Gündem ‘HDP’li seçmen de Erdoğan’a güveniyor’

‘HDP’li seçmen de Erdoğan’a güveniyor’

11.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anayasa referandumunda HDP tabanının yarıdan fazlasının ‘Evet’ diyeceğini vurgulayan Ak Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, ‘Yeni sistem Kürt meselesinde rüzgâr estirir’ dedi

‘HDP’li seçmen de  Erdoğan’a güveniyor’

Ak Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Kürt oylarının referandumda belirleyici olacağını belirtirken, HDP tabanının yarısından fazlasının “Evet” diyeceğini kaydetti. HDP seçmeninin de güçlü liderliği bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güvendiğini belirten Miroğlu, Ak Parti’nin MHP ile ortak hareket etmesinden Kürtlerin rahatsız olmayacağını dile getirdi.
Kürt vatanseverliği ile MHP’lilerin vatanseverliği arasında fark kalmadığını belirten Miroğlu, yeni sistemin Kürt meselesinde yeni rüzgar estirebileceğini vurguladı.
‘Parlak fikirleri var’
Ak Partili Orhan Miroğlu, Milliyet’e şunları söyledi:
SİYASİ HAFIZAYA GÖRE: (Vatandaş neden ‘evet’, neden ‘hayır’ desin?): Bu soruyu Sayın Deniz Baykal Avrupa Konseyi toplantısı sırasında bana sordu. Bir entelektüel arkadaşın ismini andı, ‘neden hayır dememiz konusunda parlak fikirleri var’ dedi. Sorun şurada ki dedim Sayın Baykal’a, Halk entelektüellerin yazdıklarına göre değil, kendi hafızasında yaşadığı olaylara tarihi dönem noktalarına 27 Mayıs’a, Menderes’in asılmasına, 12 Eylül’ün Doğu ve Güneydoğu’da silahlı harekâtı doğurması gibi sonuçlara, devlet ve vatandaş arasında bürokratik vesayet nedeniyle açılan mesafeye, yani siyasi hafızası üzerinden bir muhasebe yaparak ‘evet’ diyecek. Öngördüğümüz sistemin siyasi tecrübelerine sahip değiliz, ama deneyeceğiz. Muhalefet, ‘yeni sistem de şu olacak mı bu olacak mı? Terör bitecek mi?’ diye soruyor. Peki bu soruları değiştirmek istediğimiz sistem için niye sormuyoruz. Bu sorunları eski Türkiye’de ne kadar çözebildik acaba?
‘Liderlik çağı çöktü’
ELİNİ GÜÇLENDİRECEK: Küresel ittifaklar, liderlikler çağı çöktü. Ortadoğu ve dünyada böyle bir çağ yaşamıyoruz artık. Geçen yüzyılda güçlü liderler ve ülkeler vardı. Şimdi yok. Hiçbir siyasi hikayesi, siyasi hafızası olmayan bir müteahhidi, Trump’ı ABD kendisine başkan yaptı. En önemli sebebi; siyasi liderlerin ABD’yi getirip Ortadoğu’da maliyeti yüksek bir konseptin içine sokmalarıdır. Trump, ‘7 trilyon para harcandı bununla ABD iki defa inşa edilirdi’ dedi.
Dünyanın böylesi bir konseptin içinde olduğu bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ulusal manadaki güçlü liderliği, 15 yıldır ülkeyi yönetiyor olması, güçlü liderliğini dünyadaki eşitsizliğin, adaletsizliğin kaldırılmasına yönelik imaja dönüştürebilmesi çok iyi görülmeli. Güçlü liderliğin elini güçlendirecek iyi şeyler yapmasına yol açacak bir sisteme, ‘hayır’ dememiz için sebep yok.
‘Yeni inşa dönemi’
ERDOĞAN’A GÜVENİYORLAR: HDP ve PKK cephesinden gelen saldırılara rağmen, HDP’ye oy veren kitlenin içinde bile ‘bu meseleler nasıl çözülebilir’ sorusuna cevap konusunda yüzde 65 oyla hâlâ Recep Tayyip Erdoğan önde duruyor. Yüzde 25 civarında, ‘Demirtaş bu meseleyi çözer’ deniyordu. 60’lı 70’li yıllardaki inkâr sürecinden bugüne gelindiğinde izlenen politikaların boşa çıkması, sancılı dönemlerin yaşanmasına rağmen ilk defa bir lidere karşı o lideri siyasi manada desteklemeyen insanların bile güven duyması söz konusu.
KURUCU DÖNEM OLACAK: Ak Parti’nin stratejisi; milli ve yerli politikaları, üniter birliğin yeniden kurulduğu ve inşa edildiği bir kurucu dönemi öngörüyor aslında. Cumhuriyetteki kuruluş döneminden farklı bir kuruluş dönemi yaşayacağız. Tek parti dönemi çok partili sistem ve sonrası sorunlar, bunları geride bırakacağız. Bu dönem kuruluş döneminden farklı olacak, kapsayıcı, ortak vatan ve ortak devlet fikri altında yeni bir milli ruh oluşacak. Yeni sistemle yeni inşa dönemi geliyor. 15 yıllık Ak Parti dönemi, Kürtleri üniter birliğin güçlendirilmesi yönünde güçlü siyasi kazanım ve tercihlerle buluşturdu. Kürt nüfusu, tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak vurgusunun artık bir anlamı olduğunun bilincinde, bu anlamı kimseye terketmeyecek. Yeni kurucu dönem, Kürtlerin de milli ve üniter birliğe katkı sunacağı çoğulcu bir dönem olacaktır.

