Beşiktaş "Game over"

"Game over"

01.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe ile Galatasaray adına bu sezon artık “Game over” yani “Oyun bitti”... Bitime 12 hafta kala Beşiktaş, Galatasaray’ın 10, Fenerbahçe’nin 12 puan önünde... Olmaz ama, diyelim ki Beşiktaş rehavete kapıldı. Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin böyle bir Beşiktaş’ı kovalayacak halleri var mı?

Game over

ŞANSAL BÜYÜKA ile DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Fenerbahçe ile Galatasaray adına bu sezon artık “Game over”... Yani “Oyun bitti”... Futboldaki her türlü mucizeye, akıl dışı gelişmelere, çarpıcı sonuçlara bütün kalbimle ve saygımla inanmama rağmen “Oyun bitti” diyorum.

Ortada Süper Lig tarihinde pek de görülmeyen bir tablo var. Bitime 12 hafta kala Beşiktaş, Galatasaray’ın 10, Fenerbahçe’nin 12 puan önünde... Geçen hafta da yazdım; puan farkının kapanması için önce futbol farkının kapanması lazım... Olmaz ama, diyelim ki Beşiktaş rehavete kapıldı, bol keseden dağıtmaya başladı. Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin böyle bir Beşiktaş’ı kovalayacak halleri var mı, her maçı kazanarak gidecekleri konusunda en ufak bir umut kırıntısı var mı?

Ne ekersen onu biçiyorsun... Beşiktaş iyi yönetilmenin meyvalarını topluyor. Böyle giderse ki, gideceğe benziyor, daha çok meyva yer. Daha çok başarılara, daha çok kupalara imza atar.

Haberin Devamı

Galatasaray’ın son beş antrenöründen dördü, lig oynanırken takımın başına gelmiş. Yani yarışıyor ama yarıştığı takım, kendi takımı değil... Kadro kendi kadrosu değil... Hazırlık dönemi kendine ait değil...

Fenerbahçe, transferi Pereira’ya göre yapıyor, sezona Pereira ile hazırlanıyor, Şampiyonlar Ligi eleme turuna Pereira ile veda ediyor, ligin ilk haftası başlarken, bakıyorsunuz Advocaat takımın başında... Takım Advocaat’ın değil, hazırlık Advocaat’ın değil, plan, program Advocaat’ın değil...

Galatasaray dünya para harcadı, yıllardır kendine bir sağ bek bulamadı. Bir Melo gitti, boşluğunu dolduramadı, dünyayı verdi, iki stoper aldı, oynatamadı. Say sayabildiğin kadar...

Fenerbahçe’nin devre arasında tek atımlık barutu vardı, Karavaev diye bir oyuncu aldı, tam “karavana”... 18 kişilik maç kadrosuna bile giremiyor. Uzun ve ağır sakatlık döneminden yeni çıkmış olmasına rağmen Van Persie’ye “servet” ödendi, ödenmeye devam ediyor. Van Persie’nin neredeyse sözleşmesi bitecek ama hâlâ hazır değil, hâlâ sakat... Buna benzer daha neler...

Futbol şube sorumlusu olmayan tek takım Beşiktaş, dört nala gidiyor. Futbol şubesi sorumlusu olan Fenerbahçe ile Galatasaray nal topluyor. Beşiktaş enayi mi? Niye futbol şube sorumlusu yok?

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın geçen yıl şampiyonluğunda “damardan” etkili olan Gomez, Sosa, Gökhan Töre gitti, sezon başı biraz mırın-kırın oldu, şimdilerde bu oyuncuları arayan, boşluğunu hisseden bir Allah’ın kulu var mı? İddia ediyorum, Beşiktaş’ın yeni sezonda alacağı oyuncular bugünden hazırdır. Kiralıklar giderse ne olur, gitmezse ne olur, A planı, B planı, olmazsa C planı hepsi hazırdır.

Futbol iyilerin kazandığı bir oyun... Beşiktaş gerçekten iyi ve kazanmaya devam ediyor.

Oscar ödülleri Beşiktaş’a

Dünyanın izlediği Oscar ödülleri Los Angeles’ta göz kamaştıran bir törenle dağıtıldı. Bizim futbol sezonunun Oscar ödülleri de genellikle mayıs ayının sonuna doğru dağıtılıyor. Ama görünen köy kılavuz istemez. Başakşehir’in sürpriz adaylığına rağmen Beşiktaş bütün ödülleri toplayacak gibi...

