Gündem ‘Devlet içinde devlet özelliği gösteriyor’

‘Devlet içinde devlet özelliği gösteriyor’

07.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök tarafından 2004’te yapılan sunumda, ‘Sistemle ters düşmek yerine içten içe ele geçirici bir politika yeğliyor’ ifadeleri var

‘Devlet içinde devlet özelliği gösteriyor’

TBMM’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurulan Araştırma Komisyonu’na sunulan, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök tarafından Haziran 2004 MGK’sına yapılan sunumda, “Hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, mevcut rejimi yıkarak yerine dini esaslara dayalı bir rejim kurma amacını ılımlı görünümü altında gizlemektedir” ifadeleri yer alıyor.

Haberin Devamı

Humeyni anımsatıldı

Sunumda “Grup, ‘devlet içinde devlet’ özelliği göstermekte ve özellikle okulları, milli eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmektedir” denilirken “Devlete karşı savaş vererek amaçlarına ulaşmanın yıpratıcı olduğunu bilerek sistemle ters düşmek yerine, onunla barışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir” ifadeleri de var.

Sunumda, İran İslam Devrimi’nin ardından ülkesine dönen Humeyni anımsatılarak, “İran’da şartlar hazırlandıktan sonra Humeyni’nin dönüşünün sağlanmasına benzer bir rolün Gülen için de planlanmış olabileceği değerlendirilmekte” denildi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın, FETÖ ile mücadelede miladı Ağustos 2004 tarihli MGK kararı olarak alması gerektiğini açıklamış, dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök, hükümeti uyardıklarını ifade etmişti. Özkök’ün açıklamalarına tepki gösteren Başbakan Binali Yıldırım ise “Eski bir Genelkurmay Başkanı çıkıp diyor ki ‘2004’te uyardık.’ Ne uyardınız, karara bakıyoruz, ‘Nur cemaati ve hizmet hareketi izlenmelidir.’ Kırmızı çizgi, terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık’tır. Hiç kimse eline silah almadıkça terör örgütü muamelesi göremez” ifadesini kullanmıştı.

Haberin Devamı

‘Alternatif yapılanma’

İMAMLAR ŞEKLİNDE: Söz konusu grubun örgütlenme yapısı, devlete alternatif bir yapılanmadır. Bu yapılanma zirvede Gülen olmak üzere silsile yolu ile bireye kadar iner. Gülen İrticai Grubu’nun yurt içi teşkilatlanması bölge, şehir, esnafları organize eden imamlar ile ilköğretim ve lise düzeyinde öğrencilerle ilgilenen imam ve dershanelerden sorumlu rehberler şeklinde teşkilatlanmıştır.

DEVLET İÇİNDE DEVLET: Gülen İrticai Grubu ülke genelinde açmış olduğu 282 okul, 217 dershane, 250 yurt/pansiyon vasıtasıyla eğitim alanındaki faaliyetlerini sürdürmektedir. Grup, ‘devlet içinde devlet’ özelliği göstermekte ve özellikle okulları, milli eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmektedir. Söz konusu okullarda görev yapacak öğretmenler grubun önde gelenleri tarafından seçilmektedir.

ASKERİ OKULLARA GİRİŞ: Askeri okullara giren öğrenciler hakkında yapılan güvenlik soruşturmalarında gruba ait dershanelerin sakınca teşkil etmesi üzerine, grupla özdeşleşmiş dershane isimlerinin değiştirilmesine veya askeri okullara giriş için hazırlanan bu gruba mensup öğrencilerin dershanelere kayıtsız olarak devam etmesine karar verildiği tespit edilmiştir.

İSLAM DİNİNİN TEMSİLCİSİ: Gülen, semavi dinlerin temsilcileriyle başlattığı diyalog vasıtasıyla Dünya Dinler Birliği adlı bir oluşuma zemin hazırlamakta ve İslam dininin temsilcisi temsilcisi olmayı hedeflemektedir. Grup, bu amaçları doğrultusunda ekümeniklik iddiası ile Lozan Antlaşması’nın ruhuna aykırı tavırlar sergileyerek, ülkemiz aleyhinde faaliyet gösteren Fener Rum Patriği başta olmak üzere, diğer dinlerin temsilcilerinin desteğini sağlamaya çalışmaktadır.

HUMEYNİ BENZETMESİ: Gülen İrticai Grubu’nun, Türkiye’nin sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarına paralel olarak, yakın gelecekte en önemli dini grup olma özelliğini koruyacağı; Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında kilit bir yere sahip olan Türkiye açısından, İran’da şartlar hazırlandıktan sonra Humeyni’nin dönüşünün sağlanmasına benzer bir rolün Gülen için de planlanmış olabileceği değerlendirilmektedir.

Haberin Devamı

‘İçten içe ele geçirmek’

Haberin Devamı

Gazeteci Nedim Şener tarafından TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu’na, Gülen örgütüne ilişkin kararın alındığı Ağustos 2004 MGK’sından bir önceki MGK olan 24 Haziran 2004 tarihli toplantıda Özkök’ün yaptığı sunum iletildi. Sunumda, Gülen hareketine yönelik şu uyarılar dikkat çekti:

DİNİ ESASLARA DAYALI: Türkiye cumhuriyetine yönelik tehdit unsurları sadece terör örgütleri ile sınırlı olmayıp devletin bekasını tehdit eden her türlü unsurun yakından takibi ve değerlendirilmesi de önem arz etmektedir. Bu çerçevede dini esaslara dayalı bir devlet düzeni kurmayı amaçlayan en etkin ve en çok taraftar kitlesine sahip olan Gülen İrticai Grubu’dur. Grup, devletin bütün kadrolarında kendisine maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturarak dini esaslara dayalı devlet kurmayı esas alan bir stratejiyi benimsemiştir.

Haberin Devamı

TERS DÜŞMEDEN: Devlete karşı savaş vererek amaçlarına ulaşmanın yıpratıcı olduğunu bilerek sistemle ters düşmek yerine, onunla barışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir.

HİMMET: Gülen grubu, başta TÜGİAD, HÜRSİAD olmak üzere 145 dernek, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı olmak üzere 190 vakıf vasıtasıyla legal görünüm altında gerçek amaç ve stratejisine hizmet edecek şekilde faaliyetlerini sürdürmektedir. 5 gazete, 30 dergi, 12 televizyon, 17 radyo vasıtasıyla taban genişletme ve propaganda gayretlerini sürdürmektedir. 695 ticari kuruluşa sahip olduğu belirlenmiştir.

Yazarlar