‘Senaryomuz çok dişi’

Murat Ünalmış ve Çiğdem Batur’la başrolünü paylaştıkları ‘Deli Gönül’le iki yıl sonra izleyiciyle buluşacak olan Tuvana Türkay’la bir araya geldik. Oyuncuyla dizi, canlandırmak istediği karakter ve sinema hakkında konuştuk.

Fatmanur Güzel nasıl bir karakter?

Kararlı, gözü kara ama naif ve narin bir karakter. İnandığı her şeyin peşinden sonuna kadar giden ama kimseyi kırmadan ve üzmeden yapmaya çalışan bir yanı var. Vicdanlı...

Ümitsiz değil; hep umudu var. Bu onu dinamik kılıyor.

Müzik öğretmenini oynuyorsunuz. Role nasıl hazırlandınız?

Müzik, yabancısı olduğum bir konu değil. İlk defa bir öğretmeni oynuyorum biraz değişik ve heyecanlı. Ben hiç öğretmen olmak istemedim. Sanırım biraz sabırsızım. Daha çok öğretmenlerimi düşünerek ve sette öğrencileri gerçekten öğrencimmiş gibi hissederek hazırlanıyorum.

Hatay’da çekimler nasıl geçti? Neler yaşadınız?

Hatay’a ilk defa dizi için gittim. Yemekleriyle ilgili çok fazla bilgi almıştım. Orada yemek konusunda kendimi kısıtlamamak için İstanbul’da kilo verdim. Çok modern, her kültürden insanı görebildiğimiz ve dokusu değişik bir yer. Ve en önemlisi huzurlu...

Murat Ünalmış’la beş yıl sonra aynı dizide buluştunuz. Nasıl bir ikili oldunuz?

Murat’la hep çok uyumlu olduğumuzu düşünürdüm. Bence izleyici bizi yan yana görmeyi özledi.

Sevdiğiniz biri için neler yaparsınız?

İnsanlar asla değişmez derler ve doğru bir cümledir. 7’sinde ne ise 70’inde de insan aynı. Fakat, ‘gerçekten sevmek’ ve beraber olabilmek fedakârlıklar istiyor.

Sevdiğim insan için yapabileceğim en güzel şey değişmektir. Ama kişiliğimi ezmeden, karakterimi bozmadan değişmek. Bu kıymetlidir benim için.

Bu dizinin diğerlerinden farkı ne?

Uzun zamandır ilk bölümü itibarıyla bu kadar çok olayın yaşandığı başka bir dizi görmedim. İzleyici açısından şaşırtıcı ve keyifli olacak. Biz ise her bölüm senaryosu geldiğinde içinde olmamıza rağmen başka bir şeye şaşırıyoruz. Senaryomuz sahiden de çok dişi. Her şeyden de önemlisi samimi. Konuşma dili içimizden, hikaye güncel ve konu bakımından da gerçekçi. Dizi de olsa çok kurgulanmamış, gerçekliği olan, yaşayan karakterlerin ve hikayelerin içinde olmayı seviyorum.

‘Gizemli rolleri seviyorum’

Son dönemde sinema filmlerine ağırlık verdiniz?
Yeni proje var mı?

Uzun zamandır dizi yapmıyordum. Çok özlemişim ki gerçekten yüreğime dokunan ve içime sinen bir işteyim. Şu an kalbim bir tek bunun için atıyor ve çok zamansızım. Sinemadan yine de uzak kalmıyor ve gelen bütün senaryoları kitap gibi okuyorum.

İki yıl son ekrana dönüyorsunuz. Bugüne kadar oynadığınız diziler uzun süreli oldu. Senaryo seçimini nasıl yapıyorsunuz?

Önce karakterimin samimiyetine inanmam gerek. Nasıl biri olduğunu hayal edebiliyorsam, doğru yoldayım diyorum. Hikayenin tıkanmayacak olması mühim, öncelikle karakterlerin hepsinin kendine ait hikayesi var mı, ona bakıyorum. Çünkü iki kişinin üstüne uzun vadeli ve güçlü bir hikaye kurulması mümkün değil. Ayrılık olacak, zorluk, kötülük ve mücadele gibi her şey olacak.

Hayatın içinde olan her şeyin senaryoda olup olmadığını gözlemlemeye özen gösteriyorum. Beğendiğim senaryoları 5-6 defa okuyorum ve adeta açık arıyorum.

Oyunculukta canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

Sadece izleyicinin görebildiği fakat dizi içindeki hiçbir karakterin göremediği gizli bir karakteri oynamayı çok isterdim. Daha çok gizemli rolleri seviyorum.

Sözlük sayfalarında ve sosyal medyada, “Çok güzel kadın” yorumları yapılıyor. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz?

İnsan kendini beğenmese çatlarmış diye bir söz var. Herkes aynanın önünden geçerken bir durup bakarmış. Kendimi güzelden çok, komik ve eğlenceli buluyorum. Hatta en çok kendime gülüyorum.

Sesiniz çok güzel. İlerleyen zamanlarda bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Bunlar düşünce gücüyle olmuyor tabii... Çıkarmak istediğimde ona da dört elle sarılırım ama şimdilik böyle bir zamanım ne yazık ki yok.