‘Kürtlere iyi anlatılmalı’

(Kürtlerin referandumda konumu ne olur?) Bölgede Ak Parti ve HDP gerçeği var. HDP, 1 Kasım seçimlerindeki başarısını sürdüremedi. Ak Parti’den haziran seçimlerinden, ödünç olarak alınan 1,5 milyona yakın oy HDP’den geri döndü. Kolu kanadı PKK tarafından kırılmış bir HDP var. Onlar açısından konjonktür uygun halde seyretmiyor. İkinci bir nokta HDP’nin kendisine bel bağlamış siyasi tabanına kazandırabileceği bir milletvekilliği, belediye başkanlığı gibi bir seçim değil. Tablo bu. Ak Parti’nin de milli ve yerli politikalarının mahiyetini Doğu, Güneydoğu halkına ve tabi metropollerdeki Kürt yurttaşlara iyi anlatması lazım.

‘Sistem değişikliği’

(Ak Parti’nin MHP ile ortak politika izlemesi Kürt kesimde rahatsızlık yaratır mı?) Rahatsızlık yaratacağı kanaatinde değilim. 7 Haziran seçiminden sonra koalisyon tartışılırken, HDP’nin vekilleri Ak Parti ile değil, MHP ile koalisyona evet diyebileceklerini söylüyorlardı. Sırrı Süreyya Önder açıkça telafuz etmişti. Demek ki, Kürt seçmenin MHP’den rahatsızlık duyduğu yolundaki malûmatlar sanal. Kürtler’in, bilhassa Mersin ve İzmir gibi etnik fay hatlarının keskin seyrettiği kışkırtma olabilecek yerlerde MHP ile medeni ilişkiler içinde olunduğu açıktır. Bu sosyolojik gerçekliğin oluşmasında, Bahçeli’nin oynadığı rol takdire şayandır. Biz burada sistem değişikliği yapıyoruz. Kürt vatanseverliği ile Türk ve hadi açıkça söyleyelim MHP’li vatandaşlarımızın vatanseverliği arasında artık bir fark yok. Hele 15 Temmuz’dan sonra hiç yok. Kavramların yeniden tanımlanmaya ihtiyacı var, vatanseverlik ve milliyetçilik bu kavramların başında geliyor.

Önemlİ oranda belirleyici olur

(Referandumda Kürt oyları belirleyici olur mu?) Önemli oranda olur. 5 milyona yakın son durumda HDP’nin oyu var. Bu oyların öneli bir kısmının, yarısından fazlasının evet oyu olarak sandığa yansıyacağı kanaatindeyim. Kürt vatandaşlarımız değişime kapalı bir kitle oluşturmuyorlar. Tarihi değişim dönemlerinde, Kurtuluş savaşımız dahil hep olumlu ve destekleyici bir tavrın içinde oldu Kürt halkı. Mustafa Kemal’in bu manada yeniden okunması ve güncellenmesi gerekiyor ki, buna bence en çok CHP’nin ihtiyacı var..