“STiLETTOYLA YÜRÜYEMiYORSA GÜZELLiĞiNiN ÖNEMi YOK”

...“15 yıl öncesiyle kıyaslarsak bugün vücudumu daha iyi gösterecek birçok yol buldum” diyen yıldız iyi görünmenin ipuçlarını veriyor

Salma Hayek karşınızdayken ondan gözünüzü almanız çok zor. Sadece güzelliği ya da beyazperdede gördüğünüz bir film yıldızının kanlı canlı karşınızda olmasıyla alakalı değil. Nedeni olağanüstü teni... Belli belirsiz bir kırışıklıktan başka yüzünde tek bir çizgi yok. 44 yaşında küçük çocuklu ve uykusuz bir anne olduğu düşünüldüğünde hiç de yorgun bir ifadey- le bakmıyor. Boston’da yeni filmi ‘Here Comes The Boom’un çekimlerimde 10 yaş genç görünen çocuksuz bakımlı bir kadınla karşılaşıyoruz. Sadece bir baz ve maskara kullandığını söylüyor.
Hayek güzellikten konu açılınca bilgisini konuşturuyor. Teninin güzelliğinde genlerin de rolü var elbette ama iş belli ki bununla bitmiyor. “Bugüne kadar kariyerim boyunca güzellik bir zorunluluktu ve üzerimde bunun baskısını hep hissettim. Bu yönde kendimi geliştirmeye çalıştım.”

Kendi markasını yarattı
Kremlerini ihmal etmemiş ama güneşin zararlı etkilerinden kaçınma çabası da olmamış. Bakım konusunda kendi tecrübelerinden de yola çıkarak Nuance adında yeni bir marka yaratmış. Birçok ünlünün kendi isimlerini verdiği markalarda sadece koku seçimi ve ambalaj gibi aşamalarda ilgilendiği göz önüne alındığında Hayek’in markasıyla ilişkisi başka bir boyutta diyebiliriz. Araştırma için seyahat edip ve vaktini laboratuvarlarda geçiren film yıldızı, kendi güzellik reçetelerini yaratan büyük annesinden ilham aldığını söylüyor.
“12 ya da 13 yaşında tecrübelerinden yararlanmaya başladım. Kendi kremlerini kendisi yapıyordu. Yüzümü hiç sabunla yıkamadım ben. Sivilce çıktığında kükürtlü bir karışım sürerdi. Nuance’ın akneye karşı ürününde kükürt de kullandım. Cevizleri kaynatıp yüzü sıkılaştırmak için bir karışım yapardı. Ben de yüz kreminde bu karışımdan ilham aldım. Bir keresinde küçükken saçımı tıraş etti ve üzerine yumurtayla karışık bir şeyler sürdü. Şimdi ona teşekkür etmeliyim. Saçım çok iyi durumda.” Ona göre her kadın güzelliği için savaşmalı. Ancak Hollywood’un estetik trendleriyle arası hiç iyi olmamış. “Bugünkü durum bir jenerasyonun üniforması gibi yüzler aynı, ifadeler aynı” diyor.

“Şikayetçi değilim”
Küçüklüğünde çok kısa ve esmer olduğu için çevresindekilerin ona takıldığını kendini o zamanlar pek iyi hissetmediğini söylüyor. Ailesinin beklentileriyle yetinmeyip Meksika’da pembe dizi yıldızıyken ABD’ye transfer oldu. 1999 yılında Fransız lüks devi PPR’ın patronu François-Henri Pinault ile evlendi ve dört yıl önce Valentina adında bir kız çocuğu sahibi oldu. Şimdi kızıyla günlerini Paris-Los Angeles hattında geçiriyor. “Valentina’ya baktığımda sanki babasını görüyorum” derken eşinden söz etmeden geçmiyor. “Henri benimle olmaktan ne kadar gurur duyduğunu hissettiriyor bana. Çok çok cool bir adam.”

Fit görünmeyi biliyor
ABD’de tanındığı 1995 yapımı ‘Desperado’ adlı filmde rol aldığında 31 yaşındaydı. Giyim tarzından söz açıldığında “15 yıl öncesiyle kıyasladığımda bugün vücudumu daha fit gösterecek birçok yol buldum” diyor. Blue jean, sıkı bir Gucci üst, Stella McCartney blazerle güçlü olduğunu hissettiren kendine güvenli bir duruşa sahip. “Eğer topuklularla yürüyemiyorsanız ne kadar güzel olduğunuzun bir önemi yok” diyor. 30 yaşında göğüs dekoltesinin daha fit olduğunu söylemeden geçemiyor. “Şikayetçi değilim” derken gülüyor ve “Çocuk sahibi olmak hep istediğim bir şeydi. Hamilelik ve doğum sonrası insanın fiziğinde bazı değişiklikler oluyor” diyerek durumu özetliyor.

Yeniden keşfetmek eğlenceliUNICEF’in sözcüsü Hayek savaşın yıkımına uğrayan Sierra Leone’de gezici bir hastaneyle tetanoza karşı halkı biliçlen-dirmek amacıyla düzenlenen tura katılmıştı. Film yıldızı annesi süt veremediği için gerektiği gibi beslenemeyen bir haftalık bebekle karşılaşır karşılaşmaz tered-düt etmeden onu kucağına alıp emzirmişti. Geriye dönüp baktı-ğında “Benim sütüm vardı ve o bebek açtı, ağlıyordu. Annelik insanların birbirini anlaması ve bağlanması için çok güçlü bir duy- gu” diyor. Salma Hayek, “Herkes kendi içindeki güzelliği keşfet-menin bir yolunu bulmalı. Kadın olmanın heyecan verici yanla-rından biri de kendinizi yeniden yeniden keşfedebilmeniz” diyor.