01.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
‘Ölebilirdim’
Milliyet.TV’ye konuşan Çoban, kaza anını şöyle anlattı:
“Takır tukur sesler geliyordu. Metro ilk önce sallanmaya başladı, daha sonra camdan ucu sivri uzun bir demir profilin içeri girdiğini gördüm. O demiri görür görmez kendimi yere attım. Rayların üzerinde inşaat için kullanılan profil demirler vardı. Daha önceden rayların üzerine devrilmiş. İçeri giren demirlerden biri yan tarafımdan geçerek kalçama saplandı. Kalçama saplanan demiri itfaiye ekipleri kesti. Kazada başım döndü elime camlar battı. Korku doluydu, siren sesleri çoktu yanımda bulunan bayanın çığlık sesleri vardı, ‘Lütfen yardım edin’ diye bağırıyordu. Şikâyetçiyim yani davacı olacağım. Bana vermiş olduğu bir zarar var, psikolojim bozuldu. Metroya artık kesinlikle binemem. Bugün benim başıma geldi, yarın aynı şekilde diğer insanların da başına gelebilir. Bu nasıl bir dikkatsizlik? Burada söz konusu olan insan hayatı. O profil demir sırtımdan ya da diğer organlarımdan girerek ölmeme de sebep olabilirdi. Bunun bir sorumlusu var. Büyük bir ihtimalle de ihmal var.”
Babası ‘Allah’ın yazısı’ demişti
Fatih Çoban’ın babası Şeref Çoban, kazanın ardından yaptığı açıklamada, “Burada bir amme hizmeti yapılıyor. Millet mağdur olmasın diye yol bitmeden açmışlar. İnşaatı bitmeden açıyorlar. Bu Allah’ın yazısı. Ne yazılmışsa o gelir başa. Akacak kan damarda durmaz” diye konuşmuştu. Gazetecilerin “Dava açacak mısınız?” sorusuna ise Çoban “Şu an öyle bir düşüncemiz yok” diye karşılık vermişti.