Cadde TRAFiKTE YALNIZ DEĞiLSiNiZ

TRAFiKTE YALNIZ DEĞiLSiNiZ

02.03.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

Araç sayısı 3 milyonu bulan İstanbul’da, altı aydır 104.2 frekansından yayın yapan ve gün boyu yol durumu hakkında bilgi veren bir radyo var: Radyo Trafik. Genel Yayın Yönetmeni Cezayir Doğan, dev projeler yerine birkaç küçük müdahaleyle yoğunluğunun azalacağını düşünüyor

TRAFiKTE YALNIZ DEĞiLSiNiZ

* Bu fikir ne zaman ve nasıl doğdu?
İstanbul çok kalabalık bir şehir. Bir yere gidebilmek için en az iki saat önce evden çıkmak gerekir. Radyo sektöründe yıllardır “İstanbul’da neden bir trafik radyosu yok?” diye konuşulur. Biz ekip olarak bir yıl bu proje üzerinde çalıştık. ‘Radyo Trafik’ İstanbul’un yol haritası oldu diyebilirim. Bu işe başlarken önümüzde bir örnek yoktu. 2010 Ağustos’unda yayına başladık ve kısa zamanda herkesin bildiği, güzergah belirledikleri bir radyo olduk. Sadece İstanbul’da yayın yapıyoruz.

* Radyo gibi bir enformasyon aracını günlük yaşamda işlevsel bir konuma getirmek size neler kazandırdı?
18 yıldır bu sektördeyim ve inanın yaptığım işten manevi anlamda bu derece haz almamıştım. Ve tabii bu denli teşekkür de... Sadece yollar değil, biz İstanbul’da iyi, kötü, çirkin ne varsa yayına taşıyor, tüm şikayetleri dinliyor, takip ediyoruz.

* Radyo Trafik sayesinde gerçekleşen ve sizi mutlu eden ne oldu?
Yakın zamanda bir dinleyicimiz aradı, sokağında bir rögar kapağının bir aydır açık bırakıldığını, çocuklar için tehlike oluşturduğunu, ancak kimseye ulaşamadıklarını anlattı. Kısa süre sonra aynı dinleyici tekrar arayıp rögar kapağının kapatıldığını söyledi, teşekkür etti. Bu ve benzer birçok sıkıntıyı sadece yayından söyleyerek çözdük. Çünkü belediyelerin ya da şehrin en yetkin isimleri tarafından takip edildiğimizi biliyoruz. Bu yayınlar sayesinde sorunlar aşıldıkça onlar da memnun oluyor.

* Sizi en çok kimler dinliyor?
Bizi sabah ve akşam yolda olan ve araç kullanan herkes dinliyor. Elbette günün büyük bölümünü direksiyon başında geçirenlerin frekansta kalma süreleri daha fazla. Bizi işadamından, siyasetçisine, sporcusundan, oyuncusuna kadar herkes dinliyor. Hatta asistanına yol durumu sorması için bizi sürekli aratan birkaç siyasetçimiz var. Ama onların burada isimlerini kullanmak ayıp olur. Çünkü bizim için trafikteki normal vatandaş neyse, onlar da aynı.

* Günde kaç telefon alıyorsunuz?
Sayı vermem imkansız. Çünkü bu durum kazalara bağlı olarak değişebiliyor. Arayanların sayısı birkaç saatte binleri geçebiliyor. Yardım isteyenlerin sayısı daha az ve biz onlara da cevap vermeye çalışıyoruz ama tamamen buna dönersek asıl işimizi yapmamız mümkün olamayacağı için bilgi alan taraf olmayı tercih ediyoruz.

* ‘Gönüllü muhabir’ işleyişi nasıl oturdu? İnsanları gönüllü haberci olmaya iten nedir sizce?
İstanbullular yayınlarımızı dinleyip yardımcı olmak istediklerini, sürekli yollarda oldukları için ‘gönüllü muhabir’ olabileceklerini söyleyerek bize ulaşıyorlar. Bizde iletişim bilgilerini alıyoruz ve onlara özel bir numara veriyoruz. Gönüllü muhabirimiz yolda meydana gelen olayı anlatmak için bizimle bu numaradan irtibata geçiyor ve anında canlı yayına alınıyor. İnsanları gönüllü muhabirliğe iten trafikte yaşadığı sıkıntı ve başkalarının yaşamaması için yardım etme isteği. Herkesin her gün saatlerini harcadığı yollarda verilen her bilginin ne denli önemli olduğu bilinciyle bir dayanışma ortamı oluştu. Bilgi alıp memnun kalan dinleyici, bir sonraki süreçte bilgi vermesi gerektiğini düşünüyor ve bundan da memnun oluyor.

