25.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Türkiye’de 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından askeri helikopterle Yunanistan’ın Dedeağaç kentine kaçan 8 Türk askeri, 2015 yılında iktidara gelen Syriza hükümetinin karşılaştığı en büyük dış politika sınavlarından biri halini aldı. İnsan hakları ve sığınma hakkı konusunda hassas bir politika izleyen Syriza’nın, ülkede siyasi sığınma talep eden 8 Türk askeri konusunda, parti politikası ve dış politika gerçekleri arasında bir ikilem yaşadığı belirtiliyor. Yunanistan Savunma Bakanı Yardımcısı Dimitris Vitsas, “Yunan hukuku ve uluslararası hukukun uygulanmak zorunda olduğu bir durum. Fakat, Türk tarafının 8 askerin iadesi yönündeki argümanı daha güçlü basıyor” dedi. Yunan hükümeti içinde bu tip görüşler olmasına karşın, Türkiye’de idam cezasının yeniden gündeme gelmesinin, Yunanistan’daki 8 askerin iadesi önünde büyük bir engel çıkardığı belirtiliyor.
Hellenic Avrupa ve Dış Politika Vakfı’ndan Thanos Dokos, “Anahtar soru idam cezası olacak. Bu, sadece Yunan hükümeti için değil, bütün Avrupa Birliği için bir kırmızı çizgi” dedi. Dokos, “Hükümet, bir yandan Syriza partisinin insan hakları ve sığınma konularındaki hassasiyetleri ve ülkenin dış politikasını etkileyen konulardaki çıkarlar arasında bölünmüş durumda” dedi.
‘İlişkileri bozar’
Süreç nasıl işleyecek?
Darbe girişiminin ardından 16 Temmuz Cumartesi sabahı Dedeağaç’a varan 8 Türk askeri, Türkiye’ye dönmelerinin tehlikeli olduğunu gerekçe göstererek siyasi sığınma başvurusu yapmıştı. Ülkeye yasadışı girdikleri için yargılanan 8 askere verilen iki aylık hapis cezası tecil edilmişti. Yunan yetkililer, askerlerin sığınma taleplerine ilişkin insan haklarını koruyan sözleşmelerin dikkate alındığını belirtirken, askerlerin sığınma talebine cevap verilmesinin haftalarca sürebileceği belirtiliyor. Dedeağaç’a giden askerler, güvenlik gerekçeleri nedeniyle başkent Atina’ya gönderilmişti.