Gündem ‘KÖK’ünden çözüm aşıyla mümkün

‘KÖK’ünden çözüm aşıyla mümkün

16.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Lösemi, lenfoma ve myelom gibi yaşlı nüfusta giderek artan hastalıkların tedavisinde kök hücre tedavisi büyük önem taşıyor. Uzmanlar aşı çalışmalarının önemine dikkat çekerken, ‘Kanserli kök hücreyi bulup, aşıyı ona yapmalıyız ki, sorunu kökünden çözelim’ diyor

‘KÖK’ünden çözüm aşıyla mümkün

Dünya genelindeki araştırmalara ve teknolojik gelişmelere rağmen kanser hakkında her gün yeni bir şeyler keşfediliyor. Durmak bilmeyen klinik çalışmalar, her seferinde bu komplike hastalığın farklı bir yüzünü ortaya çıkarıyor. Bilgilerin üzerine sürekli yenilerini ekleyen bilim adamları, “Gelişmeler, hem çok dikkat çekici hem de daha çok araştırmaya ihtiyaç var” diyor. Uzmanlar, ‘tüm dünyada kanser vakaları arttı, kanser Türkiye’de de daha sık görülüyor’ algısının yanlış olduğunu savunuyor. Aslında olan şu: Türkiye nüfusu yaşlanıyor. Yaşlıların yaşam beklentisi artıyor ve kayıtlar eskiye göre daha düzenli tutuluyor. Özellikle lösemi, lenfoma ve myelom 60 yaşından sonra görülüyor.

Haberin Devamı

6 milyon yaşlı

Türk insanının 1950’lerdeki yaşam beklentisi 45 yaş civarındayken, şimdilerde 70 yaşına gelen biri, kadınlarda 14 yıl, erkeklerde 10-11 yıl daha yaşıyor. Ömür uzadıkça, kanser vakalarını görme sıklığı da artıyor.

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İlhan, “Türkiye sağlıkta dönüşümle yaşlılarına iyi bakmaya başladı ve yaşlı sayısı arttı. Türkiye’de yaşlı nüfusunun sayısı (65 yaş üzeri) 6 milyon 750 bin kişi. 2030’da Türkiye’nin dünyada en hızlı yaşlanan ikinci ülke olması bekleniyor. Biz yaşlandıkça kök hücreler de yaşlanıyor. O yüzden gençken örnek alıp, saklamak ve ileride kullanmak gerekiyor” dedi.

Geriatrik Hematoloji Derneği’ni kuran İlhan, Türkiye’de son 10 yılda kök hücre ve kemik iliği nakillerindeki yaşanan gelişmeleri özetledi:

Haberin Devamı

“Türkiye’de hematolojik onkolojide tedaviler bir yerde tıkanıyor. Bundan 10 yıl önce Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın önderliğinde Türkiye’deki kök hücre ve kemik iliği nakillerindeki sorunlar masaya yatırıldı. Bu alanda altyapı ve eleman eksikliğimiz olduğunu gördük. Düğmeye basıldıktan sonra 2003’te 300 olan nakil sayısı, bu sene 3 bin 700’e çıktı. Böylece Avrupa’da dördüncü sıraya yükseldik. Bu gidişle ülkemiz dünya genelinde başarılara ulaşacak.

Bakanlık ve SGK işbirliği sayesinde kök hücre nakilleri ücretsiz yapılıyor. Bu, bakanlık tarafından ruhsat verilen özel hastaneler için de geçerli. Yani tüm vatandaşlarımız, seçtikleri bir özel hastanede ücretsiz tedavi olabilme imkânına sahip.

2000’e kadar kemik iliğinden nakil yapılıyordu ama gördük ki, kandan kök hücre nakli de yapılabiliyor. Türkiye bunun önderliğini yapan ülkelerden oldu. Artık kemik iliği nakli bitti, kemik iliğindeki hücreler kandan toplanarak, kandan kök hücre nakli yapılıyor. Bu hücrelerin aynı zamanda kalp, beyin ve kas hücresine dönüşebildiği de görüldü. Ve bakanlık onaylı beş merkez faaliyete başladı.

