The Others 'Kıbrıs'ta çözüm fırsatını değerlendirelim'

'Kıbrıs'ta çözüm fırsatını değerlendirelim'

19.07.2016 - 14:29 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü için var olan fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin, her iki tarafın da ciddi sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Kıbrısta çözüm fırsatını değerlendirelim

Kıbrısta çözüm fırsatını değerlendirelim

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü için var olan fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin, her iki tarafın da ciddi sorumluluğu olduğunu vurguladı. 2016 yılı çözümsüz geçirilir ve 2017’ye girilirse, bunun yeni sorunlar getireceğine dikkat çeken Akıncı, yaptıkları çalışmanın kendi nesillerinin belki de son denemesi ve federal çözüm için son bir şans olduğunun bilinciyle, bu çabanın başarısızlığa uğramasını istemediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC’deki sorunların çözümünün, Kıbrıs sorununun çözümünü bekleme lüksü olmadığını kaydederek, “Bir yandan kapsamlı çözüm için yoğun çalışmaya devam ederken, evimizin içini de daha düzenli hale getirmek yönünde gayretlerimizi sürdürmeliyiz” dedi.

Haberin Devamı

Yurttaşların, müzakerelerle ilgili gelişmeleri yakından izlemesini ve bilgili olmasını isteyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakere süreci başarıyla tamamlanırsa, halkın neyi onaylayacağını tüm detaylarıyla bilerek sandığa gideceğini kaydetti. Akıncı, yaşanan darbe girişimin ardından Türkiye’yi bekleyen önemli bir görevin de hukuk devleti olmanın gereklerinin eksiksiz yerine getirildiğinin tüm dünyaya gösterilmesi olduğunu belirtti.

AKINCI BRT’DEN KONUŞTU

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BRT’den saat 12.00’de yayımlanan konuşmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı’nın konuşması diğer bazı televizyonlardan da yayımlandı. Akıncı, halkın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlayarak, sevgi ve saygılarını sunarak başladığı konuşmasında, 20 Temmuz 1974’ü anarken, onu yaratan tarih olarak ister istemez 15 Temmuz 1974’ten başlamak, faşist Yunan cuntasının darbesinden söz etmek gerektiğine işaret etti.

Bazen unutturulmak istense de Faşist Yunan darbesinin gerçekte 20 Temmuz’un yaşanmasının asıl gerekçesini oluşturduğunu kaydeden Akıncı, “Kısacası her zaman vurguladığımız gibi, 15 Temmuz yaşanmasaydı 20 Temmuz da olmazdı” dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, geçen yılki konuşmasına atıf yaparak darbeci NikosSamson’a 3 gün içinde 15 bin kutlama telgrafı gönderildiğini, 20 Temmuz olmasaydı darbecilerin iktidarının kökleşeceğini belirttiğini kaydederek şöyle devam etti: “Acıdır ama bir gerçektir ki; tarihin bazı dönemlerinde toplumsal bünyeler demokratik zafiyet göstermekte ve darbeler lanetleneceğine alkışlanmaktadır. Dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi, bazı dönemlerde Yunanistan’da, Türkiye’de ve Kıbrıs’ın güneyinde de bunların yaşandığı bir gerçektir.”

Haberin Devamı

“İKİ 15 TEMMUZ”

Bu yıl 20 Temmuz’dan bahsederken artık bir yerine iki 15 Temmuz’dan söz etmek durumunda olduklarını ifade ederek, 15 Temmuz gecesi Türkiye’deki askeri darbe girişiminin demokrasiye tutkun Kıbrıs Türk halkı arasında ciddi kaygılara neden olduğunu vurguladı. Akıncı, bu girişimin başarıya ulaşmamasının Türkiye gibi KKTC halkını da rahatlattığını belirterek, darbelerin Türkiye’ye çok büyük acılar çektirdiğini, daha kötüye götürdüğünü kaydetti ve “Gelişmenin, kalkınmanın yolu demokrasiden geçmektedir” dedi.

Türkiye’nin Atatürk’ün öngördüğü ilkeler doğrultusunda çağdaş, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak kurumsallaşarak gelişmesi ve daha da kalkınmasının sadece Türkiye’nin kendisi için değil, Kıbrıs Türk halkı için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’de artık darbeleri geçmişteki gibi alkışlayan bir toplum olmadığını görmenin de sevindirici olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

BAŞSAĞLIĞI VE ACİL ŞİFALAR DİLEĞİ

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’deki olumlu gelişmelerle sevinen, acılarla üzülen Kıbrıs Türk halkı olarak olayda sevdiklerini yitiren acılı ailelerin yanında yer aldıklarını kaydederek, yaşamını yitirenlere tanrıdan rahmet, geride kalanlara ve tüm Türkiye’ye başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

“TSK’NIN GÖREVİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİNDEN KUŞKUMUZ YOK”