İşte Beşiktaş’ın kazanmasına kesin gözüyle bakılan Oscar ödülleri:

En iyi başkan: Fikret Orman (Beşiktaş)
En iyi hoca: Şenol Güneş (Beşiktaş)
En iyi kadro: Beşiktaş Futbol Takımı
En iyi stat: Vodafone Arena (Beşiktaş)
En iyi seyirci: Beşiktaş (Her maçı doldurduğu için)

Haberin Devamı

Game over

Fenerbahçe’nin futbol dramı

Bursaspor, Kayseri maçında bir eksik kaldı, 2-0 yenildi... Bursaspor, Kasımpaşa maçında bir eksik kaldı, 4-0 yenildi. Bursaspor, Fenerbahçe maçında 1-0 yenik oynarken bir eksik kaldı, bir gol atıp Fenerbahçe karşısında 1-1’lik beraberliği yakaladı. Herkes, bir eksik kalan rakibi karşısında bu avantajı farklı galibiyete çevirirken, Fenerbahçe önde oynadığı sırada bir eksik kalan rakibi karşısında bu avantajını bile koruyamadı. Bursaspor’un bu son üç maçı bile Fenerbahçe’nin futbol dramını çok açık ortaya koyuyor.

Yöneticiler bunu biliyor olmalı!

Parayı bulsanız da, dünyanın sayılı teknik direktörlerinden birini alsanız da, çok iyi transferler yaptığınızı sansanız da, o kadro mühendisliğine “futbol aklını” katamazsanız, başkan-yönetim-futbolcu üçgeninde hoşgörüyü, sevgiyi, bağlılığı sağlayamazsanız, nefreti, öfkeyi, kavgayı bir kenara atamazsanız yeni hüsranlar, yeni hayal kırıklıkları kapıda demektir. Fenerbahçe’yi yönetenler bunları biliyor olmalı...

Haberin Devamı

Biri onu uyarmalı

Van Persie’nin menajeri, kendisine talip olan Çin’in Tianjin kulübünden bir yıl için 10 milyon euro ve ayrıca 3 milyon euro da bonus isteyince transfer yatmış. Birileri Van Persie’nin menajerini uyarmalı: Artık Van Persie’nin futbolu değil, hatıraları para ediyor. Tarifeyi ona göre yeniden düzenlesin...

Kim başarılı olduysa gitti

Maraton programı sonrasında eve gittim, programlara bakıyordum. Fenerbahçe’nin Gaziantepspor maçı dönüşünde Samandıra’ya giden taraftarlardan biri kendisine uzatılan mikrofona “kim başarılı olduysa gönderildi” dedi. Bu ifade dikkatimi çekti.

Düşündüm, Fenerbahçeli taraftar haklı... Aklıma Fenerbahçe’ye tarihinin en sıradışı şampiyonluğunu kazandıran Ersun Yanal geldi. Türkiye’nin son yıllardaki en başarılı iki beki Gökhan Gönül ile Caner Erkin’i hatırladım...Takımın patronu, her şeyi Emre Belözoğlu’nun gönderilişindeki şaşkınlığım aklıma geldi. Hatta Alex’e kadar gittim... Fenerbahçeli taraftar gerçekten haklı: Kim başarılı olduysa gönderildi.

Game over

Canavarlar içlerinde!

Türkiye’de yönetici anlayışı ve profilinin acilen değişmesi gerekiyor. Canavarları siz besliyorsunuz, siz himaye ediyorsunuz, o canavarlara siz katkı sağlıyorsunuz, dönüyorlar önce size vuruyorlar, size saldırıyorlar.

Kimse kusura bakmasın, böyle başa böyle tıraş... Bursaspor-Fenerbahçe maçında sahaya girip Volkan Şen’e saldırmak isteyen taraftarı Adliye’den kurtaran Bursaspor’un hukuk işlerinden sorumlu yöneticisi Hakan Dinçtürk, saldırganla selfie çektirmiş ve fotoğrafın altına da “Allah’ın izniyle kardeşimizi kurtardık” benzeri ifadeler yazmıştı. Bir hukukçu, bir saldırganı kurtarmayı marifet sayıyordu.

Bursaspor Yönetimi’nin bir başka ismi, futbol şubesi sorumlusu Yüksel Çolak , Kasımpaşa maçından dönüşte, bu defa kim olduklarını, ne yapacaklarını çok iyi bildiği saldırgan grubun otobüsten içeri girmesi için kapıyı açtırdı. Yani suç ortaklığı... Hiç olmazsa Yüksel Çolak istifa etti. Aynı şeyi hukuk işlerinden sorumlu yöneticinin de yapması gerekmez mi?

