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ adlı dizimiz de çok iyi bir başlangıç yaptı, reytingimiz de giderek yükseliyor.

‘Peşinden koşulan bir kız değildim’

Komedi oyunculuğunu sevdiniz mi?

Komedi oynarken hem çok eğleniyorum hem de insanları güldürüp, eğlendirdiğimi düşünüp
mutlu oluyorum.

Canlandırdığınız Şebnem karakteri için Cevahir ve Bilal birbiriyle kapışıyor. Sizin de
hayatınızda erkekler peşinizden koştu mu?

Çok peşinden koşulan bir kız değildim. Koştularsa da hiç anlamadım.

30’lu yaşlar neleri değiştirdi?

Daha seçici ve sabırlı oluyorsunuz. İnsanlara bakış açınız biraz daha değişiyor.

Özge Ulusoy ekranda göründüğünün dışında nasıl bir kadın?

Aslında arkadaşlarım beni çok komik bulur, evcimenimdir. Ailem ve sevdiklerimle vakit geçirmeyi çok severim ve bu beni motive eder.

Program çekimleri nasıl gidiyor? Yoğun tempoya alıştınız mı?

Evet, yoğun çalışıyorum ama koşturmayı sevdiğim için bu durum beni motive ediyor. Lifetime’da hafta içi yayınlanan bir programım var. Daha çok kadınların sorularına cevap aradığımız bir yapım...