Cadde i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER

i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER

03.10.2012 - 19:14 | Son Güncellenme:

1950’li yılların sonunda İstanbul’un ‘erkek mesleği’ olarak bilinen belediye otobüsü ve vapur biletçiliği mesleğine kadınlar da ortak oldu. Gazetelerde bu sayede vapur ve otobüslerdeki hoş olmayan olayların azalacağı savunuldu

i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER

50’li yıllarda Milliyet gazetesi köşe yazarlarından Neyyire, ‘Biz Kadınlar’ adlı köşesinde kadınların toplum yaşamında daha fazla boy göstermesini cesaretlendiren yazılar yazıyordu. Bu yazılardan ‘İş Hayatı’ başlıklı birinde kadını her iş kolunda görme hayalinden söz eder: “Gözümün önüne geliyor kasap kadın. Fena olmaz. Kesik koyunların dükkana verdiği, belli belirsiz hüzne biraz neşe katar. Hele işportacıya doyum olmaz. Polisle ne güzel köşe kapmaca oynar. Hayal uzayıp gidiyor. Kayıkçı kadın: Denizin süsü. Balıkçı kadın: Çarşının gözbebeği. Bakkal kadın, ayakkabıcı kadın, fırıncı kadın. Nereye girseniz, tatlı bir koku, boya, renk, gülüş. Şehrin çehresi değişirdi. Düşününüz, vapurda biletçi hanım. Tık tık! Ne şirin şey? Ya otobüste? Otobüste bir yerine, birkaç bilet alan olurdu.”
Neyyire’nin hayallerinin ne kadarı, ne zaman gerçekleşti bilinmez ancak içlerinden birinin 1959 yılında gerçekleştiği kesindir. Otobüste kadın biletçiler.

Haberin Devamı

i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER

Ankaralı kadınlar biletçi olmuyorAslında kadın biletçileri istihdam etme fikri İstanbul’dan önce Ankara’da gündeme gelmişti. Ankara Otobüs İşletmeleri idarecileri özellikle memur semtlerinde çalışan troleybüslerdeki yolcuların şikayetlerinin artması nedeniyle ‘erkeklerden daha nazik olduğu’ düşünülen kadın çalışanlara yönelmişti. Zaten aynı yılın kasım ayı itibarıyla ‘motörlü’ trenlerde de kadın hostesler görev yapmaya başlayacaktı. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi. 4 Şubat 1957 tarihli Milliyet gazetesi haberine göre, Ankaralı kadınlar biletçi olmuyordu, Ankara Elektrik Otobüs ve Gaz Şirketi adaylar için kapılarını açık tutmaya devam etmişse de hiç başvuru olmamıştı. Fakat Neyyire’nin hayallerini gerçekleştiren haber kısa süre sonra İstanbul’dan geldi. 1950’lerde İ.E.T.T. şehir ulaşımında tünel, tramvay ve şehir otobüsleriyle hizmet vermekteydi.
1 milyon 200 bin nüfuslu İstanbul’da yılda 17 milyon yolcu taşıyan kurum, diğer taraftan 350 bin aboneye de elektrik ve hava gazı hizmeti sağlamaktaydı. Giderek kalabalıklaşan şehirde düşen hizmet kalitesini artırmanın yolu, o yıllarda iş hayatına girmek konusunda daha nazlı görünen kadınları istihdam etmekti.

