‘İstihbarat’ baskını!

Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, tanık sıfatıyla verdiği ifadede “YÖK’te, önemli bir büyüğümüze karşı şantaj yapmak amacıyla gerçekleştirilen bir olay. Üniversitelerarası Kurul’daki belgelerden gizlice fotokopi çeken ve kurul başkanının veya YÖK Başkanı’nın olay mahallini basması ve ilgili kişinin istifasını istemesi üzerine bu şahıs bir taraftan istifasını verip YÖK’ten ayrılıyor ama bir saat içinde Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir’i alarak YÖK’ü basıyor” demişti. Erdem’in bahsettiği olayın 2012’de yaşandığı ortaya çıktı.
Zaman aşımıyla düştü
15 Temmuz sonrası kamudan ihraç edilen Abdullah Uz ve Dilek Yılmaz kanalıyla YÖK’e gelen ve daha sonra ÜAK Hukuk Müşaviri olan Yaşar Demircioğlu, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın doçentlik başvuru dosyalarının fotokopisini çekerken yakalandı. Olayı ortaya çıkaran memur, konuyu dönemin YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ya iletti. Çetinsaya, savcılığa bildirmeden, kurum içi soruşturma başlatılmasına karar verdi. Demircioğlu’nun yakalanmasından sonra YÖK Toplumsal Faaliyetler Birimi’ne baskın düzenlendi. Yetkililer, 15 Temmuz sonrası görevden alınan dönemin Cumhuriyet Savcısı Murat Demir imzalı ‘arama ve el koyma emri’ ile kurumdaki ‘ilgili’ tüm evraka el koydu. 28 Şubat’taki fişlemeler bahane edilerek el koyma işlemi yapıldığından tüm evrak kurum dışına çıkarıldı. Savcılık yazısında, dosyaların fotokopisini çekerken yakalanan Demircioğlu’nun ismi ‘aramada görevli personel’ olarak yer aldı. Demircioğlu, fotokopiyle alamadığı belgelere savcılık emriyle erişti. Hakkında kurum içi soruşturma başlatılan Demircioğlu, Bilecik Üniversitesi’ndeki görevine gönderildi. Soruşturma kapsamında çağrıldığı ifadeye gelmeyen Demircioğlu’nun dosyası ‘zaman aşımı’ nedeniyle düştü.