Gündem ‘Kısa süreli soluma dahi risk taşıyor’

‘Kısa süreli soluma dahi risk taşıyor’

24.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul Bayrampaşa’daki ayakkabı tabanı imalathanesi yangınında uzun süreli dumana maruz kalanlar, uzmanlara göre ciddi bir risk altında. Bu maddelerden kaynaklı zehirli gazlar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir

‘Kısa süreli soluma dahi risk taşıyor’

İstanbul Bayrampaşa’daki Baltaş Kilimciler Sanayi Sitesi’nde önceki gün sabah saatlerinde başlayan yangın 8 saat süren bir çalışmayla kontrol altına alınabilmişti. Uzun süre gökyüzünü kaplayan siyah dumanlar çevreye de yayılmış, 1’i ağır 12 kişi yaralanmıştı.

Haberin Devamı

Ortaya çıkan zehirli dumandan etkilenme riski nedeniyle yangın mahaline yakın mesafedeki bir okulun dahi tatil edildiği yangında, polyol, izosiyanat, plastik ve benzeri kimyasal maddeler alev aldı. Bu maddelerden kaynaklı zehirli gazlar uzmanlara göre ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

‘Uzak durulmalı’

Yanan malzemenin yüksek miktarda toksik gaz barındırması nedeniyle kısa vadeli solumanın da riskli olduğunu belirten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Ortamda yüksek miktarda karbonmonoksit gibi gazların çıkmasına yol açan yanıcı maddeler varsa ölüme bile yol açabilecek sağlık sorunlarına yol açabilir. İzosiyanat, özellikle solunum yollarında ciddi tahrişe yol açabilir. Bu tarz olaylarda kronik hastalığı olanlar özellikle akciğer, dolaşım sorunu, kalp hastalıkları olan kişilerin sorunun daha büyük ölçüde tetiklemesine neden olabilir. Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile duman belirli bir süre maruz kalan insanlar olumsuz olarak etkilenebilir. Bu tarz yangınlar orta ve uzun vade de insan sağlığını tehdit edebilecek olaylar. Yangın gibi olaylarda koru bantları insanların dumandan etkilenmeyeceği kadar uzak noktalara çekilerek insanların uzak durması sağlanmalı. Duman giren ev ve işyerleri yeterince havalandırılmalı ve ortamdaki zehirli havanın uzun süre solunmaması gerekir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Tesise ait acil durum planı, atık yönetim planı, kimyasal madde yönetim planı, kapasite raporları, tesisat kayıtları, yerleşim planı gibi belgelere bakılarak raporların hazırlandığını ifade eden İTÜ Afet ve Acil Durum Yönetimi Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. Hikmet İskender, “Sadece yanan tesisin değil çevredeki okul ve işyerlerinin de acil eylem planı olmalıdır. Çok önceden bir tesis yapılmış oluyor onun ardında çevrede yapılaşma oluyor. Özellikle hızlı gelişen bir şehirde kontrol de edilemiyor. Tesisin özellikleri, depolama özellikleri nakliye özellikleri farklı riskler yaratabilir. Bu bölgeler için risk analizi yapılmalı. İlkokul öğrencilerini yönlendirmekte kolay olmadığı için daha doğru bir planlama yapılmalı. Firmaların aldıkları ruhsata uygun işlemler yapması gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Partiküllere dikkat edilmeli’

İTÜ İnşaat Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Orhan İnce, “Tesisin, çalışanların sağlığını koruyacak gerekli önlemleri Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı mevzuatı kapsamında en üst düzeyde alması gerekir. Kapalı olanda kalıp uzun süre o havayı soluyan kişilerde belli bir sağlık sorunu oluşabilir. Zehirlenmelere yol açabilir” dedi.

İTÜ İnşaat Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü öğretin üyesi Prof. Dr. Kadir Alp de yanma koşullarında siyanürün bozulacağını belirterek, “Karbon siyahı duman bulutu yükseldikten sonra dağılmaya başlıyor ama çevreyi daha fazla etkileme potansiyeli var” dedi.

Plastik, kauçuk gibi maddelerin yandığı zaman atmosfere karbonmonoksit, hidrokarbon, azot oksit gibi zehirli gazların havaya karıştığını belirten Prof. Dr. Orhan Şen ise, “Yangının ortaya çıkardığı partiküller çevredeki ev ve iş yerlerine de sıçramış olabilir. Bu partiküller ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor” dedi.