Cadde 'Güzelsin' dediklerinde utanıyorum

'Güzelsin' dediklerinde utanıyorum

23.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Kaderimin Yazıldığı Gün’de ‘Defne’yi oynayan Begüm Kütük Yaşaroğlu, ile evliliğini, yeni projesini ve oyunculuğa bakışını konuştuk...

Güzelsin dediklerinde utanıyorum

Çekimler nasıl gidiyor?

Şahane gidiyor. Yeni sezonda devam edeceğiz. Reytingimiz de gayet güzel, mutluyuz.

Haberin Devamı

‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ün başarılı olacağını tahmin etmiş miydiniz?

Bu projeyle aynı dönemde görüştüğüm başka işler de vardı. Ama ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ün senaryosunu okuduğumda çok etkilendim. Çünkü taşıyıcı annelik çok dişi ve daha önce işlenmemiş bir hikaye. İyi bir yapım şirketiyle çalışıyoruz, diğer oyuncu arkadaşlarım dünya tatlısı ve yaptıkları projelerde başarılı olmuş insanlar. Öyle olunca tabii ki inandım ve tutacağını düşündüm.

Oynadığınız ‘Defne’yi seven de var, sevmeyen de. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hikayenin en mağdur karakteri bence. Çocuğu olmadığı için taşıyıcı annelik konusunda kayınvalidesini ikna ediyor ve serüven başlıyor. Taşıyıcı annenin kocasına ilgi duyması, onunla aşk yaşamaya başlaması onu çok incitiyor. Sonra çocuğun kendisinin olmadığını öğreniyor. Kocası o kadınla evleniyor. ‘Defne’, git gide dönüşen bir karakter. Tek isteğiyse bir çocuk. Kısır ama bir mucize oldu ve hamile kaldı.

Haberin Devamı

Siz mucizelere inanır mısınız?

İnanmam! Çok realist bir insanım. Bazı insanlar vardır, sonsuz hayaller kurar, hayallerinin peşinden koşarlar ama ya gerçekleştirirler ya da gerçekleştirmezler. Benim kurduğum hayallerde bile bir realite var. Hedeflerim bellidir, ulaşmak istiyorsam gerçekten buna çaba harcamam gerektiğini bilirim. Hiçbir şey yoktan var olmaz. Öyle olduğu için mucizelere çok inanıyor muyum, hayır.

Oyunculuğa bakış açınız nedir?

Oyunculukta da hayal kurmuyorum, sadece okuduğum projelerin içinde olmak istiyorsam hayatımı ona göre şekillendiriyorum. Çünkü haftanın 6 günü 20 saat sette çalışan insanlar olarak gerçekten zor bir iş yapıyoruz. Dizi süreleri çok uzun, 140 dakikaya yakın. Sevmeden, aşık olmadan yapılmaz. Çünkü sosyal hayatından, sevdiklerinden çalıyorsun. İşine ne kadar bağlıysan, ne kadar aşıksan, o bir şekilde seni motive ediyor. Yarın doktor da olabilirim, hemşire de, kat görevlisi de, hostes de. Sürprizi de orada.

Ekranda nasıl göründüğünüz sizin için ne kadar önemli?

Ben kendini izlemeye katlanamayanlardanım. Hep kusur bulurum. Biraz fazla mükemmeliyetçiyim. Fiziksel anlamda değil ama oyunculuğuma takılabiliyorum. Benim için duygu, güzel görünmekten çok daha kıymetli. Zaten “Güzelsin” dediklerinde mahcup olurum, utanırım...

Haberin Devamı

‘Erdil’le birbirimizi çok özlüyoruz’

Erdil Yaşaroğlu’yla 10 yıldır berabersiniz. İlişkinizi nasıl anlatırsınız?

İlişkimiz çok eğlenceli, güzel gidiyor. Bizim şansımız, ikimizin de çok yoğun çalışması. O sabah 07.00’de uyanıp dergiye gidiyor. Benim set saatlerim zaten değişiyor. Eve geç dönüyorum. Dolayısıyla 1 - 2 gün boşluğumuzda uzun vakit geçirebiliyoruz ve birbirimizi çok özlemiş oluyoruz.

Birbirinizi kıskanıyor musunuz?

Her çift gibi zaman zaman kıskanıyoruz. Öpüşme sahnelerine gelince sorun olmuyor. Çünkü o rol ve gerçek hayatla hiçbir ilgisi yok.

Çocuk düşünüyor musunuz?

Bu çalışma temposunda çocuk olursa ona biraz haksızlık olur diye düşünüyorum. Şu an öyle bir planım yok.

‘Özcan, tanıdığım en mütevazı insan’

Dizideki rol arkadaşlarınız için neler diyeceksiniz?

Ekip olarak çok eğleniyoruz. Özcan ve Hakan Meriçliler’le “Bir sit - com yapmalıyız” diye şakalaştığımız oluyor. Hatice’ye gelince... İstanbul’a ilk geldiğimde tanıdığım insanlardan biridir. Bu projede onun olduğunu duyunca çok rahatladım. Dünyanın en tatlı ve komik insanıdır. 13 senedir bu sektördeyim, Özcan kadar mütevazı bir insanla daha önce çalışmadım. Paylaşımcıdır, ekip ruhunu gerçekten korur.

Haberin Devamı

Özcan Deniz hayranlarının sizi sosyal medyadan taciz ettiğini söylemiştiniz. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Özcan, Türkiye’de her yaş grubundan kadının sevdiği ve beğendiği bir isim. Sosyal medyada herhangi bir fotoğraf paylaştığımda diğer kadınlar “Ben ona sarılmak isterdim, dokunmak isterdim” diye yazıyor. Yakın sahnelerde “Aman uzak dur! Öpme, sarılma” diyebiliyorlar.