07.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Bankalar Birliği Yönetim Kurulu toplantısı öncesi konuşan Canikli, “Önümüzdeki günlerde mevduat faizi üzerine yoğunlaşmamız gerekli. Mevduat faizleri düşürülmeden kredi faizlerinde anlamlı düşüş mümkün değil... Faizlerin aşağı çekilmesi için sektöre yeni kaynakların da enjekte edilmesi gerekiyor” dedi. Sektöre yeni kaynak aktarımı için adımlar attıklarını anlatan Canikli, “Biri otomatik BES, biri varlık fonu. Faizlerin aşağı gelebilmesi için uzun vadede Türkiye varlık fonunun kurulmasının da olumlu etkisi olacaktır” ifadesini kullandı.
“Bankalar mevduata verdikleri faizleri indirecekler, indirmeleri gerekiyor” diyen Canikli “Hazine ve BDDK’nın kararlarıyla mevduat faizlerinde bir miktar düzenleme yapılabilir, bunları kullanacağız ama sadece bunlar beklediğimiz indirimi sağlamaz. TCMB, Hazine ve BDDK olarak mevduat faizlerini aşağı çekecek adımları kullanacağız, sınırları zorlayacağız. Uluslararası kriterleri sıkıntıya sokmadan bu adımları atacağız” diye konuştu.
FETÖ riski 5 milyar TL
Temmuzdaki darbe girişimi sonrası haklarında işlem yapılan şirketler üzerinde bankacılık sektörünün ciddi riskinin bulunduğunu da söyleyen Canikli, “FETÖ ile ilgili bankacılık sektörünün toplam riski 4.2 milyar TL, bağlantılı risklerle 5 milyar TL’ye çıkabilir” dedi.
Canikli, KHK ile yapılan “’FETÖ’ bağlantılı şirketlerin TMSF’ye devri” düzenlemesi konusunda da, “Yapılan düzenlemeyle bu firmalar TMSF tarafından yönetilecek ve bankacılık sektörünün muhatabı da TMSF olacak. Kayyum atanmasından sonra şirketlere kredi aktarılmasında bankacılık sektörü hassasiyet gösterdi, TMSF kararıyla olumsuzluklar kaldırıldı, kredi ilişkileri normal seyrinde devam edecek” diye konuştu. Kredi ilişkisinin tesis edildiği tarihte FETÖ bağlantısı tespit edilememiş krediler nedeniyle bankacılık sisteminin sorumlu tutulmaması gerektiğini söyleyen Canikli, “FETÖ ile bağlantılı birine kredi verilirse bankaya işlem söz konusu değil. (İşlem) krediyi veren kişiyle sınırlıdır.. FETÖ mensubu olduğunu bile bile kredi verilmişse, sadece imzayı atan kişi sorumludur” ifadesini kullandı.
İthalat oranı düşük mala fazla taksit
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, ithalat oranı yüksek olmayan ürünlerde taksit sayısını artırmayı değerlendirdiklerini, kredi kartları ve tüketici kredileriyle ilgili “ince” bir çalışma yapacaklarını söyledi.
Canikli, “Kredi kartlarının talebi daraltıcı yansımaları vardır. Bu hafta, en geç önümüzdeki hafta (kredi kartıyla ilgili) bu düzenlemeleri yapmayı düşünüyoruz” dedi. Canikli, kredi kartında taksit sayısı üzerinde de değerlendirme yaptıklarını belirterek, “İthalat oranı yüksek ürünlerde taksit sayısını artırmayı düşünmüyoruz, diğer alanların tümünde genişletici yaklaşım içindeyiz” diye konuştu.