Akıncı, darbe girişiminde bulunan grupla kurum olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini birbirine karıştırmamanın önemine de işaret ederek “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli komutanlarının ve mensuplarının gerek Türkiye’de, gerekse Kıbrıs’ta görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceklerinden kuşkumuz yoktur” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

“HUKUK DEVLETİ OLDUĞUNU GÖSTERMELİ”

Darbe girişiminin önlenmesinden sonra, Türkiye’yi bekleyen önemli bir görevin, hukuk devleti olmanın gereklerinin eksiksiz yerine getirildiğinin tüm dünyaya gösterilmesi olduğunu belirten Akıncı, “Hukuk ve demokrasi dışı bir kalkışmaya karşı en iyi cevap, kuşkusuz hukuk ve demokrasi içinde kalınarak verilecektir. Bu Türkiye’de demokratik hukuk devletinin daha da kökleşmesini getirecektir” dedi.

MÜZAKERELER

20 Temmuz’u açış konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, yoğunlaştırılmış müzakereler çerçevesinde temmuzun son haftasında 3 liderler görüşmesi daha yapacaklarını; bu görüşmelerde var olan ayrılık noktalarını azaltmayı ve mümkün olursa, daha önce de defalarca vurguladığı gibi, 2016 yılını çözüm yılı yapmayı hedeflediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “2016 yılı çözümsüz olarak geçirilir ve 2017’ye girilirse, bunun yeni sorunlar getireceğinin altını çizmekte ve uyarılarda bulunmaktayız” dedi.

2018 yılının Şubat ayında güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimleri yapılacağına işaret eden Akıncı, gelecek yıl başlarında doğal gaz için sondaj başlatılması planlarının, çözümsüze ulaşılamadığı bir ortamında yeni gerginlikleri tetikleyeceği uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanı Akıncı, 2017’nin aynı zamanda yeni bir BM Genel Sekreteri ile, ABD’de yeni bir yönetimin iş başına geleceği yıl olduğuna dikkat çekerek, başka gelişmelerin de söz konusu olabileceğini belirtti.

“Geçtiğimiz kısa dönemde Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile ilişkilerinde yaşanmaya başlanan normalleşme ve yakınlaşmayı ise olumlu bir gelişme olarak not etmek gerekir” diyen Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümüyle birlikte, Doğu Akdeniz’de enerji işbirliği olanaklarının artacağını, doğal gazın gerek Kıbrıs ve Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarında kullanılması gerekse AB ülkelerine ulaştırılmasının hayal olmaktan çıkacağını anlattı.

“ÇÖZÜM FIRSATINI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK…”

Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:“Bu çerçevede Kıbrıs sorununun çözümü için var olan fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek, her iki tarafın da ciddi sorumluluğudur. Biz, bu sorumluluğumuzun bilinci içerisinde bir yılı aşkın bir süredir çalışmalarımızı tüm iyi niyetimizle sürdürüyoruz. Bu bağlamda gerek iki kesimli, iki toplumlu federal çözüm kapsamına giren konularda gerekse, güven artırıcı önlemler alanında üzerimize düşenleri eksiksiz yerine getirdik.

Derinya ve Lefke-Aplıç kapılarının açılabilmesi, cep telefonlarının her iki tarafta da sorunsuz çalışabilmesi ve elektrik şebekelerinin kalıcı bağlantısı için, gerek siyasi gerekse teknik anlamda üzerimize düşen ne varsa yaptık. Geçiş kapıları ile ilgili olarak BM Kalkınma Programı’nın ihale süreci ilerlemektedir.

“CEP TELEFONLARI VE ELEKTRİK İÇİN RUM TARAFININ ADIM ATMASINI BEKLİYORUZ”

Cep telefonları konusunda güneydeki bir yasa engel olarak gösterilmektedir. Elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlantısı konusunda da yine Rum tarafının adım atmasını beklemekteyiz.

Durum bu olduğu halde son olarak yayınlanan BM Genel Sekreterliği raporunda her iki lidere de çağrıda bulunulmasını anlamış değiliz; çünkü biz üzerimize düşenleri yerine getirmiş bulunmaktayız.”

ÇÖZÜME İNANCIN ARTMASI…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta kapsamlı çözüme ulaşma çabası sürerken toplumların güven artırıcı önlemlerin yaşama geçtiğini görmesinin, bunu yaşamasının çözüme inancı artıracağını vurguladı.

Güneyde zaman zaman Kıbrıslı Türklere ve araçlarına yapılan saldırıların faillerinin cezalandırılmamasının ise güven duygusunu yok ettiğine dikkat çekerek, “Nedeni ne olursa olsun, şiddet cezasız kalmamalıdır. Bu bağlamda ortak olarak oluşturduğumuz Eğitim Komitesi’ne de barışçı genç kuşaklar yetiştirilmesi anlamında büyük görevler düştüğü kuşkusuzdur” dedi.

