Siyaset ‘Evet’ yorumu için erken

‘Evet’ yorumu için erken

13.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

MHP’nin TBMM Genel Kurulu’nda iktidarın getireceği metne, “evet mi?”, “hayır mı?” diyeceği merak konusu oldu. ‘MHP evet diyecek’ algısı oluşsa da kulislerde ‘Bu yorum için çok erken’ havası hâkim

‘Evet’ yorumu için erken

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘makul’ çıkışının ardından Başbakan Binali Yıldırım’ın başkanlık sistemini MHP ile Meclis’ten geçireceklerine ilişkin açıklaması siyasi kulisleri hareketlendirdi.
Bahçeli’nin öteden beri ‘parlamenter sistemden yanayız’ duruşunu sergilemesine rağmen, Ak Parti’nin başkanlık sistemini de içeren anayasal düzenlemesini ‘makul’ bulduğunu açıklaması kafaları karıştırdı. Hâlâ MHP’nin TBMM Genel Kurulu’nda iktidarın getireceği metne, “evet mi?”, “hayır mı?” diyeceği merak konusu oldu. İki liderin açıklamalarının ardından kamuoyunda ‘MHP evet diyecek’ algısı oluşsa da MHP koridorlarında “Bu yorum için çok erken” havası hakim.
‘Mısır-Libya olabiliriz’
Bahçeli, MHP’nin niçin böyle bir adım attığının çok iyi anlaşılmasını istiyor. Türkiye’nin krize girdiği anlarda çözüm üreten misyonuna dikkat çeken Bahçeli, bugün atılan adımların da bu eksende değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’nin geleceğine dönük ciddi tehditlerin hâlâ varlığını koruduğuna dikkat çeken MHP’li kurmaylar ise Ortadoğu’da yönetimleri tek tek yıkılan ve iç savaşa süreklenen ülkeleri anımsatıyor.
Bahçeli’nin de Mısır, Tunus, Libya, Irak ve Suriye gibi iç savaş ve parçalanmanın eşiğine süreklenebileceği tehlikesini gördüğünü ifade eden kurmayları, Türkiye’yi yönetenlerin de hukuka bağlı kalmaması halinde kriz ve anarşinin hâkim olmasının kaçınılmaz hale geleceğine işaret ediyor. Bu ülkelerde olayların başlangıcının ‘işsizlik, siyasi yozlaşma, yolsuzluk, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve siyasi-ekonomik darboğaz’a dayandığını anımsatan MHP’li kurmaylar, Türkiye’de de benzer şikâyetlerin olduğuna dikkat çekiyor.
Nihai karar millette
MHP’de 15 Temmuz sonrasında ayrışmanın gittikçe derinleştiği tespiti yapılıyor. Türkiye’de uzun zamandan beri anayasaya aykırı fiili bir yönetim tarzının oluşturulduğu, beklemeksizin demokratik ve hukuk devletine aykırı bu hukuksuzluktan kurtulmak gerektiği belirtiliyor. Bahçeli’nin Ortadoğu’daki diğer ülkelerin başına gelen parçalanmaların yaşanmaması için Türkiye’ye bir yol açmaya nefes aldırmaya çalıştığı, yine nihali kararın millet tarafından verileceğine vurgu yapılıyor.

‘Ördeği kaz diye getirmesinler’

Bahçeli’nin açtığı yola dört elle sarılan iktidarın, hükümet sistemini de içeren anayasa düzenlemesini bu tehlikeleri gözeterek getirmesi gerektiği MHP kanadında ifade ediliyor. MHP’nin, ‘anayasaya’ dönük hassasiyetleri ilk 4 madde, üniter yapı ve benzeri noktalarda toplanmasına rağmen ‘hükümet sistemine’ ilişkin de rezervleri bulunuyor. “Kuvvetler arası ilişkilerde denge denetim mekanizmaları” başta olmak üzere bir sistem önerisi, MHP’nin üzerindeki durduğu kritik noktalar. Adına ister ‘başkanlık’, ister ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi’ denilsin, Bahçeli’nin arzuladığı parlamenter sistemle uyumlu bir önerinin gelmemesi halinde MHP’nin Genel Kurul’da iktidarın düzenlemesine ‘evet’ diyeceğinin garanti olmadığını söylemek mümkün. Bunu bir MHP’li kurmay ‘ördeği makyajlayıp kaz diye getirmesinler’ diye özetliyor.