Gündem ‘Ses kaydı delil olamaz’

‘Ses kaydı delil olamaz’

19.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ekrem Dumanlı sorgusunda, Gülen ile Karaca arasındaki ses kayıtlarının hukuka aykırı elde edildiği için delil olamayacağını söyledi. Sorgu işlemlerini bitiren mahkeme kararı bugün 14.00’te açıklayacak

‘Ses kaydı  delil olamaz’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’ya savcılık sorgusu sırasında sorulan ilk soru Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen’le ilgili oldu.
Dumanlı’nın ifadesi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde avukatı Hasan Günaydın eşliğinde Savcı Fuzuli Aydoğdu tarafından alındı. 7 saat süren sorguda Dumanlı’ya 35 soru soruldu. Sorulardan ilki ise Fethullah Gülen ile ilgili oldu. Dumanlı, “Fetullah Gülen Hoca Efendi’yi vaazları ve konuşmalarıyla uzaktan tanıdım. Süleymaniye ve Fatih camilerinde verdiği vaazları dinledim. Daha sonra kişisel olarak tanışma imkanı buldum. Türkiye’nin yetiştirdiği çok değerli bir din alimi, aynı zamanda fikir adamıdır. Gülen’in kitaplarını ve fikirlerini takip ediyorum” dedi.

‘Gülen talimat vermiyor’
Gülen’in 2009 yılında Tahşiye grubu ile ilgili yaptığı konuşmayı hatırlamadığını söyleyen Dumanlı, Gülen’in Zaman gazetesine herhangi bir talimatının da olmadığını söyledi. Gülen’in gazetede yönetici vasfının bulunmadığını da anlatan Dumanlı, gazetenin yayın politikasına da müdahalesinin söz konusu olmadığını söyleyerek, “Onun talimatları ile şekillenmez” dedi.
Gazeteye günlük 5 bin ile 8 bin arasında haber geldiğini, bu haberlerden eleme yapıldığını belirten Dumanlı, “Bu kadar çok haberin, fotoğrafın, Gülen’e gönderilerek onun onayından geçmesi mümkün değildir” dedi.
Dumanlı, Tahşiyeciler konusunda Zaman gazetesi yazarları Hüseyin Gülerce ve Ahmet Şahin’in yazı yazdığını ancak kendilerine yazmaları konusunda talimat verilmediğini ifade etti.

‘Başbakan’a da anlattım’
Fetullah Gülen ile Hidayet Karaca arasında internete düşen ses kaydındaki konuşmaların sorulması üzerine Dumanlı, konuşmanın kayıtların hukuka aykırı elde edildiğini ve delil olamayacağını söyledi.
Fethullah Gülen ile Hidayet Karaca arasında geçen bir telefon konuşmasında dershanelerle ilgili Gülen’in, “Ekrem Bey de, gazetede bu meseleyi seslendirelim mi diye sormuştu bana bugün. Olsun, yumuşakça sadece. O da sizin sert bulduğunuz yanlar varsa, onu şey yaparsınız” dediği hatırlatılan Dumanlı’ya “Dershaneler konusunda haber yapmanız için Fethullah Gülen’in size talimatı oldu mu?” diye soruldu. Dumanlı ise Fethullah Gülen’in kendisine talimat vermediğini söyledi.
Dershaneler konusunun Zaman gazetesinde Ekim-Kasım 2013 tarihlerinde sistematik bir şekilde işlenmesinin nedeni sorulan Dumanlı, “Dershanecilik yaptım. Öğrencilerin dershaneye giderek üniversiteyi kazanacaklarına inanıyorum. Bu nedenle gazetede dershane konusunu samimiyetle işledik. Bu konuyu o dönemin Başbakanına ve Milli Eğitim bakanlarına da yüz yüze anlattım. Bu konuyu işlerken kimseden talimat almadım” dedi.

Mescitte kalacaklar
Tahşiyecilerle ilgili yapılan haberler ve köşe yazıları sorularak Dumanlı’ya “Sizin bilginiz ve izniniz olmadan bu haberlerin gazetede yayınlanmayacağı düşünülerek kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algı yönetiminin içerisinde sizin de etkin bir rol oynadığınız değerlendirilmiştir. Böyle bir çalışmanın içerisinde bulunuz mu?” diye soruldu. Dumanlı, yazarların Gülen’in yazısını görüp bunu kendi iradeleri ile yazılarında değerlendirmiş olabileceklerini ve söyleyerek kendisinin algı oluşturma çabası içinde olmadığını belirtti.
22 Temmuz operasyonunda tutuklanan polislerle ilgili akrabalık bağı olup olmadığı sorulan Dumanı’ya, diğer basın kuruluşlarına göre daha uzun süre ve adil yargılamayı etkileyecek şekilde çarpıtarak operasyon haberlerinin sebebi de soruldu. Dumanlı, bunların haber değeri olduğu için yayınlandığını söyledi. Dumanlı ayrıca “Herhangi bir algı oluşturularak Tahşiye isimli bir terör örgütü grubunun aleyhine soruşturma açılmasına sebep olma iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir oluşumdan haberim ve bağlantım yoktur” dedi.
Gece yarısı sorgu işlemlerini tamamlayan mahkemenin kararını bugün saat 14.00’te bildireceği öğrenildi. Bu arada Hidayet Karaca’nın avukatı şüphelilerin nezarethane yerine mescitte geceyi geçirmek için yaptıkları başvurunun kabul edildiğini açıkladı.