* İlginç bir anınız var mı?
Doğum yapmak üzere olan eşini hastaneye yetiştirmek isteyen koca, havaalanına yetişmeye çalışan bir makam şoförü, “Biz çalışıyoruz lütfen bunu da görün” diyen trafik polisi, “İşyerime az önce ulaştım, yolda şöyle olmuştu” diyen dinleyici ya da “Benzinim bitiyor hâlâ yol kapalı, kimse yok mu?” diyerek yardım isteyenlere hemen cevap veren onlarca kişi... Hepsi ilginç hepsi özel ve bizim için çok değerli.

* Yardımlaşmayla yürüyen bu proje başka bir ülkede tutar mıydı sizce?
Çin’de tutardı diye düşünüyorum. Bir ara yol çalışması yüzünden 9-10 gün yolda, araçlarında mahsur kalanlar olmuştu. Bizim insanımız kadar dayanışma gösterebilirler mi bilmiyorum. Biz yayınlara bağlanmaları için kimseyi zorlamıyoruz ya da arama yaptıkları için ödüllendirmiyoruz. Buna karşın binlerce dinleyici yardımcı olabilme adına telefona sarılıyor ve bize ulaşmaya çalışıyor. Açıkçası yayına başlarken bunun olacağını tahmin ediyordum. İnsanımıza güvendik ve bugün İstanbul’un en fazla konuşulan radyosu olduk. Dinlenmekten ziyade insanların ‘işine yarayan’, sorunlarına çözüm getiren yetkilileri harekete geçiren bir radyo olduk.

“HER GÜN 500 ARAÇ EKLENiYOR”

* İstanbul trafiğinde kaç araba var?
Büyükşehir Belediyesi’nin rakamlarına göre trafiğe her gün 500’e yakın araç ekleniyor. 2010’da trafiğe çıkan toplam araç sayısı 3 milyona dayandı.

* Hangi havalarda trafik kazaları artıyor?
Yağmur ve gizli buzlanma, kaza sayısını artıran etkenler. Normal günlerde ortalama 20 kaza meydana gelirken biraz yağmur, bu rakamı ikiye katlayabiliyor. Kazaların ölümcül olanlarıysa aşırı hız nedeniyle yaşanıyor.

* İstanbul trafiğine dair tespitleriniz neler?
İnsanların müthiş çözüm önerileri var. Çünkü onlar yaşıyor trafikte. Her metresini biliyorlar yolların. İnanın dev projeler için yılların geçmesini beklemek yerine hemen harekete geçilse, birkaç küçük müdahaleyle yoğunluğunun azalacağını düşünüyorum.

DAYANIŞMANIN SESi

* Yayın akışında nelere dikkat ediyorsunuz?
Yollarda ya da kentte meydana gelen ne varsa hızlı ve doğru aktarabilmek için 24 saat yayındayız. Sabah ve
akşam saatlerinde sürücüler yolda, biz de radyoda yoğunluk yaşıyoruz. Çoğu zaman 3-4 saat kesintisiz yayın yapıyor ve araç kullanmış kadar yorgun çıkıyoruz stüdyodan.

* Yayın içeriğinde sadece yol durumu mu var?
Adı ‘Radyo Trafik’ olabilir ama tam bir şehir radyosuyuz. Şehirde elektrik-su kesintisinden, kültür sanat etkinliklerine, belediyelerin gündemine kadar tüm trafiği yayına taşıyoruz. İstanbul’un trafik sorunu dünyanın dilinde ve bu görüntünün onlarca nedeninin en başında trafik kültürünün oluşmaması var. Bu bilincin oluşmasını sağlama amacı, yani işin sosyal sorumluluk tarafının olması heyecanımızı artırdı. İstanbul’un sesi olma hedefiyle yola çıktık.

*Müzik seçimleri neye göre yapılıyor?
Gün içinde trafik stresini yeteri kadar yaşıyoruz. Bu yüzden yormayacak, sıkmayacak şarkılar seçmeye gayret ediyoruz.