Cadde Ateşini yolla bana

Ateşini yolla bana

11.04.2013 - 18:39 | Son Güncellenme:

Burning Ink Art Show ilk defa İstanbul’da. Festivalin konsepti şu: Sanatın ayakta kalması için tek yol, bedene kazınması! Yeni bir dövme arayışındakilere duyurulur

Ateşini yolla bana

Bir ilk yaşıyoruz bu ay. Paris, New York, Berlin, Londra ve Madrid’den sonra Burning Ink Art Show, İstanbul’da. Dövmelerin yakıldığı, dövmecilerin ateş etrafında gösteri yaptığı, yanaklardan çubuk geçirilen tuhaf bir etkinlikten bahsetmiyoruz. Olay aslında çok basit ve sansasyonel adını festival sonundaki ritüelden alıyor.
Burning Ink Art Show, tanınmış ve ilham verici sokak sanatçıları, grafik tasarımcılar, illüstratörler ve dövme sanatçılarından oluşan, taklidi zor ve sanatın sınırlarını zorlayan bir organizasyon. Farklı disiplinlerde çalışan ve üreten birçok sanatçının Burning Ink’e özel yaptığı orijinal tasarımları görücüye çıkarıyor. Ve sergideki işlerden birine sahip olmanın tek yolu, onun dövmesini yaptırmak! Başka türlü onu elde etme şansınız yok. Yarın festivalin kapanışında sahiplenilmeyen tüm işler ateşe gidecek.
DC Europe sponsorluğunda gerçekleşen Burning Ink’in küratörü ve REDUX dergisinin kurucusu Erwann Lameignere, bundan önceki 5 organizasyonda 50 uluslararası sanatçıyı bir araya getirdi ve her bir sanatçı gösteriye özel iş tasarladı. İllüstrasyon ve dövme dünyasında yaratıcılığı körüklemek adına farklı bir yaklaşım sunan projede yer alan her iş, grafik sanatlar, çizim, performans ve dövme sanatı arasında köprü işlevi görüyor.
Bu yıl Paris, New York, Berlin, Londra ve Madrid’den sonra ilk defa İstanbul’da gerçekleşen sergi ve festivalin adresi Milk Gallery ve Burning Ink’in altıncı durağı, İstanbul’un dövme kabilesinin cesur, tarzlarıyla özgün üç kahramanına -üç kafadara- emanet: Dramatik (Emrah Özhan), Rorofrose (Rose) ve İlhan Bilir.
Bu üç ismin yanı sıra dünyanın dört bir yanından sanatçıların ithal çizimleri geliyor Milk’e ve tüm dövmeler Dramatik,
Rorofrose ve İlhan Bilir tarafından yapılıyor.
Sergiye gitmeden önce araştırmak isterseniz liste şu şekilde:
Amelie du Petit Thouars, Caroline Karenine, Chloe Trujillo, Clyde Barrow, Cristina Petrucci, Frank Pellegrino, Ilk, Jeremy Pradeilles, MMav, Marke Newton, Pablo Iglesias, Prunelle, Ramon San Miquel, SSUR, Spoe, Xghetto 66.
Bugün ve yarın Milk’e uğrayıp, sergilenen işlerden birini seçtiğinizde başınıza neler geleceğinden de haberdar edelim sizi. Gösteriye ev sahipliği yapan üç dövme sanatçısından biri kolları sıvıyor ve canlı performansla seçtiğiniz tasarımı yapıyor.
Birçok sanatçının arasından bu üç ismin seçilme sebebi, özgün olmaya verdikleri önem ve birer grafik sanatçısı olarak sahip oldukları yetenekler. Aynı zamanda birbirlerine duydukları saygı ve bir arada çalışmaya yatkın olmaları da etkili. Tabii bir yandan Emrah’ın Rorofrose’da, Rorofrose’un İlhan’da yaptığı dövmeler var ve bu üçlü için diğer tüm kombinasyonlarda da geçerli. Emrah, Rose’la yıllar önce Eskişehir’de dövme vesilesiyle tanışıyor, aralarından hâlâ su sızmıyor. İlhan’laysa 2005’te Rock’n Coke’ta tanışmışlar. Birlikte dövme yapıyor ve eğlenmeyi biliyorlar.
Dramatik (Emrah Özhan) hepsinden daha eski dövme işinde, bir nevi Usta Splinter. Yol gösterici biri olmuş Rorofrose ve İlhan için. İlhan bu sektörde çalışmaya 5 yıl önce Emrah’ın yanında başlamış, dövmelerinin birçoğu onun imzasını taşıyor. Rose’a en beğendiği dövme sanatçısını sorarsanız, hiç düşünmeden Emrah’ın ismini veriyor.
Her biri de dövme sanatına merak duygusuyla ve özgün, benzersiz işler yaratma dürtüsüyle başlamışlar.
Emrah bu alanda 13 yıllık tecrübeye sahip. Moda’da birkaç ay önce stüdyosunu açana kadar İstanbul’daki ünlü dövme stüdyolarının birçoğunda dirsek çürüttü.
İlhan bu işe başladığı yılları şöyle hatırlıyor: “Her şey merak sonucu başladı,
çizim konusunda başarılıydım ama bir kez işin içine girince benim için tutkuya dönüştü, ‘Ben de yapabilir miyim?’ diye merak ediyordum ve bu işin derinliklerine daldıkça gördüm ki, dövme yapmak başka hiçbir şeye benzemiyor; gerçekten de sanat dalı.” Üçü de İlhan’ın bu görüşünü paylaşıyor.
Dövmeciliğe tutkuları zaman geçtikçe ve tecrübeleri arttıkça daha da büyümüş. Rorofrose ise içi dışı bir, cesur ve cool bir kadın. Biraz da parti insanı. Müthiş enerjisi var ve tüm bunu yaptığı işe aktarmaktan alıkoymuyor kendini.
Yeni bir dövme hayali kuruyorsanız, bugün ve yarın Milk civarlarında olun. Özellikle de yarın, kapanış partisi ve alevli atraksiyon için!

