HAYDARPAŞA’DAN iNSAN MANZARALARI

Haydarpaşa Garı’nı anlatan en güzel eserlerden biri, Nazım Hikmet’in “Haydarpaşa Garı’nda / 1941 baharında / saat on beş / Merdivenlerin üstünde güneş /yorgunluk / ve telaş” dizeleriyle başlayan ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ adlı şiiri. Etkinlikler, bugün saat 12.00’de İstanbullular’ın bu eserin birinci kitabını okumalarıyla başlayacak ve pazar akşamına kadar devam edecek. Haydarpaşa Garı, kenti tren yoluyla Anadolu’ya bağlarken pek çok romana, öyküye ve şiire konu oldu. Gar aynı zamanda İstanbul’un yoğun göçle değişen sosyal yapısının, gündelik hayatının konu edildiği tiyatro, sinema ve diğer görsel sanat eserleri için de bir esin kaynağı niteliğini taşıdı. ‘Haydarpaşa Garı’nda Bahar’ etkinlikleri, ‘Nazım Hikmet’ ve ‘göç’ temalarıyla düzenlenecek. Gar dört gün boyunca kültür sanat merkezi olacak. Farklı saatlerde, garın çeşitli mekanlarında, büyük çoğunluğu göç temalı tiyatro gösterileri, performanslar, dans gösterileri, şiir okumaları, film gösterimleri ve konserler ücretsiz olarak sunulacak.

VAGONLARDA FİLM GÖSTERİMLERİ:
MAVİ GÖZLÜ DEV
Nazım Hikmet’in hapishanede geçirdiği dönemi anlatıyor.
Bugün (13:00 16.00 18.30)

GURBET KUŞLARI
Kahramanmaraş‘tan İstanbul’a daha iyi bir yaşam sürebilmek için gelen bir ailenin verdiği mücadeleyi anlatıyor.
Yarın (13:00 16.00 18.30)

ALMANYA ACI VATAN
Para kazanmak amacıyla robot gibi çalışan fabrika işçisi Güldane ile, Almanya’ya yerleşmek için Güldane ile evlenmeyi kabul eden Mahmut’un Berlin’de yaşadığı dram anlatılıyor.
5 Haziran (13:00 16.00 18.30)

GÖNLÜMDEKİ KÖŞK OLMASA
Avrupa’daki işgücü açığını kapatmak için Anadolu’nun köylerinden yola çıkan ilk işçilerin göçünü, küçük bir çocuğun gözünden anlatıyor.
6 Haziran (13:00 16.00 18.30)

PROGRAM
İşte Geldim! (Performans)
Gardan başlayıp merdivenlerde son bulacak solo performans, temsili olarak köyden kente yeni gelmiş birinin duygularını yansıtıyor.
3 - 6 Haziran 12.30 (15 dk.) - Gar içi

İstanbul İstanbul (Performans)Yeni bir hayat kurma umuduyla şehre gelen insanların yaşam kavgasını ele alıyor.
3 - 6 Haziran 17.00 (60 dk.) Peronlar, bekleme odası ve gişeler

Yekpare (Projeksiyon gösterisi)
Dillerin ve inançların karmaşası, doğu batı ikiliği ve yakın tarihimizdeki göç dalgaları çağdaş animasyon grafikleriyle birleşiyor. 3 - 6 Haziran 21.15 Garın Kadıköy’e bakan cephesi

Benerci Kendini Niçin Öldürdü? (Tiyatro)
Kavganın içinde olmak mı, yoksa kavganın dışında kalmak mı? Hangisi daha ölümcül? Bugün 21.30 (90 dk.) Gar önü

Semaver ve Kumpanya (Tiyatro)
Tarihin neresinde dururlarsa dursunlar, hayatta istedikleriyle uğraşan, istedikleri için savaşan insanlara dair küçük bir öykü. Yarın 21.30 (120 dk.) Gar önü

Göçebe Şarkılar (Konser)
Balkanların coşkulu ezgilerine doğunun kıvrak ritimleri karışıyor. Katılımcılar dans ediyor, kulaklara tanıdık gelen
ezgilere eşlik ediyor. 5 Haziran 21.30 Gar Önü

Beklerken (Tiyatro)
Deniz aşırı yollardan gelen göçebeler, uygar bir kıtanın ortasında bulurlar kendilerini. Yersiz-yurtsuz bu doğu insanları, mutlu ve özgür olacakları topraklara ve uygarlıklara kavuşmak, orada kabul görmek isterler.
6 Haziran 21. 30 (70 dk.) Gar önü

Nasreddin Hoca (Çocuk oyunu)
Oyun, Karina Cheres’in yarattığı kuklalar ve sahne tasarımıyla bütün dünyada yankı buldu. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da çeşitli kentlerde ve uluslararası festivallerde yaklaşık 500 kez oynandı. 5 - 6 Haziran 12.00 (50 dk) Gar içi