Gündem ‘Geveze piyanistin’ Antalya yolculuğu

‘Geveze piyanistin’ Antalya yolculuğu

29.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bu akşam sona erecek olan 15. Antalya Piyano Festivali’nde sahneye çıkan piyanist Emir Gamsızoğlu, festivalin onur konuğu ve son yüzyılın en önemli piyanistlerinden Alfred Brendel’i ve festivali kaleme aldı.

‘Geveze piyanistin’ Antalya yolculuğu

Geçen yaz aylarında gelen bir mesaj, bir buçuk yıldan fazladır gitmediğim ülkeme gitme fırsatını sunuyordu. Tabii bu konser teklifi gelmeden önceki haftalarda Antalya Piyano Festivali’nde çıkan anlaşmazlıklar hakkında basında okuduklarım, içinde olmayı hiç istemeyeceğim türden polemikler olduğundan bu teklif önce bir tereddüt yaratmadı dersem yalan söylemiş olurum. Sonrasında festivalin genel koordinatörü Seren Akyoldaş’la görüşmemizde festivale gelen piyanistleri duyduğumda hiç tereddütsüz “Geliyorum” dedim.
‘Sermet’i kaçıramazdım’
Öncelikle popüler kültür sütunlarına konu olmadığı için halkımızın daha az tanıma fırsatı bulabildiği yaşayan en muhteşem Türk piyanist Hüseyin Sermet’in festivale geleceğini ve sadece konser vermeyip genç piyanistlere ustalık sınıfları yapacağını öğrendim. Geçmişte Sermet’in Avrupa’nın çeşitli yerlerinde yaptığı bu derslere defalarca katıldığım için uzunca bir süre sonra bu dersleri bir daha dinleme şansını kaçıramazdım. Bana ustalık sınıfı yapmam sorulduğunda da, tereddüt etmeden reddettim ve sadece bir atölye yapabileceğimi çünkü bir usta olmadığımı belirttim. Sanıyorum genç müzisyen arkadaşlarla ustalık sınıfında olabileceğimden çok daha faydalı bir atölye çalışması yaptık. 10 yıla yakın süredir yaşadığım New York’un meşhur “What’s the next big thing”(Gelecekteki mühim mesele nedir?) sorusuna müzik üzerinden cevaplar vermeye çalıştık. Sonrasında Sermet’in seyirciyle sohbet ettiği izahlı konserinde beni de sahneye davet ederek bir Chopin çalmama müsade etmesi hepimiz için sürpriz oldu. Tabii bu sene festival o kadar doluydu ki bütün etkinlikleri yazarsam onur konuğu Alfred Brendel’den bahsedecek yer kalmayabilir.
Son yüzyılın en önemli ismi
Alfred Brendel ismi piyanoya başladığım günden bu yana, kayıtları ve dersleri sebebiyle hep hayatımın bir parçası oldu. Bir arkadaşım “Beethoven’ın piyano sonatlarının notasıyla beraber Brendel kayıtlarını da almak lazım” derdi. Adının ilk duyulmaya başladığı dönemden itibaren Beethoven dışında Haydn, Mozart, Schubert, Schumann, Brahms, Liszt ve Schoenberg başta olmak üzere, birçok bestecinin yüzlerce eserini kaydederek 300 kadar albümle tarihin en çok kayıt yapan sanatçılarından olmuştur. Moda dergilerinden fırlamış gibi görünmenin esas olduğu klasik müziğin büyük isimli yayın organları, konser salonları ve kayıt şirketlerinin dünyasında mütevazı görüntüsünü on yıllarca hiç bozmadan varlığını sürdürebilen, çalışkanlığıyla ünlü bir piyano devinin Antalya’da konuk olması sadece benim gibi yeni yetmeleri değil, Hüseyin Sermet gibi ustaları da çok heyecanlandırmıştı.

Haberin Devamı

Otomatik pilotta çalmak

Schubert’in son üç sonatı üzerine verdiği dersten sonra yenilen öğle yemeğinde Sermet’in heyecanı her halinden belliydi. Bu dersin içeriği, izleyen gençlerde nasıl bir etki yaptı bilmek zor ama son yüzyılın en önemli piyanistlerinden biriyle aynı havayı solumanın hiçbirimizin unutamayacağı bir tecrübe olduğu aşikar. Ben ise yemekte Geveze Piyanist konserimde olduğu gibi gevezelik etmek yerine çenemi kapayıp, ustaların söylediklerine kulak verdim. Kulak demişken, işitme duyusu üzerine bir sanat ile geçen bir hayatın ileri dönemlerinde, 83 yaşındaki Brendel’in, eserlerinin icrasında üstad olduğu Beethoven gibi işitme kaybına uğramış olduğunu öğrenmek bizi üzdü. Fakat kendisi bu sıkıntının üstesinden gelmeyi başarmış ve bize esprili bir ifadeyle “Eskisi kadar iyi duyamıyorum ama otomatik pilotta çalabiliyorum” diyerek hayatın güçlüklerine karşı olumlu bir tavırla bakıp elimizdeki güzelliklere şükretme konusunda küçük bir ders daha verdi.