Ev sahipleriyle tanışın

Haberin Devamı

Dramatik
Emrah’ın stüdyosu Dramatik, Kadıköy Moda’da, sessiz sakin bir sokakta. Barış Manço’nun evinin tam yanında. Athena Gökhan, Zeynep Tosun vs. aklınıza gelebilecek pek çok isim var onun dövmesini taşıyan. İzi Burger’in duvarlarındaki çizimler de kendisine ait. Başına gelen en ilginç dövme hikayesi şöyle: “‘Atatürk bu ülkeyi kurdu ve kurtardı cümlesini Japonca yazabilir misin?’ diye gelen oldu.” Emrah, Dramatik’i bir markaya dönüştürmeyi ve farklı pazarlara da açılmayı düşünüyor. “Uzun süre dövmeciliğin yanında başka alanlara da açılmayı düşündüm ama zaman bulamadım. Şimdilerde Dramatik’i markalaştırmaya hazırlanıyorum ve bunun için de giysi ve aksesuar tasarlamaya başladım. Aynı zamanda önümüzdeki aylarda açılacak ikinci solo sergim için de hazırlık yapıyorum.”
Tel: 0 216 337 11 11
ozhanemrah@gmail.com

Haberin Devamı

Rorofrose
Çalışma aletlerini yanına alıp farklı noktalara gitmeyi tercih ediyor Rorofrose, evde ya da başka bir dövme sanatçısının stüdyosunda çalışmak ona ilham ve enerji veriyor. Kendisine sık sık Emrah’ın Moda’daki stüdyosu Dramatik’te rastlayabilirsiniz. Bazen muhabbet için orada, bazense stüdyo olarak kullanıyor. Her halinden enerji fışkıran Rorofrose işinde de hiperaktif: “Her seferinde yeni bir sahneye çıkmış gibisiniz, birisi çıkıp ‘Müthiş bir projem var’ diyerek beni bir yere davet edebiliyor, bu şekilde çok daha kişisel ve az rastlanacak türde bir bağ kuruyorsunuz. Tüm eşyalarımı çantama atıyorum ve heyecanla yeni bir mekâna doğru serüvene çıkıyorum. Bazen tüm o tuhaf araç gereçle Dexter gibi seri katile benzediğim de oluyor gerçi.” Enerjisi, dövmenizin tasarımı ve yeri konusunda tüm kontrolü ona bırakmanız için teşvik ediyor.
rorofrose@gmail.com

İlhan Bilir
Eski stüdyosu Beşiktaş’taki kaykay pistinin yakınındaydı İlhan Bilir’in. Kaykay pisti kapandı, stüdyoyu da kapattı. Şimdilerde birkaç farklı mekân arasında gidip geliyor ve stüdyosu için en doğru yeri arıyor. Rorofrose gibi o da mobil çalışıyor. Sakin ve bilgece bir mizaca sahip. Tasarımları ve tekniği de bu mizacını yansıtıyor. En sevdiği dövmenin hangisi olduğunu sorduğumda, kolundaki küçük, basit bir şapkayı gösteriyor ve “Favorim bu, çünkü kız arkadaşım tarafından yapıldı. Onun ilk dövmesiydi, aynı zamanda benim logom” diyor. İlhan’ın ilginç tutkularından biri de, eski tip berber usturaları yapmak. Hiç kuşkusuz ayrıntılara verdiği önemi ve yaratıcı hünerlerini yansıtan bir tutku bu.
ilhanbilir@hotmail.com

Haberin Devamı

Yazının tamamını Time Out İstanbul yazısında okuyabilirsiniz.