Akıncı, geçen ay Trodos dağlarında yaşanan yangına da değinerek, “Bu büyük yangında bile işbirliği yapamamış olmamızın hiçbir mantıklı izahı yoktur. Bu olay karşısında bile yerleşmiş politik kalıpların dışına çıkılamaması ve uzatılan yardım elimizin havada kalması, toplumlarımızda güven duygusu yaratmamış, tam tersine güvensizliği körüklemiştir” diye konuştu.

Akıncı, BM Genel Sekreterliği’nin raporunda yangına ilişkin ifadelerin Rum tarafının girişimiyle çıkarılmış olmasının, anlattığı gerçeği değiştirmediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta oluşturmaya çalıştıkları yapıyla her iki tarafta da anlayış olması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:“Kıbrıs’ta her iki tarafın da kabul edebileceği makul bir çözümün çerçevesi olarak, iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasal eşitliğine dayalı, egemenliğin her iki toplumdan eşit olarak neşet edeceği federal yeni bir yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz.

Böylesi bir yapıda iki kesimlilik, eşitlik ve güvenlik bizler için hayati öneme haizdir. Bunu hem muhataplarımıza, hem BM yetkililerine, hem de temasta olduğumuz diğer 3’üncü taraflara bıkmadan usanmadan anlatıyoruz.

Kuşkusuz böylesi bir yapıyı oluşturmak ve bunu her iki tarafın da kabul edebileceği çerçeveye oturtmak kolay bir uğraş değildir. Bu; toplumsal haklarımızı sonuna kadar korumayı, aynı zamanda diğer toplumun da meşru haklarını göz ardı etmeyen, dengeli bir anlayışı gerektirir. Bu anlayışın sadece bir tarafta olması da yetmez, bu ancak karşılıklı olursa bizi sonuca götürebilir.”

“BİZİM NESİL İÇİN BELKİ DE SON DENEME…”

Cumhurbaşkanı Akıncı, kendilerinin bu anlayışla önümüzde birkaç ayın ne kadar önemli ve gelecek açısından hayati olduğunun bilinci içerisinde çabalarını yoğunlaştıracaklarını vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Yapmakta olduğumuz çalışmanın bizim neslin belki de son denemesi ve federal çözüm için son bir şans olduğunun bilincindeyiz. Bu çabanın elbette başarısızlığa uğramasını arzu etmiyoruz. Çözümün her iki toplumun yanı sıra adamız ve bölgemiz için de olumlu sonuçlar yaratacağının, yeni işbirliği olanakları sağlayacağının farkındayız. Çözüm Türkiye’nin gerek bölgesel gerekse dünya ölçeğinde ilişkilerinin rahatlamasına ve gelişmesine de katkı yapacaktır.

Ama şu husus hiç akıldan çıkarılmamalıdır: Çözüme ‘evet’ diyecek olanlar da, sürdürülebilirliğini sağlayıp, yaşatacak olanlar da bu adanın toplumlarıdır.”

“GELİŞMELERİ YAKINDAN İZLEYİN… BİLGİLİ OLUN”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yurttaşlara önümüzdeki haftalarda da gelişmeleri yakından izlemeleri ve geleceklerini belirleyecek günlere yaklaşırken, en sağlıklı kararları verebilmeleri için bilgili olmalarını istedi

“HALK NEYİ OYLAYACAĞINI BİLEREK SANDIĞA GİDECEK”

Müzakere sürecinin zorunlu kıldığı ölçüler içinde sürekli verdikleri bilgilerin sürecin sonunda çok daha ayrıntılı olarak duyurulacağını kaydeden Akıncı, “Müzakere süreci eğer başarıyla tamamlanırsa, halkımız neyi oylayacağını elbette tüm detaylarıyla bilerek sandığa gidecektir” dedi.

“SORUNLARIN ÇÖZÜM GÜNÜNÜ BEKLEME LÜKSÜ YOK”

Konuşmasının sonunda ülke sorunlarına değinen Akıncı, çözüm uğraşları sürerken yaşamın da devam ettiğini; ülke sorunlarının çözüm gününü bekleme lüksü olmadığını söyledi. “KKTC’de sorunlarımızla baş etmeye ne kadar hazır hale gelirsek, kurmayı ümit ettiğimiz birleşik federal Kıbrıs’ta yerimizi, o kadar sorunsuz şekilde alabiliriz” diyen Akıncı, KKTC ekonomisi ve demokrasisi ne kadar güçlenirse federal birliktelikte ve AB içinde o kadar sağlıklı şekilde yer alınabileceğini vurguladı.

“Bir yandan kapsamlı çözüm için yoğun çalışmaya devam ederken, evimizin içini de daha düzenli hale getirmek yönünde gayretlerimizi sürdürmeliyiz” diyen Mustafa Akıncı, konuşmasını “Yurdumuzda insanca yaşayabilmemiz ve bu topraklarda tutunabilmemiz için, canlarını feda eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi saygıyla anıyorum. Bu düşüncelerle 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nızı içtenlikle kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım” ifadeleriyle tamamladı.

Yazarlar