Maalesef bizde yöneticilik anlayışı böyle... Amigo ile kol kola girmek, gruplara taviz vermek, onlara şirin görünmek, herhangi bir ihtiyaçları varsa karşılamak, futbolcuların bindiği uçaklara bile bu taraftar gruplarının önde gelenlerini almak, kolaylıklar sağlamak...

Çoğu kulüp için aynı... Canavarları siz besliyorsunuz, siz himaye ediyorsunuz, o canavarlara siz katkı sağlıyorsunuz, dönüyorlar önce size vuruyorlar, size saldırıyorlar. Hep söylüyorum, Türkiye’de yönetici anlayışı ve profilinin acilen değişmesi gerekiyor.

Allah aşkına dikkat!

Bir yanlış, koca bir şehrin başına neler açtı. Kasımpaşa-Bursa maçında penaltı ve kırmızı kart kararında aslında faulü yapan Kasımpaşalı oyuncu... Ama hakem Bursasporlu Ertuğrul’a kırmızı çekip bir de penaltı verdi. Maçın başında eksik kaldığına mı yanarsın, penaltı ile yenik duruma düştüğüne mi? Nitekim bu karar Bursaspor’a önce farklı yenilgiyi getirdi, sonra da Bursaspor otobüsüne saldırıyı, futbolcuların darp edilmesine kadar giden olayları...

Sonuçta hakem bir hata yapıyor, en kötüsü iki hafta sonra yeniden maç almaya başlıyor. Olan, haksızlığa uğrayana oluyor ve bakın olay nerelere kadar varıyor...

Hakem arkadaşlar Allah aşkına dikkat... Kritik karar olsa neyse... Herkesin açık biçimde gördüğü bir pozisyonu siz nasıl yanlış görürsünüz?

Game over

8 bin kişinin ne günahı var?

Atiker Konyaspor’da 19 bin kombine seyircisi var. Olaylı A.Konya-Antalya maçında bu kombineli seyircilerin 11 bini sahadaydı, 8 bini gelmemişti. Konya ceza aldı ve Trabzonspor maçını seyircisiz oynadı. Ceza alınan maça gelmeyen 8 bin seyirci de böylece cezalandırıldı. Peki bu maça gelmeyen, olaylardan haberi bile olmayan 8 bin futbol seyircisinin ne günahı var? Bu Passolig niye çıktı? Sapla samanı halen niye ayıramıyoruz. Yoksa her zaman olduğu gibi işin kolayına mı kaçıyoruz?

Yarın çok geç olabilir

Çaykur Rize’nin yeni tesisleri var. Türkiye’de herkese örnek olacak bir zemini var ama lige damgasını vuracak etkili bir kadrosu yok. Dışarıda puan alamıyor, içeride kazanamıyor. Rize tehlike bölgesinin en üstündeki takım ama en yakın rakibinin 5 puan gerisinde... Aman Rize dikkat... Yarın çok geç olabilir. Hatta geç oldu da yarın imkansız olabilir. Rize, yolun sonu görünmeden bu haftadan başlayarak içeride-dışarıda bir seriye bağlamak zorunda... Yoksa geçmiş olsun...

Bari takımını eksik bırakma

Çaykur Rizesporlu Ahmet İlhan’a fena içerliyorum. Türkiye’nin en hızlı oyuncularından biriyken, milli takıma bir gitti, o gün bu gün ne o hız kaldı, ne de kendisi... Kötü oynadığı yetmiyormuş gibi bir de bu hafta Kayserispor maçında abuk-sabuk bir kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Hadi kötü oynuyorsun anladık, hiç olmazsa takımını bir eksik bırakma...

Haftanın öne çıkanları

Haftanın takımı: Beşiktaş, Medipol Başakşehir, Kayserispor, Akhisar Belediyespor
Haftanın teknik direktörü: Abdullah Avcı (Medipol Başakşehir), Şenol Güneş (Beşiktaş), Sergen Yalçın (Kayserispor), Tolunay Kafkas (Akhisar Belediyespor)
Haftanın futbolcusu: Onur Kıvrak (Trabzonspor), Volkan Babacan, Junior Caicara (Medipol Başakşehir), Rajko Rotman, Güray Vural, Umut Bulut (Kayserispor), Dimitar Rangelov (Atiker Konyaspor), Fode Koita (Kasımpaşa)
Haftanın hakemi: Fırat Aydınus (Aytemiz Alanyaspor-Adanaspor)