‘Bu filmle seyirciye borcumuzu ödedik’

Cuma günü vizyona giren ‘Çalgı Çengi İkimiz’ vesilesiyle Ahmet Kural ve Murat Cemcir’le buluştuk. Altı yıl sonra filmin ikincisini çeken ikili, projenin hayata geçmesinin neden bu kadar geciktiğini, seyircinin neden komedi filmlerini tercih ettiğini ve planlarını anlattı.

Filmin ikincisi için neden bu kadar beklediniz?

Murat Cemcir: Evet arayı açtık, altıyıl oldu. Sözleşme imzaladık, kutlamayemekleri yedik ama bir türlü yapamadık. Hakikaten ‘Çalgı Çengi İkimiz’i üç keremasada çektik ama orada kaldı.

Ahmet Kural: Her seferinde başka işler yaptık. ‘İşler Güçler’, ‘Kardeş Payı’ ve ‘Düğün Dernek’. Nasip bu zamanaymış.

M.C.: Bu süreçte çok da zorlamamayı öğrendik. Bir de herkes ‘Düğün Dernek 2’yi bekliyordu. Seyirciyi mutlu ettik,

bu defa da biz mutlu olalım istedik.

Üzerine çok koyduğunuz kesin. Seyirciyi nasıl bir film bekliyor?

A.K.: ‘Çalgı Çengi İkimiz’, şu ana kadar yaptığımız en hareketli, komik ve aksiyonu bol filmimiz oldu. ‘Düğün Dernek’ ve ‘Çalgı Çengi’ karışımı. ‘Çalgı Çengi’nin naifliği, ‘Düğün Dernek’in aksiyonu var.

M.C.: Bu film, ilk defa her şeyiyle

bize ait. Mafya tarafından düğün şarkıcılığı yaptırılan Salih ve Gürkan, esasında en çok istediği şeylerden sınanıyor. Ben evlenmeyi çok istiyorum, Gürkan da rüyalar görüyor, star olmak istiyor. En kalabalık kadrolu filmimiz. Çalgılı çengili acayip bir şey yaptık. Üzerimizden de büyük bir yük kalkmış oldu. Kim görse “Çalgı Çengi ne zaman?” diyordu. Bu film, seyirciye borcumuzdu. Biz borcumuzu ödedik, umarım onlar da borçlarını almaya sinemaya gider.

“En az 5 milyon gişe yapar” yorumları üzerinizde baskı yaratıyor mu?

M.C.: ‘Çalgı Çengi’yi yaptığımız zaman rakam konuşmuştuk. Yapımcımız Cem Yılmaz’a “En az 1 milyon seyirci yaparız” demiştik. 59 bin 736 kişi tarafından izlendi. Sonra konuşmayı bıraktık. Büyüsünü bozacakmışız gibi geliyor.

A.K.: Merak içerisindeyiz ama ‘Şu kadar yapar’ dediğimiz bir durum yok. ‘Düğün Dernek’i rekor kıracağını bilmeden çekmiştik, bu da öyle oldu. 60 bin yapacakmış gibi çektik. İlkini geçiyor (gülüyor). Olaya, hikayenin başladığı yerden bakıyoruz.

Terör olayları sinema sektörünü de etkiledi. Bu ortamda film yapmak konusunda bir endişeniz oldu mu?

M.C.: Bence bunu engelemenin tek yolu, daha çok insanın bir araya gelip, konuşması. Bu tür etkinlikler de insanların sosyalleştiği yerler. Düşünsenize 6 milyon insanın dört hafta içerisinde bir araya geldiğini. Bu sinema haricinde nasıl olabilir? O anlamda sinema çok değerli. İnsanları mutlu etmek zorundayız. Umuda ve gülmeye ihtiyaçları var. Gam ve keder nereye kadar? Kim değiştirecek bu gidişatı? Sorunlardan kaçmamak, bilakis üstüne gitmek lazım.

A.K.: İnsanların moral bulmaya ihtiyaçları var.

‘Şahan’la rakip değiliz’

Şahan Gökbakar’la sizi rakip gösteriyorlar...

M.C.: Gösterildikama Şahan’ında, bizim de öyle birdüşüncemiz yok. Düşünsene Tolstoy ve Dostoyevski rakipmiş. Dünyanın en saçma şeyi! O da güldürüyor insanları, biz de. O bizi geçsin, biz onu geçelim, daha çok insan sinemaya gitsin.

Dizi projeniz var mı?

M.C.: Yakın zamanda yok. Önce bunu görelim istiyoruz. Biz güldük, inşallah seyirci de güler.

‘Sinemada evleneceğim’

“Damat olmaktansa düğün şarkıcısı olmayı tercih ediyoruz” demişsiniz. Evlilik, planlarınız arasında yok mu?

M.C.: Düzenli hayat önemli tabii. Annem tüm hızıyla kısmet bakmaya devam ediyor. Onlar bir taraftan çalışırken, diğer taraftan da aile kurmamızı istiyorlar. Filmde, mafyadan kurtulmak için evlenmek ve aile kurmak istiyorum. Sinemada evleneceğim inşallah.

A.K.: Benim de anneannem kız bakıyor. Ama şu an iyiyiz. Daha var, 50’sine gelsin Murat!

Filmdeki gibi “Ünlü olacağım, milyonlar beni izleyecek” gibi hayalleriniz var mıydı?

A.K.: İsterdim tabii ama o kadar da değil. Zaten düşünmeye fırsatım olmadı, bir baktım olmuşum.

M.C.: Ben istiyordum ama milyarları bekliyordum, inşallah onu da göreceğiz (gülüyor). Şaka bir yana rakamlarla ilgilenmiyoruz, sanırım o yüzden başarılı oluyoruz. Bu işe ilk başladığımızda, komedi yapabileceğimizi düşünmüyorduk. Birbirimizi ikna etmemezi sağlayan iş, ‘Düğün Dernek’ oldu.

7 milyon insan gülünce, “Çok komikmişiz” dedik. Önemli olan seyircinin neyi sevdiğini bilmek. Toplumdan ne kadar uzaklaşırsan, o 7 milyon değil, 7 bin kişi olur. Şu an ya kahramanlık hikayesi izlemek ya da gülmek istiyoruz. Biz de güldürebildiğimizi düşünüyoruz. Ahmet, Şelçuk (Aydemir) ve benim alametifarikamız, iyi komedi filmi yapmak.