Pek çok tedaviye rağmen kanseri tamamen ortadan kaldırmak hâlâmümkün değil. Ben kemoterapiyi çim biçmeye benzetiyorum. Çimi ne kadar kazarsanız kazın, kök içeride kalıyor. Biz de kanser kök hücresini bulup, bunu aşı yapmaya çalıştık. Kan kanserine karşı kök hücreyi bulan ve bunu aşı haline getiren projemiz onaylandı. İlk çalışmalarına başladık.”

Haberin Devamı

150 bin gönüllü

“Eskiden lösemi hastalarına verici bulamıyorduk” diyen İlhan, “Aileden uygun verici çıkmadığında yurt dışından haber bekliyorduk. Bu yüzden Türk Kök projesini hayata geçirdik. Kızılay’a kan bağışında bulunan vatandaşlara şu soru soruldu: Gerektiğinde sizden kök hücre alabilir miyiz? Kabul gördü ve bir proje hazırlandı. 2007’de de ödül aldı. Dünyada bu işler özel sektör aracılığıyla oluyor, ilk defa hükümet nezdinde böyle bir çalışma yapıldı. Birtakım teknik sorunlardan dolayı iş uzadı ve 2014’ün sonunda onay alındı. Şu anda 18-55 yaş arasında 150 bin kişinin gönüllü verdiği örnekler var elimizde. Bundan 75 tane hasta ücretsiz faydalandı” dedi.

‘31 yıldır yöntem aynı’

Kök hücre aşılarına önem vermek gerektiğini söyleyen İlhan, “Türkiye’de nüfus 80 milyon. 6-7 milyonu yaşlı. Kansere yol açan kök hücreyi bulup, aşıyı ona yapmalıyız ki sorunu kökünden çözelim. Kan kanseri en çok zorlandığımız alan. 31 yıldır dünyada bu hastalığa karşı aynı tedavi uygulanıyor. Kemoterapi ve radyoterapiden fayda görmeyen hastalara bu aşı uygulanabilir. Amacımız, tanı sırasında kanserden ana kök hücreyi almak, onu dondurmak ve kemoterapi yapmak. Ardından da bunu aşı olarak geri vermek. Kök hücre, geleceğimiz” diye konuştu

Haberin Devamı

75 yaşa kadar nakil imkanı

Anadolu Sağlık Merkezi Kemik İliği Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Zafer Gülbaş, kök hücre nakli alanındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi:

“Kök hücre nakli ülkemizde son beş yılda büyük gelişme gösterdi. Artık akraba dışı donöre bakar olduk, yurt dışındaki bankalarla daha hızlı çalışıyoruz. Yurt dışından bir donör bulmak 3-5 ayı buluyor. Hematolojik onkoloji hastasına 1-2 yıllık plan yapmalı ve bunu paylaşmalısınız. Her lösemi, myeloma ve lenfoma hastası kemik iliği nakline ihtiyacı olacak hasta demektir. Hekimin hastaya nakilin yapılıp yapılamayacağını ve gerekirse ne zaman uygulanacağını bildirmesi gerekir.

Yaşa göre planlanma

Artık yarım uyumlu donörden de nakil yapılabiliyor. Eskiden doku uyumuna iki basamak bakardık, şimdi dört basamak bakıyoruz. Ve böylece daha iyi donör buluyoruz, daha başarılı nakiller yapıyoruz. Türk kök projesinde de bu bilgiler mevcut. “Şu hastaya uygun donör var mı?” diye sorduğumuzda, ertesi gün yanıt alabiliyoruz. Bir ayda hasta nakile hazırlanıyor.
Lösemi, lenfoma ve myelom yaşlı hastalıkları. 60 yaşından sonra görülüyor. Eskiden 50 yaşından önce nakil yapamazdık. Çünkü toksik etkili ilaçlar hastayı öldürürdü. Ama son 10 yılda yaşlı hastalara nakil yapma şansı doğdu. Kök hücre naklini 75 yaşına kadar yapabiliyoruz. Geriatri biliminin oturtmaya çalışıyoruz. Yaşlı hastaların bu alanda değerlendirilip, tedavi edilmesi gerekiyor. ASCO’da da öne çıkan konulardan biri bu oldu. İlaç dozları ve önerilecek tedaviler ona göre planlanmalı.”

Haberin Devamı

YARIN : TÜRK TIBBİ ONKOLOJİ DERNEĞİ’NİN ASCO DEĞERLENDİRMELERİ