Gündem ‘Gururum acımı bastırdı’

‘Gururum acımı bastırdı’

31.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

15 Temmuz darbe girişiminde Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda şehit düşen polis memuru Gülşah Güler’in annesi Emine Güler, “Kızım hep gurur duyulmak isterdi. Göğsüme bir gurur yapıştı, ağlayamadım” diyor...

‘Gururum acımı bastırdı’

Hatay’da geniş bir avlusu olan, üzerinde kocaman Türk bayrağı asılı bir binanın önündeyiz. 15 Temmuz darbe girişiminde Gölbaşı’nda şehit olan 24 yaşındaki Özel Harekatçı Gülşah Güler’in ailesini ziyaret edeceğiz. Bizi kapıda şehit Gülşah’ın annesi Emine Hanım karşılıyor.

Haberin Devamı

Yaklaşık iki haftadır telefonla konuştuğumuz Emine Hanım, aynı sıcaklığıyla buyur ediyor bizi yanında en küçük oğluyla birlikte. “Gülşah” diyor “Bu eve en son bayramda geldi.” Emine Hanım’ın gözünden yaş düşmese de sesindeki hüzün ve evlat acısını hissetmemek mümkün değil.

‘Otele çok yakındık’

Üç ay önce yaşadıkları o kara geceyi ve devamında yaşananları uzun uzun anlatıyor: “Büyük oğlumun yanında Marmaris’teydik. Bir hafta sonra Gülşah da izne çıkıp yanımıza gelecekti. O gece Marmaris’teki çatışma seslerini duyduk. Cumhurbaşkanımız’ın kaldığı otele çok yakındık. Önce ben aradım Gülşah’ı. ‘Annecim ben göreve çağrıldım daireye gidiyorum, konuşuruz’ dedi. Sonra kardeşi Büşra saat 23.00 gibi konuştu ona ‘Ablacım iyiyim, beni meşgul etmeyin sonra konuşuruz’ dedi. Babası ve ağabeyine de aynı şeyi söylemiş. İkinci bomba atılana kadar bekledik. Televizyon altyazı geçti, o an anladım ben, Gülşah’ım gitti. Nerede olsa ulaşır ve ‘Anne iyiyim’ derdi, bu sefer demedi.”

Haberin Devamı

Emine Hanım, üç çocuğu ve geliniyle Marmaris’ten yola çıkıp Ankara’ya gidiyor. “O yol günlerce sürdü sanki, hiç bitmedi” diyor; “Yol boyunca kardeşlerini sakinleştirmeye çalıştım hep. Ankara’ya varınca hastaneye gittik. Sanatoryum Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde olduğunu duyunca her şeyi birleştirdim aklımda. Çocukluğundan beri onu hep göğüs hastalıkları hastanesine götürürdüm tedaviye. Yine gidip göğüs hastalıkları hastanesinin morgundan aldım kızımı. Bu kadarı tesadüf olabilir mi, şehit olmuştu anladım.”

‘Lider ruhluydu’

Emine Hanım tüm bu yaşananlar karşısında sessizliğini koruyunca diğer çocukları korkuyor ve annelerine bir şey oldu sanıyor. Fakat Anne Güler her defasında çok farklı, yoğun bir gurur yaşadığını anlatıyor; “Gülşah hep gurur duyulmak takdir edilmek isterdi. Hep başarılarıyla takdir ettik biz onu. Şimdi okula, sosyal tesise, büyüdüğü sokağa ismi verildi. Çok gururluyum. Gururum acımı bastırıyor ve ağlamamı engelliyor.”

“Çok lider ruhlu bir kızdı, her ne yapacaksa mutlaka en iyisini yapar zirvede olmak isterdi” diye anlatıyor Emine Hanım kızını; “Şimdi en zirveye çıktı, ‘Onu da yaptın Gülşah’ diyorum onu da yaptın.” 24 yaşındaki Gülşah’ın bir evlilik planı olup olmadığını soruyorum Emine Hanım’a, “Yoktu” diyor, “Ona devamlı sen çok güzel gelin olursun Gülşah” derdim. Ankara’dan Hatay’a geldiğimizde evimizin meydanından geçemedik. Konvoy oradan başladı eve kadar sürdü. Tabutunun üstünde evde hiç kullanmadığımız bir duvak vardı onu örttüm. ‘Çok güzel bir gelin oldun annem’ dedim. Benim biriciğim babasının kıymetli kara kızıydı o. Gittiği yerde rahat olduğunu biliyorum. Üç aydır her an benimle. İletişimi hiç kesmiyor...”

Haberin Devamı

‘Hayali Özel Harekât Daire Başkanı olmaktı’

Bir hayali var mıydı Gülşah’ın diye soruyorum Anne Güler’e. “Onun hayali ben ve çok düşkün olduğu küçük kardeşiydi. Bir de işine aşıktı. ‘Özel Harekat Daire Başkanı olacağım anne’ diyip dururdu. Bu kadar mesleğini seven birini görmedim ben. Silahına aşıktı. Keskin nişancılıkta birinciymiş. Yaşasaydı ileride eminim daire başkanı da olurdu.” Gülşah’dan bahsederken bir an bir tebessüm kaplıyor yüzünü sonra yine o tarifi olmayan hüzün yerleşiyor. “Hasret” diyor Emine Hanım, “Bir anne için daha büyük bir acı yok. Her şeyimi ben ona bırakacaktım, o bana bıraktı. Mezarlığına gidiyorum arkamı dönüp gelemiyorum. Orada bırakamıyorum kızımı...” diyor.