Cadde 'Kemal'e ilk görüşte aşık oldum'

'Kemal'e ilk görüşte aşık oldum'

14.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Show Tv’de yayınlanan ‘İstanbul Sokakları’ dizisinin aşıkları Gizem Karaca ve Caner Cindoruk’la yeni projelerinden özel hayatlarına kadar her şeyi konuştuk

Kemale ilk görüşte aşık oldum

- ‘Güzel Köylü’den sonra bir dram dizisiyle karşımıza çıktınız. Canlandırdığınız Nazlı’nın sizi zorlayan yanları neler?
Açıkçası korkularım vardı. Sonuçta 52 bölümlük bir komedi projesinden sonra dram işinde oynuyorum. Bir de sekiz aylık bir ara söz konusu. Biraz tedirgindim ama o kadar güzel bir hazırlık sürecimiz vardı ki ve o kadar iyi bir yönetmenle çalışıyoruz ki, her sahnede duygu daha fazla çıktı, karakter daha fazla oturdu. Şanslıyız, sahne öncesinde oturup konuşuyoruz, senaryoya bir şeyler katabiliyoruz.

- Sekiz ay arada neler yaptınız?
Üç arkadaş sırt çantalarımızı alıp Amerika turu yaptık. Sonra dizinin hazırlık süreci başladı.

- Nazlı size benziyor mu?
Biraz benziyor. Adı gibi nazlı bir kız. Ben çok nazlı değilimdir ama durgunluğu, olgunluğu benziyor.
Dizide kızın hayat mücadelesi, hastalığı, aşkına kavuşamaması var. Öğretmen olup atanamama durumu, onların çektiği zorluklar var. Birçok şeye değindik bu hikayede.

- Dizideki gibi ilk görüşte aşka inanıyor musunuz?

Kemale ilk görüşte aşık oldum

İnanıyorum. Bu ilişkimde yaşadım onu. Kemal’le (Ekmekçi) ilk tanıştığımızda hemen bir elektrik oldu, sonra ufak tefek konuşmalar cilveleşmeler... Mutluyuz.

- İlk kez ilişkinizi göz önünde yaşıyorsunuz...
Evet, gerçekten ciddi anlamda yaşadığım ilk ilişki. Hiç saklamadan, gizlemeden yaşıyoruz. Çünkü güvendiğim bir insan. Onu hep bekledim. Madem bu işi yapıyorum, madem yaşadığım ilişki ortalığa saçılacak, hayatıma giren insan hak etsin bunu, ona güveneyim ve çıkalım beraber istedim.

- Evliliği düşünüyor musunuz?
Bu yaz aileler tanışacak, belki bir nişan yaparız. Ama evlilik 1 - 2 sene sonra olur herhalde.

- Anne olmayı istiyor musunuz?
Genç anne olmak istiyorum ama tam kariyerimin ortasındayken değil.

- Rol aldığınız projelerde hep başrol oynadınız. Şöhret başınızı döndürdü mü hiç?
Hemen alıştım. Bir iş hayatı gibi bakıyorum. Tabii beraberinde getirdiği bonuslar var; tanınmak, saygı görmek... Bunlar çok hoş şeyler. Ama hiçbir zaman bunları abartıp, karakterimi bozacak duruma gelmedim. Hâlâ ilkokul, ortakul ve lise arkadaşlarımla ilişkim aynıdır. Rahatça sokağa çıkarım. Kendimi kalıba sokmuş değilim.

- Kariyerinizle ilgili planlarınız neler?
Altıncı projem, altıncı başrolüm. İnşallah böyle güzel gider ve o çizgiyi bozmam. Biraz daha sinemaya yoğunlaşmak istiyorum ama vakit olması lazım. Şu an bu sette, yaptığım işte çok mutluyum.

'Bizim dizimiz sıradan değil'

- Çok zayıflamışsınız, kaç kilo verdiniz?

Beslenmeme dikkat edip, spor yaptım ve yedi kilo verdim. Ekstra bir çabam olmadı.

- Dizi için mi zayıfladınız?
Diziden önce kilo vermeye başladım. Müzikal oyunumun provaları sürecinde daha düzenli bir sistem geliştirdim. Rolüm gereği şarkı söylemek, dans etmek için bedenimin forma girmesi gerekiyordu.

- Ekrana ara verdiğiniz dönemde neler yaptınız?
Kemale ilk görüşte aşık oldum

Televizyonda göremediğiniz dönemlerde de oldukça faal çalıştım. Sinema filmleri benim vazgeçilmezlerimden, bu
sessizlikte üç sinema filminde rol aldım. Şu an vizyonda olan Zeki Demirkubuz imzalı ‘Kor’, Hiner Saleem ile ‘Dar Elbise’ ve Yılmaz Erdoğan’la ‘Ekşi Elmalar’. Sinema harici ‘İstanbulname’ müzikali de seyircisiyle buluştu.

- ‘Köpek Kadın Erkek’ oyunu kaçıncı sezonunda?
Moda Sahnesi’ndeki bu oyun, ikinci sezonunu tamamlıyor. Son oyunlarımızı oynuyoruz. Seyircimiz oyunu sevdi. Biz de bu metni çalışmaktan ve oynamaktan büyük keyif aldık.

- ‘İstanbul Sokakları’nın hikayesinde sizi çeken ne oldu?
İçinde biraz Yeşilçam etkileri olması, farklı hayatları olan iki insanın tek ortak noktası aşkı ilk kez yaşıyor olmaları... Genel olarak aşka dair anlatımları diyebilirim. Ben Fırat’ı çok sevdim. Bir projeye ‘Evet’ demek için benim en önemli gerekçem budur.

- Diğer dizilerden farkı nedir?
Hangi dizilerin izleneceğini, hangisinin sevileceğini bir oyuncu olarak bilmiyorum, kimsenin bildiğini de sanmıyorum. Bazen çok sevdiğim bir dizi tutmayabiliyor. Bir matematiği yok yani. İzleyiciyle kimyasının tutması gerek ama çoğunlukla samimi diziler seviliyor bence.

- Fırat ile Nazlı aşkı için neler diyeceksiniz?
Zor bir aşkın içinde samimi duygularla zoru başarmaya çalışıyorlar. Aralarındaki çekişme oldukça ilgi çekici, sıradan değil.

- Siz hiç ilk görüşte aşık oldunuz mu?
Hayır, hiç yaşamadım.

- Şu an kalbiniz dolu mu?
Kalbim doldurulmaya açık!