Haberin Devamı

‘Yezidlere boyun eğmek yok’
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca, mahkemeye sevklerinden önce Eyüp Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Dumanlı hastane girişinde iki işaret parmağını havaya kaldırarak kendisini görüntüleyen kameralara, “Yezidlere boyun eğmek yok. Demokrasiden dönüş yok. Özgürlükten dönüş yok” dedi. Hidayet Karaca ise hastane girişinde, “Özgür basın susmaz” dedi.
DHA

Tahşiye’yi ilk MİT fark etti

Eski Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ertan Erçıktı, savcılıkta verdiği ifadede, Tahşiye grubuna yönelik ilk tanımlamanın MİT tarafından yapıldığını söyleyerek soruşturma talimatını savcıdan aldıklarını belirtti.
Soruşturmanın ilk olarak 2008 yılında MİT ve İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından kapsamlı bir şekilde yapıldığını anlatan Erçıktı, “Kapsamlı çalışma sonucu 2009’da Terör Şube’ye rapor edilmiştir. Yani dosyanın başlangıcı 2008’dir” dedi.
Fethullah Gülen’in Tahşiyecilerle ilgili 2009 yılında yaptığı bir konuşma hatırlatılan Erçıktı’ya, soruşturmanın Gülen’in talimatıyla yapılıp yapılmadığı soruldu. Erçıktı bu soru üzerine, hiçbir yerden emir almadığını belirterek, “Bunu ısrarla söylüyorum soruşturma talimatını Cumhuriyet Savcılığı’ndan aldım. Bize intikal eden bilgiler İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce Terörle Mücadele Şubesi’ne bildirilmiştir” dedi.

Haberin Devamı

Adliye önünde destek eylemi

Adliyeye getirilen şüphelilere destek vermek için İstanbul Adalet Sarayı önündeki alanda toplanan kalabalık, Türk bayrakları açıp İstiklal Marşı söyledi. Adalet Hukuk Derneği üyesi bir grup avukat da açıklama yaptı.

‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’

14 Aralık soruşturması kapsamında 4 gündür İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında bulunan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski Hakkâri Emniyet Müdürü Tufan Ergüder‘in de aralarında bulunduğu 12 kişi dün tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şüpheliler, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, iftira, silahlı terör örgütüne üye olmak” iddialarıyla suçlandı.
Operasyon kapsamında 31 kişiden 30’u yakalanmış, Cumhuriyet savcısı tarafından ifadeleri alınan şüphelilerden Elif Yılmaz, Ebru Şenvardar, Naci Çelik Berksoy, Hüseyin Gülerce, Makbule Çam Elamdağ, Ahmet Şahin, Ali Kara, Salih Asan, Engin Koç, Hikmet Tombulca, Samim Noyan, Fahri Sarrafoğlu, Mutlu Ekizoğlu ve Mustafa Altunbulak serbest bırakılmıştı. Hakkında gözaltı kararı bulunan gazeteci Nuh Gönültaş’ın ise operasyon başlamadan bir gün önce yurt dışına çıktığı tespit edilmişti.
Savcılık dün sabah Dumanlı, Karaca ve Ergüder’in de aralarında bulunduğu 12 kişiyi tutuklanmaları, 4 şüpheliyi ise adli kontrol tedbiri istemiyle nöbetçi hâkimliğe sevk etti. Savcılığın, Ferdi Taşkaya, Ayhan Akça, Mustafa Uyanık ve Halit Akbulut hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasını istediği öğrenildi.

Sorgu öncesi arbede
Sorgu işlemine başlayan Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, ilk olarak “silahlı terör örgütüne üye olma”, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “iftira” ile suçlanan Ekrem Dumanlı’yı duruşma salonuna aldı. Dumanlı’nın sorgusu öncesinde polis adliye binasının çevresinde ve içinde geniş güvenlik önlemi aldı. Polis, güvenlik önlemleri kapsamında nöbetçi hâkimliğin bulunduğu katta bariyer kurdu. Dumanlı’nın hâkim karşısına çıkmasıyla adliyede bulunan çok sayıda avukat sorguya girmek istedi. Bariyerleri geçip sorguya girmek isteyen avukatlara polis sorguya bir avukatın alınacağının yazılı olduğu mahkeme kararını gösterdi. Avukatlar sorguya girmekte ısrar edince bir süre tartışma yaşandı. Polisle avukatlar arasında yaşanan tartışmanın ardından avukatlar nöbetçi hakimlik katından ayrıldı.
Hakimliğe sevk edilen Hidayet Karaca ise, ‘mahkemenin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğini’ iddia ederek sorgu hakimine ifade vermeyi reddetti.