Gündem ‘Sanata hepimizin ihtiyacı var’

‘Sanata hepimizin ihtiyacı var’

28.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eylül ayında Sabancı Müzesi’nde açacağı sergi öncesi Türkiye’den basın mensuplarını Berlin’deki atölyesinde ağırlayan Çinli muhalif sanatçı Ai Wewei yeni projelerini, Nâzım Hikmet sevgisini ve sanata bakışını anlattı

‘Sanata hepimizin  ihtiyacı var’

Tüm dünyanın en çok konuşulan, eserleriyle gündemden düşmeyen sanatçısı, güncel sanatın en etkili isimlerinden Ai Weiwei’nin eserleri 12 Eylül’de Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde açılacak bir sergiyle ilk kez Türkiye’de görülebilecek. Bu büyük sergide kapsamlı bir seçkiyle ağırlanacak olan Ai Weiwei, yeni eserlerini de bu kapsamda izleyicilerle buluşturacak. Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer’in davetiyle ve Akbank’ın desteğiyle gerçekleşecek olan sergiyle sanatçının eserlerinde yer alan temaların incelenmesi ve Türkiyeli sanatseverlerin sanatçıyı yakından tanıması hedefleniyor.

‘Sanata hepimizin  ihtiyacı var’
Işığın kıymeti

Sergiye yaklaşık bir buçuk ay kalmışken sanatçı Ai Weiwei, Berlin Mitte’de bulunan atölyesinde Türkiye’den basın mensuplarını ağırladı. Uzun merdivenler inip, dehliz benzeri koridorlardan geçerek girilen bu dev atölyede sanatçıyla birlikte geniş bir ekip çalışıyor. Sanatçı bu atölyenin mimari yapısına birkaç müdahalede bulunarak daha çok ışık alan bir hale getirmiş. “Öncesinde karanlık, ıslak, soğuk bir yerdi ve kimse istemiyordu burayı” diyen sanatçı böylece kalıcı bir mekana da izini bırakmış. Weiwei basın mensuplarına bilgi verdiği toplantıda Berlin’de yaşamayı ve çalışmayı tercih etmesinin sebebini ise Almanya’nın kendisinin eserlerine ilk destek veren ülkelerden olmasıyla ve Berlin’in kendisine 1980’li yılların sanat ortamındaki hareket duygusunu katmasıyla açıkladı.

Sanatçı İstanbul sergisini heyecanla beklediğini, müzede yer almaktan ve Sakıp Sabancı Müzesi ekibiyle çalışmaktan dolayı şanslı ve mutlu hissettiğini ifade etti. Ai Weiwei sergiye dair “Ben bir çağdaş sanatçıyım. Daha önce yapılanı tekrar etmeyeceğim yapılmayana bakacağım elbette” derken, bu serginin şimdiye kadarki yaptıkları arasında sayıca en çok obje ve iş gösterilen sergilerden biri olacağına dikkat çekti.

Nazan Ölçer’in sergilenecek eserler arasında ana malzemenin, ifade aracının seramik olacağını söylemesi üzerine bu malzemenin kendisi için önemli olduğunu ve toplumlararası tarihi ve kültürel bağları ifade ettiğini açıkladı. Kültürel bağların görünürlüğü üzerine konuşan sanatçı “Bunu saklayamazsınız, insanlar bunları yapmış ve varlar” dedi. Mimariden heykele ve performansa uzanan geniş bir alanda ürettiği eserlerinde temelde insan hakları ihlallerine odaklanan Ai Weiwei, İstanbul sergisi için yaptığı araştırmalardan bahsederken “İnsanların sanata ihtiyacı var ve ben bir sanatçı olarak problematik konularla uğraşmayı tercih ediyorum” diye ifade etti. Daima sorunların üzerine gitmekte anlam bulduğunu ifade eden Ai Weiwei, şunları ekledi: “Karanlıkta bir ışık varsa her zaman daha kıymetlidir. Eğer karanlık bir odadaysanız ışığın kıymetini bilirsiniz.”

‘Sanata hepimizin  ihtiyacı var’

Ülkesinde yaşadığı zorluklardan, pasaportuna el konması ve ev hapsi sürecinden bahseden sanatçı, “Çoğunlukla internetteki görünürlüğüm sebebiyle yaşandı bunlar. İnternetle 2000’lerin başında tanıştım ve hemen çok fazla keyif aldım, tüm zamanımı internette geçirmeye başladım. Bir çeşit hayalim vardı bu devamlılığın daha hızlı ilerlememi sağlayacağına dair, ama o hız hapsi de getirdi” dedi.