Haberin Devamı

i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER


Kadınlar biletçi ve vatman olabilecek
1959 yılının son günlerinde İ.E.T.T.’den yapılan açıklamaya göre, ‘yeni personel alınırken kadınların müracaatı da dikkate alınacaktı’. İ.E.T.T. ilanında, kanunda kadınların biletçi, vatman, şoför ve kontrol olmalarında bir mani olmadığı, kurumun icap ederse kadın adayları değerlendireceği yazıyordu. Bu ilk ilanda adaylarda aranan koşullar oldukça mütevazıydı. 45 yaşını aşmamış olmak ve ilk mektep mezunu olmak yeterliydi. Fakat kontrol olabilmek için biletçilik dışında şoförlük ve vatmanlık bilmek de gerekliydi. Ancak iyi bir sicille geçirilecek birkaç yıllık memuriyetten sonra kadınlar için bu bile mümkündü. Bu haberden iki gün sonra da kadın biletçiler dışında 20 kadın kontrolörün de alınacağı duyuruldu. Lise ya da yüksekokul mezunu olacak olan bu adaylar, yolcu sayısının az olduğu seferlerde, yolcuların dilek ve şikayetlerini alacaklar, diğer zamanlarını da plantonluklarda geçireceklerdi. Kıyafetleriyse lacivert veya gri olmak üzere zabıtalara benzetilecekti. Kadın kontrolörler bir tarafa daha önce duyurulan biletçilerin alımına hızla geçildi.

Haberin Devamı

i.E.T.T.’NiN MELEKLERi: KADIN BİLETÇİLER

Vasıtalarda nezih bir havaAçılan sınava başvuran sekiz adaydan beşi matematik ve yazı imtihanından sonra yapılan psikoteknik testinden geçememişti. Fakat sınavları geçen üç aday Yıldız Ayhan (20), Ayşe Gül (23) ve Gülsüm Alman (25) derhal kursa alındı. Önce kıtalar, sonra duraklar, ardından yolculara muamele ve şoförle ikili irtibat öğretilen kursiyerler, ayda fazla mesai hariç 400 lira alacak, kıyafet, yol ve yeme-içme giderleri kurum tarafından karşılanacaktı.
İ.E.T.T. Umum Müdürü Sedat Erkoğlu, uygulamadan çok ümitliydi. Basına verdiği demeçte şöyle diyordu:
“Hanım biletçilerin çalışacağı otobüslerde daha nezih bir hava esecek ve arada sırada çıkan ufak tefek münakaşalara rastlanmayacaktır.”
Erkoğlu bunun da ötesinde lise ve yüksekokul mezunlarının biletçi olmayacağını, hareket amirliği ve planton amirliği gibi görevlerin de başvuran hanımlara verilebileceğini söylüyordu. İ.E.T.T.’nin yeni yıl sürprizi haline gelen kadın biletçiler, kurslarını 1959’un aralık ayında tamamladılar. 1960’ın ilk günüyse yeni sene için umut dağıtan haberler içinde kadın biletçiler de bulunuyordu. Gazetedeki resme bakılırsa aralarına bir kişinin daha katıldığı kadın biletçiler yeni yılın ilk günü itibarıyla üniformalarıyla göreve hazırlardı. Gazetenin resmin altına yazdığı ifadeler en az kurum müdürü kadar ümit doluydu: “Yeni yılın İstanbul için birinci derecede yeniliği, otobüslerde kadın biletçiler olacaktır. Kadın biletçiler sayesinde otobüslerdeki bazı nahoş hadiselerin ve ağız kavgalarının önleneceği sanılmaktadır.”

Haberin Devamı

Vapurda da kadın biletçiKadın biletçilerle ilgili beklentiler büyük ölçüde gerçek olmuş, halk arasında sempati yaratmışlardı. Diğer kurumlarda da benzer uygulamalar çok geçmeden görülmeye başladı. 1960 yılında mayıs sonunda Deniz Bankası Şehir Hattı vapurlarında, ‘yolculara kibar muamele edilmesini temin maksadıyla’ kadın biletçiler kullanılması teklif edildi. Yapılan teklife göre, bilet kontrolünü kadın memurlar yapacak, toplama işiniyse erkek memurlar görecekti. İki gün sonraysa bu teklif kabul edilerek gazetelerden halka duyuruldu.
Köşe yazarı Neyyire’nin kadınlar için “Daha olmadığımız, olamadığımız neler, neler var?” dediği o yazıdan beş yıl sonra kadınlar İ.E.T.T. otobüslerinde boy göstermeye böylelikle başladı. Onun hayalleri bir tarafa; şehirlerin çehresi belki de kadınların iş hayatında daha çok boy göstermeleriyle değişti.