'Oyunculuk insan bilimi gibi'

Oyunculuktaki hayallerinde sınır tanımıyor, her geçen gün kendini geliştirmeye çalıştığını söylüyor. Şu sıralar organik tarıma merak saran Şükrü Özyıldız, projelerini ve oyunculuk tutkusunu anlattı. Oyuncu, sevgilisi Rabia Yaman’la ilişkisinin ise özelinde kalmasını istediğini belirtti.

‘Çoban Yıldızı’nın sezon finali yaklaşıyor. Kapadokya’daki çekimlerinizin ardından bir süredir İstanbul’dasınız. Bu set sizin için nasıl bir deneyim oldu?
Setimiz çok iyi. Şanslıyız, bu durum çok değerli çünkü. Eğer sette huzur olmazsa bu da izleyiciye yansır. Hepimiz işimizi çok seviyoruz ve bunun bereketini yaşıyoruz.

Seyit karakteri neler öğretti?
Seyit'ten hâlâ öğrenmem gereken şeyler var. Çok sabırlı ve her ne yapıyorsa aşkla yapıyor. Böyle biri aşık olduğunda neler yapmaz? Sevdiklerini korumak uğruna neler yapmaz? Her geçen gün zenginleşiyor onun adına cevaplarım, bu da hem beni geliştiriyor hem de karakteri daha çok seyredeğer yapıyor.

Projeye başlarken başarılı olacağını hissetmiş miydiniz?
Her projeye aynı şevkle başlarsınız, ta ki kırılana kadar. Senaryo belli eder her şeyi. İlk toplantımızdan bugüne, sadece senaristimiz değil her birim, her türlü sorumu cevapladı. İşte bu yüzden farklı olacağı belliydi aslında. Tabii ki Gül Oğuz faktörü de var. Onun başında olduğu bir projeye güvenirsiniz.

Şu sıra hayalini kurarken sizi heyecanlandıran neler var hayatınızda?
Organik tarımla uğraşmaya başladım. Terasımda limon, mandalina, domates, zeytin, ahududu, lavanta ve bir sürü çiçekli bitki yetiştiriyorum. Doğayı yaşam alanınla bütünleştirmenin inanılmaz bir hazzı var. Köklenmene yardımcı oluyor. Onun dışında hobilerimi ve mesleğimi geliştiriyorum her geçen gün.

‘Arif V 216’ filmindeki rolünüze dair tüyo verir misiniz?
Filmde Yeşilçam’a bir yolculuk oluyor. Orada nevi şahsına münhasır tüm oyuncuları görüyoruz. Ben Ayhan Işık’ı canlandırıyorum. Benim için büyük gurur. Babam beni hep ona benzetirdi. Teklif geldiğinde de ilk onu aradım.

‘Sevimli Tehlikeli’, ‘Ekşi Elmalar’, şimdi de ‘Arif V 216’... Beyazperdede birlikte çalışmak istediğiniz başka kimler var?
Nuri Bilge Ceylan, Inarritu, Ridley Scott ve Christopher Nolan... İstemenin sınırı olmamalı.

Kısa sürede ekranın aranılan isimlerinden biri oldunuz. Oyunculukla ilgili hayallerinizin neresindesiniz?
Oyunculuğa insan bilimi olarak bakıyorum. İnsan evrime ve adaptasyona açık bir yaradılışa sahip bence. Her geçen gün değişip gelişiyor. Ben yaşadığım sürece bu mesleğin öğrencisiyim.

"ŞÖHRET KELİMESİNİ SEVMİYORUM"

Popüler olmak hoşunuza gidiyor mu? Şöhret sizin için ne ifade ediyor?
Şöhret kelimesini sevmiyorum. Ne iş yaptığın ve onu ne kadar iyi yaptığındır asıl olan. Şöhretin, sanatın olmalı. Ün, yaptığın işin dolaylı bir getirisi oluyor. Yoksa özellikle 21’inci yüzyıl teknolojisiyle, sosyal medya sayesinde artık herkes potansiyel ünlü bence.

Oyunculuğun, bu sektörün en zor yanı ne sizce?
Türkiye’de oyunculuğun en zor yanı, set koşulları olabilir. Her hafta bir sinema filmi çekmek hiç kolay değil. Onun dışında genel olarak oyunculuk adına şunu söyleyebilirim ki; bu meslek empati yeteneğini geliştiriyor ve sizi çok yoğun duygulara maruz bırakıyor. Özellikle içinde yaşadığımız bu anti-hümanist dönemde kayıtsız kalamadığınız bu duygular, sizi günlük yaşamınızda da takip ediyor. Bu her bünyenin kaldırabileceği bir şey değil.

Tiyatro sahnesinde olmayı özlediniz mi?
Özledim. Bu sene başında bir tercih yapmak zorundaydım, çünkü daha önce dizide ve tiyatroda aynı anda oynadım ve o tempo beni çok yordu. Yanlış anlaşılma olmasın, yapılabilir tabii ki ama başrol oynadığın dizi çok ciddi zamanını alıyor. Bu projeye çok inandığım için tiyatroyu bir sezon erteledim, gelecek sezon sahnede olacağım.