Gündem ‘Her zaman hastalarımızın yanındayız’

‘Her zaman hastalarımızın yanındayız’

17.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Şişli Belediyesi ve Türk Kanser Derneği işbirliğiyle düzenlenen ‘Meme kanseri halk bilinçlendirme semineri’nde konuşan Dernek Başkanı Burak Duruman, ‘Ne koşullarda olursa olsun hastalarımızın yanındayız ve ücretsiz olarak destek sağlıyoruz’ diye konuştu

‘Her zaman hastalarımızın yanındayız’

Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirerek, hastalara yol göstermek üzere harekete geçen Şişli Belediyesi ve Türk Kanser Derneği işbirliği ile “Meme kanseri halk bilinçlendirme semineri” düzenlendi. Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, “Artık Türk halkının, ‘Bütçem yetmiyordu, ekonomik gücüm yoktu’ laflarını Türk Kanser Derneği olarak kabul etmiyoruz. Ne koşullarda olurlarsa olsun her zaman bu hastalarımızın yanındayız ve ücretsiz olarak destek sağlıyoruz. Bu farkındalığın farkında olun ve bunu yayın” dedi.

Haberin Devamı

Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminere Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, radyoloji uzmanları Prof. Dr. Erkin Arıbal, Prof. Dr. Cem Balcı, Genel Cerrah Uzmanı Op. Dr. Murat Atay ve Hematoloji ve Tıbbi Onkoloji uzmanı Doç. Dr. Soley Bayraktar katıldı.

‘Farkındalık yarattık’

Belediye Başkanı İnönü’nün ardından bir konuşma yapan Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, erken tanının tedavi sürecinde önemine değinerek, “Erken tanı ve teşhis bilincini kadınlarımıza kazandırmak için otobüs duraklarından tutun, metrolarda uçaklarda nereye giderseniz gidin, her yerde bu konuda farkındalık yaratmaya çalıştık. Kamu ve özel kurumlarda eğitimler düzenliyoruz. Bunun yanı sıra bu yıl içerisinde onkoloji günleri düzenledik. Hastalarımızı prostat, meme, rahim ağzı kanseri gibi konularda bilgilendirdik, bilgilendirmeye de devam edeceğiz. Yatan ve ayakta tedavi gören hasta ziyaretleri bizim için çok önemli, bunların tedavilerini karşılamakla kalmıyoruz, tedavi süreçlerini de takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

‘Mazeret kabul etmiyoruz’

Hopsis adı verilen sağlıkları bozuk insanlara, tam teşekküllü sağlık hizmetlerini vermeden, onlara rahatlatıcı sağlık hizmetlerinin verildiği tesislerin önemine vurgu yapan Duruman, şöyle konuştu:

“Türkiye’de olamayan, dünyada binlercesi olan bu hastaneyi Türkiye’ye getirmek için elimizden gelen bütün gücü kullanıyoruz. Bunun yanı sıra okullarda sağlık yaşam eğitimi en önemli konu, çünkü çocukluk yaşta bunları aşılayabilirsek, çocuklarımızı yetiştirebilirsek çok bilinçli bir gençlik yetiştirmiş oluruz. Bu hastalarımıza moral ve motivasyon etkinlikleri sürüyor. Yerli tohum ve doğal tarım projelerimiz var, iyi tarım yapmaya çalışıyoruz.

Bu süre içerisinde prostat kanseri ilgili geniş çaplı yaptığımız taramalarımız oldu. Meme kanseri oldukça önemli, yüzde yüz tedavisi olunabilirken, geç tanı nedeniyle maalesef, elim kötü vakalarla karşılaşıyoruz. Kurtulabilmemiz gereken bir hastalıktan yalnızca geç tanı nedeniyle maalesef kötü sonuçlar ile karşılaşıyoruz. Artık Türk halkının, ‘Bütçem yetmiyordu, ekonomik gücüm yoktu’ laflarını Türk Kanser Derneği olarak kabul etmiyoruz. Ne koşullarda olurlarsa olsun her zaman bu hastalarımızın yanındayız ve ücretsiz olarak destek sağlıyoruz. Bu farkındalığın farkında olun ve bunu yayın.”

Haberin Devamı

Atay: Kanserde sihirli kelime erken tanı

Seminerde erken tanının önemine vurgu yapan Op. Dr. Murat Atay ise şunları söyledi:
“Doğru bilgiye sahip olmak ve bilinçlenmek oldukça önemli, buradaki sihirli kelimemiz, erken tanı. Erken tanı sayesinde bu hastalığı yüzde 90’lara kadar yenebilir ve tedavi edebilirsiniz. Meme kanseri diğer kanserlere göre sadece ölüm korkusu ile değil, aynı zamanda da meme kaybetmeyi de insanlara düşündürüyor ve bu da estetiği bozucu bir durum. Erken tanının diğer bir özelliği de, hastalıktan kurtulurken kadınların anatomisini ve psikolojisini etkilememesini mümkün kılmaktır.
Eskiden meme aldırılırken günümüzde bu büyük ölçüde değişti, artık yarı yarıya indi diyebiliriz. Artık cerrahi iki ayrıldı. Memeyi almak ve memeyi korumak. Geç kalınmayan ve özellikli olmayan durumlarda memeyi koruyabiliyoruz. 10 sene öncesini kadar meme aldırılırken bugün erken tanıya sahip hastalarımızda bu durum en aza indi. Meme cerrahisi tedavisinden sonra kadınlar, kısa zamanda günlük ve sosyal hayatlarına dönebiliyor, estetik kaygıları olmuyorlar. Artık günümüzde memeyi almak durumunda kalsak bile, bu hastalarımıza cerrahi yöntemlerle meme yapıyoruz. Bu hastalarımız estetik ve ekonomik olarak hayatlarını sürdürebilecek.”