“Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde evlenmek isterim”

* Güne nasıl başlıyorsunuz?
Güne başlar başlamaz kendimi evden dışarı atmak hoşuma gidiyor. Hafta içi ya da hafta sonu, tek başıma ya da arkadaşlarımla dışarıda kahvaltı etmeyi tercih ediyorum. Bazen hiç üşenmeden Çengelköy’e Çınaraltı’na da gidiyorum. Ama özel bir planım yoksa Cihangir’deki arkadaşlarımın kafelerinde kahvaltı ediyorum. Yeni açılan Journey, White Mill, Kahve 6, Kekik ve tabii ki Van Kahvaltı Salonu, Cihangir’in en sevdiğim kahvaltı mekanları. Kahvaltıdan sonra ise spora gidiyorum.

* Nerede spor yapıyorsunuz?
Gmall’daki Mac’te... Spor hayatımın bir parçası. Haftanın en az üç günü vakit ayırıyorum.

* Şehri hep motosikletle mi geziyorsunuz?
Vapura binmeyi de çok seviyorum. Ayrıca her vapur yolculuğumda bu şehirde yaşadığım için şükrediyorum. Aklıma Napolyon’un “Dünya tek bir ülke olsa, başkenti İstanbul olurdu” sözü geliyor ve ne kadar haklı olduğunu düşünüyorum.

* Mesleğiniz doğrultusunda şehrin en beslendiğiniz yerleri nereler?
Tüm İstanbul’dan besleniyorum aslında. Boğaz ve çevresini özellikle çok seviyorum. Şehrin her köşesindeki kültür etkinliklerini takip etmeye çalışıyorum. İKSV’nin etkinliklerini beğeniyorum. Caz, tiyatro ya da dans festivali fark etmiyor. İstanbul’un en önemli müzisyen ve sanatçıları ağırlayan bir şehir olduğunu düşünüyorum. New York, Londra ya da Berlin gibi şehirlerin arasında adı geçen bir kent artık. Önemli isimler programlarına İstanbul istasyonunu da mutlaka ekliyor. Ayrıca Pera Müzesi ve İstanbul Modern de sanat etkinliklerini takip ettiğim diğer adresler. Tarihi Yarımada’yı da çok seviyorum.

* Tarihi Yarımada’da nereleri seviyorsunuz?
Sultanahmet ve civarı, Ayasofya, Darphane, Aya İrini ve özellikle Arkeoloji Müzesi’ne bayılıyorum. Hatta günün birinde evlenecek olsam, Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde evlenmeyi çok isterim.

* Şehirde sıklıkla ziyaret ettiğiniz adresler var mı?
Kitap alışverişlerim için tercih ettiğim Robinson Crusoe sıklıkla ziyaret ettiğim yerlerin başında geliyor. Özel kitaplar aradığımda, takip ettiğim yazarların henüz Türkçe’ye çevrilmemiş romanlarını bulmak istediğimde doğrudan Robinson’un yolunu tutuyorum. Ara sıra beni kendine çağıran adreslerden biri de Moda İskelesi. Çağırır çağırmaz koşa koşa giderim. Beylerbeyi Hamamı, devamında Üsküdar’da Kanaat Lokantası’nda yemek yemek ve vapurla eve dönmek de çok sevdiğim bir ritüel.

* Yemek yemek için Kanaat Lokantası dışında müdavimi olduğunuz başka mekanlar sayabilir misiniz?
Karaköy’deki Akın Balık arkadaşlarımla sık ziyaret ettiğimiz bir adres. Aslında bunu söylerken biraz tereddüt ettim, çünkü kalabalık olmaya başlayıp, fiyatlar artacak diye de korkuyoruz.

* Evde yemek yapar mısınız?
Açıkçası yapmıyorum. Hatta çok yakında fırınımı ayakkabı dolabı olarak kullanmaya başlayabilirim. Ama bazen bu konuda çok istekli olabiliyorum. Son zamanlarda evde ekmek yapmak gibi bir fikrim var, kafama koydum ve yakında deneyeceğim. Ayrıca Cihangir’de oturduğum için yemek konusunda sayısız seçeneğe sahibim. Evde salata yapmak bile dışarıda yemekten çok daha pahalıya mal oluyor.

“Keşke cep sineması olsaydı”

* Şehirden uzaklaşmak istediğinizde nerelere kaçıyorsunuz?
Belgrad Ormanı, Kilyos ve Sapanca şehrin karmaşasından uzak olan sevdiğim adresler. Ama hiçbir zaman merkezinden uzakta, Kemerburgaz ya da Zekeriyaköy gibi semtlerde oturmayı tercih etmem. Kısa süreli uzaklaşmalar için bu adresler yeterli oluyor. Ayrıca Emirgan Korusu’na da bayılıyorum. Hem yürüyüş için güzel bir parkur, hem de köşkleriyle büyüleyici bir nokta.

* Sinemaya gidiyor musunuz yoksa DVD tutkunu musunuz?
Her ikisini de seviyorum. Ancak İstanbul’da en çok özlemini duyduğum şeylerin başında cep sinemaları geliyor. Festival filmlerinin ya da seneler önce çekilmiş kült filmlerin yeniden vizyona girdiği cep sinemalarının eksikliğini hissediyorum.

* Alışverişle aranız nasıl?
Ne yazık ki çok iyi! Özellikle tek başıma alışveriş yapmayı, ‘yalnız avlanmayı’ seviyorum. Galata ve civarı benim için şu sıralar mükemmel bir alışveriş güzergahı. Minik minik dükkanlarda, şahane tasarımlar bulabiliyorum. Eskiden Londra ve Paris için geçerli olan bu durum artık, Galata sayesinde İstanbul için de geçerli bence. Ayrıca söz konusu şehirlere kıyasla çok daha düşük miktarda para harcayarak tasarım ürünleri ve objelerine sahip olabiliyoruz. Kısacası akıllı bir alışverişçi nereden nasıl alışveriş yapması gerektiğini her zaman bilir.

AKASYA’NIN GECE FAVORiLERi
* Özel partiler olduğunda Kiki’ye, eğlenmek için Mini Müzikhol’e, bira içmek için Touchdown’a gidiyor.
* Cumartesi geceleri dışarı çıkmıyor.
* Yeni açılan mekanlara gitmeyi sevmiyor. Arkadaşlarıyla karşılaşabileceği yerlere gitmek daha çok hoşuna gidiyor.