Cadde ‘Tam bir anne kız olduk’

‘Tam bir anne kız olduk’

20.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘İkimizin Yerine’ filmindeanne kızı canlandıran Serenay Sarıkaya ve Zerrin Tekindor, “Harika olmadık  mı? Tam bir anne kızız... Fotoğraflarımıza bakınca biz de şaşırdık” dedi

‘Tam bir anne kız olduk’

Serenay Sarıkaya ve Zerrin Tekindor’la ‘İkimizin Yerine’ filmi vesilesiyle buluştuk. Projenin detaylarından aşka bakışlarına, hayal kırıklıklarından aile ilişkilerine kadar her şeyi konuştuk.

‘İkimizin Yerine’ nasıl bir film oldu?

Serenay Sarıkaya: Çok samimi bir film oldu. Bir sürü güzel şey denk geldi ve bunların tesadüf olduğuna inanmıyorum. Nejat’ın (İşler) üç sene sonra dönüş filmi. Umur Turagay, 18 sene sonra ikinci filmini çekti. İlk defa başrol olarak yer aldığım bir film. İzleyenler, seneler sonra denk geldiklerinde, “Ne güzeldi” deyip tekrar izleyebilecekler diye düşünüyorum.
Zerrin Tekindor: Samimiyeti ilk sırada. Aynı dönemde dizi çekimleri devam ettiğinden, sadece ‘Mudanya’ya gidip gelmek zor olur mu?’, ‘Setler arası çalışma programlarında sorun yaşanır mı?’ diye düşünürken Hira, “Anne delirdin mi? Senaryoyu sevdiysen, Umur Turagay yönetiyorsa, hemen gidiyorsun” dedi. İyi ki gitmişim.

Haberin Devamı

Senaryoyu okuduğunuzda ilk hissiyatınız neydi?

Z.T.:Hikayesini çok etkileyici buldum. Bazı bölümlerini o kadar beğendim ki, ‘Bu sahneyi layığıyla oynamalıyım’ hissini yaşadım.

S. S.: Senaryo geldiğinde Amerika’daydım, okuyunca hemen atlayıp gelmek istedim. Hikayesi çok etkiledi. Biraz benim Antalya’dan İstanbul’a geliş hikayeme benziyor. Kendimden çok şey bulduğum bir senaryoydu.

Karakterle benzeştiğiniz noktalar var mı?

S. S.: Çiçek, üniversiteye hazırlanan ve ayakları üzerinde durabileceği yeni hayatını heyecanla bekleyen bir kız. Çok zor şeyler yaşıyor aslında. Bütün bunlara rağmen güçlenip çıkabilmesi çok etkiledi.

Z. T.: Benzeştiğimiz noktalardan ziyade, karakteri anladığım, haklı bulduğum yerlerini kendimde ararım. Sonuçta ana malzeme kendimiziz, karakteri duygularımızı didikleyerek çıkarıyoruz.

Haberin Devamı

Filmde anne kızın sahneleri çok etkileyici...

S. S.: Harika olmadık mı? Tam bir anne kızız...

Z. T.: Fotoğraflarımıza bakınca biz de şaşırdık.

Annenizle ilişkiniz nasıl?

S. S.: Küçük yaştan itibaren birlikte hayat mücadelesinde olduğumuz için annenin çok ötesinde. Arkadaş, baba, dost, akraba, her şey...

Filmde karakterlerin yaşadığı hayal kırıklıklarını izliyoruz. Siz büyük hayal kırıklıkları yaşadınız mı?

S. S.: Çok büyük pişmanlıklarım ‘bunu böyle yapsaydım’ dediğim bir şey yok.

Z. T.: Kimin yoktur ki hayal kırıklıkları... Ama sonrasında toparlanıyoruz, hayat bir şekilde devam ediyor. Geçmişte yaşanan hayal kırıklıklarının yarını şekillendirmesine izin vermek yanlış geliyor, tecrübe olarak almak en güzeli.

‘Tam bir anne kız olduk’

'Hayatım tanınmamakla geçti'

Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Z. T.: Çok kıymetli bir duygu. Hiç atlanacak bir şey değil.

S. S.: Enerji, özgüven, iyi hissetmek ve mutlu uyanmak...

Şöhret özgürlüğünüzü kısıtlıyor mu? Sokakta rahat yürüyebiliyor musunuz?

S.S.: Kalabalık içinde elbette ilgi görüyorsunuz ancak bu, beni rahatsız edecek derecede olmadı.

Z.T.: Tiyatroda oyunu oynarız biter, sonrasında izleyicilerin yanından geçer gideriz, tanımazlar bile. Şöhret öncelikli değildir tiyatro salonlarında. Şimdilerde televizyon sebebiyle tiyatro oyuncuları daha bilinir oldu. Aslında ben o kadar alışkın değilim tanınmaya. Hayatımın büyük bölümü tanınmamakla geçti.

Haberin Devamı

Gündeminizde film dışında neler var?

Z.T.: Dizi iyi gidiyor. Haldun Dormen supervizörlüğündeki Sahne Tozu Tiyatrosu’nda yeni bir oluşumda ders vereceğim. Resim yapmaya devam ediyorum. Kasımda Miami’de gerçekleşecek bir çağdaş sanat fuarına Galeri Selvin’le katılıyorum. Zaman olsaydı, orada bulunmayı çok isterdim.
Bir yandan da yeni bir oyun için provalara başlayacağım.

S.S.: Çok yoğun bir takvimi var filmimizin. Bu yüzden diğer her şeyi durdurduk aslında.

‘Sinir bozucu bir öğrenciydim’

Öğrencilik yıllarınız nasıldı?

S.S.: Biraz sinir bozucu bir öğrenciydim. Çok çalışkandım ve dersleri önemserdim. Sonradan kafamı açtılar, yoksa sıkıcı bir öğrencilik hayatı geçirirdim. Allah’tan arkadaşlarım “Ya saçmalama, böyle öğrencilik mi olur?” dedi.Asıl hatırlayabildiğim okul yıllarım Antalya’da geçti. Çok okul değiştirdim.

Üniversite sınavlarına hazırlanıyorsunuz. Şimdi nasıl bir öğrencisiniz?

S.S.: Ciddi ciddi çalışıyorum. Haftanın üç günü ikişer saatten sil baştan matematik, kimya, fizik, hepsi... Sosyoloji okumak istiyorum. Küçükken psikolog olmak istiyordum. Oradan sosyolojiye doğru evrildi. Ama simitçi olmayı istediğim bir dönem de varmış.

Hemen hemen yer aldığınız her projede şarkı söylüyorsunuz. Filmde de Sezen Aksu’nun ‘Vazgeçtim’ şarkısını okudunuz. Müzikle ilgili bir şeyler yapmak var mı aklınızda?

Haberin Devamı

S.S.: Profesyonel anlamda hiç düşünmedim. Daha çok oyunculuğa tutku duyduğum için, müzik o kadar ağır basmadı. Oyunculuğu beslemesi hoşuma gidiyor. Belki oyunculukta doygunluğa eriştikten sonra müzikle ilgili bir şeyler olabilir.