Basın mensuplarının, sanatçının sosyal medyada aktif oluşu ve bu sayede tüm dünyada tanınması ile ilgili yorumuna, “Bu durumda bir güzellik görüyorum ve fikirlerin sınır tanımadan yayılabildiğini fark ediyorum” diye anlattı. “Bireyin iletişim konusunda tarihte ilk kez bu kadar büyük gücü oldu” diyen sanatçı iletişim ve etkileşimin sanata bakışında önem taşıdığını da ifade etti. Yaklaşık iki saat süren sohbetin sonunda basın mensuplarıyla meşhur selfie’lerini çekilen ve onlar için kitap imzalayan sanatçı, İstanbul ziyareti için heyecanını ve SSM Müdürü Nazan Ölçer’in davetinin kendisini onurlandırdığını her haliyle hissettirdi.

‘Sanata hepimizin  ihtiyacı var’

‘Nâzım Hikmet özgürlükten bahsetti’

Ai Weiwei “Babam bir şairdi ve Nâzım Hikmet’i çok severdi. Bana onun şiirlerinden tercümeler yapardı ve kütüphanemizde kitapları vardı” diyerek Nâzım Hikmet’e olan hayranlığından söz etti. Şairin, özgürlüğü anlattığını söyleyen sanatçı şiirin ve Nâzım Hikmet’in kendisi için önemini sık sık vurguladı.

Suzan Sabancı Dinçer (Akbank Yönetim Kurulu Başkanı): ‘İlginin büyük olacağına inanıyoruz’

Dünyanın en çok konuşulan sanatçılarından birini ağırlayacak sergi hakkında Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, basın mensuplarına gönderdiği yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Akbank, her iki yılda bir Sakıp Sabancı Müzesi’nde büyük bir sergiye destek sağlama geleneğini gururla devam ettiriyor. SSM bu sene, çağdaş sanatın en önemli temsilcilerinden, dünyaca ünlü sanatçı Ai Weiwei’yi ağırlamakta karar kıldı. Kurulduğu günden beri sanatı destekleyen Akbank için bu sergiye destek olmak gerçekten onur verici. SSM’yle birlikte gerçekleştirdiğimiz ‘ZERO’, Rodin, Dali ve Anish Kapoor sergilerini heyecanla karşılayan, kapılarında aylarca kuyruk olan sanatseverlerin Ai Weiwei’ye de ilgisinin büyük olacağına inanıyoruz.”

Mültecilerle ilgili filmi geliyor

Basın mensuplarıyla Türkiye’ye yaptığı seyahatten de söz eden sanatçı “Türkiye’ye ilk geldiğimde yıl 2015’ti. Mültecilerle ilgili bir film çekiyordum. Türkiye bir geçiş noktasıydı ve film için buraya da bakmak zorundaydım. Ben güncel sorunlara hemen eğilmek isteyen bir sanatçıyım. Türkiye’deki kamplara da gittim. Bangladeş, Irak, Afganistan’a kadar başka yere gittim ve mültecileri anlamak istedim. 20’den fazla milletten 600’den fazla insanla röportaj yaptım. 2 ay içinde sinemalara gelecek” diye konuştu. Sanatçı kendisinin de göçmen olduğunu ve bu durumun onda yarattığı etkiyi araştırırken mültecilere eğilmenin önemli olduğunu vurguladı. Ai Weiwei “Bu insanların önemli kısmı sığınmacı ya da mülteci statüsünde dahi değil, kimlikleri yok. Tesadüfi olarak bu hale gelmiş insanlar ve yaşadıkları çok ama çok derinden üzücü” dedi.

‘Babamın hikâyesini yazıyorum’

Sanatçı, şair olan babasının Çin’de yaşadığı sorunlar nedeniyle mesafeli bir ilişkileri olduğundan bahsetti. “Babamı yeterince tanıyamadığımı düşünüyorum” diyen sanatçı, 7 yaşındaki oğlunun dedesinin hikayesini bilmesi gerektiğini düşündüğünü de ifade etti. Weiwei bu sebeple bir kitap yazdığını söyledi ve şunları ekledi: “Bir yazar ve bir sanatçı olarak iki nesillik hayatımızı anlatıyorum.”

Yazarlar