04.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Filmden önce tanışıyor muydunuz?
Buğra Gülsoy: Gupse’yle birkaç kez karşılaşmıştık. Muhabbetimiz vardı, şimdi sıkı fıkı olduk. Eda ile de öyle. Çok iyi partner olduk, iyi paslaştık. Ortaya güzel bir üçlü çıktı.
Senaryoyu elinize aldığınızda ilk hissiyatınız neydi?
B. G.: Gupse’nin yarattığı olayların komedisini seviyorum. Okuyunca “İçinde yer almak istiyorum” dedim.
Eda Ece: Senaryoyu eğlenerek okuduk. Oynanınca da o komedi çıktı. Çok renkli karakterler barındıran bir iş oldu. Film, çok bizden... Sosyal medyaki yorumlar; “Kız buna kesin gidelim”, “Bak senin kardeşin de bunu yapmıştı” gibi... Görümce, evrensel bir kavram. Kaynana ya da arkadaş gibi.
Gupse Özay, “Çekimlerde çok eğlendik” demiş. Sizin için nasıldı o süreç?
B. G.: Çok keyifliydi. İlk karşılaştığımda yönetmenimiz Kıvanç’a, (Baruönü) “Seninle çalışmayı çok istiyordum” dedim. Romantik komedide, ekibin anlaşması, doğaçlamaya müsait olması ve yönetmenin bunlara izin veriyor olması önemli. Biz kendi aramızda ne kadar eğlenirsek, iyi anlaşırsak, sahne de o kadar iyi çıkıyor.
Filmde biriniz abla, biriniz görümce mağdurunu canlandırıyorsunuz...
B. G.: Ahmet mimar. Hayatı boyunca ablasının boyundurluğunda yaşamış. Artık kendi ayaklarının üzerinde durmak, aşık olmak ve evlenmek istiyor. Ablası da onu kaybedeceğini düşünüyor ve mücadele başlıyor.
E. E.: Deniz, reklam ajansında çalışıyor. İç dünyası huzurlu, görümceye bile iyi yaklaşmaya çalışan bir kız. Bizim filmimiz görümcenin yaptıklarını destekleyen görüşte değil, “Bu kadar da yapmasa mıydı?” duygusu veriyor... Böyle bir düşmanlığın yersiz olduğunu eleştiriyoruz. Ama bunu çok eğlenceli bir şekilde yapıyoruz. Sevecekleri ve kendilerinden bir şeyler görecekleri güzel bir film oldu.
‘Ailede denge kurmak gerek’
Aile içi ilişkilerde denge nasıl kurulmalı?
B. G.: Onun bir ölçüsü muhakkak vardır. Sonuçta evlendiğin zaman ailelerde bütünlük oluyor. Dolayısıyla dengenin kurulması gerek. Burada da en büyük faktör erkeğe düşüyor.
E. E.: Filmde Ahmet, bir yandan ablasını, bir yandan da beni idare ediyor. Normal, sağlıklı ailelerde zaten kişi, oğlunun seçtiği kıza saygı duyar. Elbette ablanın duygusu daha başka, onun da kendince sebepleri var ama neticede çektiriyor.
B. G.: Abla, tek dayanağı kardeşi olduğu için bütün sevgilileriyle uğraşmış ama Ahmet ilk kez aşık oluyor ve evlilik yolunda ilerliyor.
Sizin ablanız var mı?
B. G.: Abim var. Bizde böyle bir şey olmadı.
E. E.: İki ablam var. İkisi de evli, eniştelerim var ama aile bağlarımız sağlıklı bir şekilde ilerliyor. Görümce felaketi gibi bir şey yaşamadık.