Eğitim ‘Kaygı’dan kurtulun, sınavlar kabusunuz olmasın!

‘Kaygı’dan kurtulun, sınavlar kabusunuz olmasın!

28.05.2014 - 11:45 | Son Güncellenme:

Her sınav öncesi çalışmış olmanıza rağmen başınız ağrıyor, öfkeleniyor, kalbiniz çarpıyor hatta zihninizi tamamen boşalmış gibi hissediyorsanız aman dikkat siz de ‘sınav kaygısı’ problemi yaşıyorsunuz!

‘Kaygı’dan kurtulun, sınavlar kabusunuz olmasın

Hayatınızın herhangi bir döneminde çalışmış olmanıza rağmen sınava girerken sürekli mideniz bulanıyor, nefes alamıyorsanız, kalbiniz çarpıyor, öfke ve çaresizlik hissediyor, şiddetli bir korkuya kapılıyor, yerinizde duramıyor hatta zihniniz tamamen boşalmış gibi hissediyorsanız, dikkat edin ileri derecede ‘sınav kaygısı’ problemi ile karşı karşıyasınız..! Uzmanlara göre, bu belirtilere sahip bireylerin, kaygılarını ortadan kaldırmak için herhangi bir çalışma yapmadıkları ya da profesyonel bir destek almadıkları sürece sınavlarında başarılı olma olasılıkları oldukça düşük.

Haberin Devamı

Sınav kaygısının bir çeşit performans kaygısı olduğuna, genel olarak herkeste bulunduğuna dikkat çeken Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi’nden Uzman Psikolog Gizem Hancı, “Burada önemli olan yaşanan duygunun derecesi” dedi. Orta derecedeki kaygının sınav ile etkin bir şekilde baş edebilmemiz için motive edici olduğunu vurgulayan Hancı, şöyle devam etti: “Bu sırada salgılanan adrenalin hormonunun uyarıcı etkisi, odaklanmamızı ve sınav için hazır olmamızı sağlar. Ancak kaygının düzeyi yüksek ise sınava hazırlık sürecindeki ya da sınav anındaki performansımız olumsuz yönde etkilenir. Yüksek derecede salgılanan adrenalin panik yaratır. Böylece aslında motivasyon için işlevsel olan kaygı, sınav başarısı önündeki bir engel olarak karşımıza çıkar. Şiddetli yaşanan sınav kaygısı bir sonraki sınavda ‘ya bir daha olursa’ diye beraberinde korku da yaşatmaya başlar. Bu korku sınav kaygısını daha da artırır. Bu durum kısır bir döngü halinde devam eder ve kişiyi strese sokar.”

Haberin Devamı

Sınav kaygısının belirtileri!

Sınava yeterli hazırlık yapmayanlarda yaşanan kaygının doğal olduğunu, bilgi arttıkça kaygının azaldığını, kişinin kendine olan güveninin yükseldiğini aktaran Hancı, “Ancak yeterli hazırlık yapıldığı halde kişinin kaygısı devam ediyor ya da hazırlığı bile yapamayacak derecede bir kaygı söz konusu ise bu üzerinde çalışılması gereken bir durum” uyarısını yaptı.

Sınav kaygısının bireylerdeki belirtilerini fiziksel, duygusal, davranışsal ve zihinsel olarak dört farklı başlık altında topladıklarını aktaran

Uzman Psikolog Gizem Hancı, bunları şöyle sıraladı:

Fiziksel belirtiler: Baş ağrısı, mide bulantısı, nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı, ağız kuruluğu.

Duygusal belirtiler: Aşırı derecede korku, hayal kırıklığı, öfke, çaresizlik.

Davranışsal belirtiler: Rahat hareket edememek, yerinde duramamak.

Zihinsel belirtiler: Zihnin boşalmış gibi olması, odaklanmada güçlük, kendini sürekli diğerleri ile kıyaslama, düşünceleri organize etmekte güçlük.

Bu genel belirtilerin bireylerde var olup olmadığını kontrol etmek için sınav öncesinde ve sınav sırasında kendilerine ‘bildiklerini hatırlamakta güçlük çekip çekmediklerini’, ‘soruları tamamen yanlış okuduklarını sonradan mı fark ettikleri’, ‘boğuluyormuş gibi bir hisse kapılıp kapılmadıkları’ gibi soruları sormaları önerisinde bulunan Gizem Hancı, şunları söyledi: “Bir de bunların üzerine sınavı geçemezsem hayatım mahvolur, aileme rezil olurum, eğitim hayatım biter gibi düşünceler eklenirse sınav birey için belli bir konuya ait bilgiyi ölçen bir araç olmaktan çıkar ve onun yerine kişiliğini ölçen bir araç haline gelir. Sınava yüklenen anlam ne kadar fazla ise üzerimizdeki baskı da o derece fazla olur. Bu kendi kendimize yüklendiğimiz aşırı baskı, başarısızlık olarak bize geri döner. En başta zaten zihnimizde var olan ben yapamam, beceremem, aptalım gibi olumsuz düşüncelere olan inancımız daha da artar.”

Haberin Devamı

Çözüm süreci kişiye göre farklılık gösteriyor

Farkına varılıp müdahale edilmediğinde bireyin özgüvenini azaltan ve kalıcı bir soruna dönüşebilen sınav kaygısının uzman desteği ile rahatlıkla kontrol altına alınabileceğine de dikkat çeken Uzman Psikolog Hancı, “Sınav kaygısı belirtileri ve bu belirtilerin yoğunluğu nasıl ki kişiye göre farklılık gösteriyorsa çözüm süreci de kişiye göre farklılık gösterir” dedi. Hancı, bir uzman olarak çözüm süreci ile ilgili olarak ise şu tavsiyelerde bulundu: “Kişinin sınava hazırlık sürecini nasıl geçirdiği, nasıl bir ders çalışma planı uyguladığı, sınava dair ne düşündüğü, ne hissettiği, sınav sonrası beklentileri, hedefleri, çevresinden sürece dair nasıl bir destek gördüğü gibi pek çok konu bir arada değerlendirilerek kişi için en uygun yol belirlenir. Bu sayede kaygı, kişinin önünde bir engel olmaktan çıkar. Destek sürecinde amaç kaygının sıfırlanması değildir. Kişinin kaygı derecesinin orta düzeyde kalması ve başarı için gerekli motivasyonu sağlaması hedeflenir.