Siyaset ‘TMK ölüm kalım meselesidir’

‘TMK ölüm kalım meselesidir’

02.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Yıldırım ve AP Başkanı Schulz ile ortak basın toplantısı düzenledi. Yıldırım toplantıda gündeme gelen terörle mücadele yasası konusuyla ilgili taviz verilmeyeceğini belirterek “Türkiye’nin güvenliği ölüm kalım meselesidir” dedi

‘TMK ölüm kalım meselesidir’

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Yıldırım ve Schulz’un birçok konuda görüş ayrılığına düştü ancak fikir ayrılıklarının görüşerek çözülebileceği uzlaşmasına varıldı.

Schulz, “AB ve Türkiye; iki taraf arasında belli gerginlikler, sürtüşmeler de var. AB olarak Türkiye’ye yeterince destek olmadığımızı ifade etti. Ben ise darbe denemesi sonrasındaki süreçlerin pürüzsüz ilerlediğini ve bunun da soru işaretlerine sebep olduğunu ifade ettim. Gülen hareketi ve bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki kanattan bahsetti. Yıldırım’a teşekkür ediyorum bu konuyu bu kapsamıyla bilmiyorduk ve gerekli tepkiyi veremedik” dedi.

Vize serbestisi

Schulz, Türkiye ile AB arasındaki “sorunlar listesini” ele aldıklarını da ifade ederek, “Güvenlik ve temel hak özgürlükler, medya özgürlüğü, vize serbestisi ve mali katkılar konularını görüştük. Uzlaştığımız, ayrı düştüğümüz noktalar var. Terörle mücadele yasası da dahil olmak üzere bütün başlıklar tamamlanınca vize serbestisi olacağını söyledim. Başbakan’a şunu da ifade ettim; terör mücadele konusunda değişiklik yok ise elimiz kolumuz bağlı dedim” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Schulz’un TMK’da terörün tanımında değişiklik mesajına ilişkin “Vize serbestisi ve geri kabul birlikte yürüyecek. Bu taahhütlerin bir kısmı yerine gelmedi. Bizim de yerine getirmediğimiz konular var. Bunun bir istisnası var terörle mücadele kanunu değiştirilmesi. AB’ye de Schulz’a da söyledik; biz terörle mücadele yasasında iyileştirme yapamayız. Türkiye’nin güvenlik meselesi, ölüm kalım meselesidir. Avrupa’nın da terörle mücadelesi için olması gereken bir konu. Diğer konuların çözülmesinde bir kısıtlama görmüyoruz” dedi.

“Vize serbestisi bu sebeple durur mu?” sorusu üzerine Schulz, “Şu anda Türkiye-AB arasındaki farklılık nedeniyle adım atılamıyor ama başarısızlığa uğrayacağı anlamına gelmez” dedi. Bir gazetecinin
Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarına ilişkin sorusuna Yıldırım, “Gazetecilik saygın bir iştir. Gazetecilik kılığı altında terör faaliyeti apayrı bir iştir” dedi.

‘Algı değil olgu önemli’

Schulz ise “Ankara hükümeti ile bizim; basın ve ifade özgürlüğünden anladığımız şey konusunda fark var. Türkiye’nin diğer vakalarda olduğu gibi gazetecilerde de her vakaya tekil olarak bakması gerekiyor. AİHS’de belirlenmiş olan koşullara göre yargılanmalı. Zanlıların temel hakları gözetilerek bir yargılama yapılmalıdır” diye konuştu. Yeniden söz alan Yıldırım da, “Türkiye hukuk devleti. Bir savcı mahkemeye sevk ederken bizden izin de almaz onların yetkisini de alamayız. Algı farkı olabilir ama algıdan ziyade olgu önemlidir. Çalışma yapabiliriz, karanlığa taş atarak bu işin üstesinden gelemeyiz” dedi.

Haberin Devamı

‘Ordu değil’ düzeltmesi

Schulz başka bir soru üzerine de, “Darbe boyutlarını göremedim dedim, darbe tehdidini gördük. Darbeye kimler katıldı bu kadar kısa sürede nasıl bilinebilir? Şiddetle dolu darbe denemesinin üzerinden 48 saat geçtiğinde binlerce insan tutuklandı, buna şaşırdık. O zaman da sorduk ama o zamandakinden daha iyi cevaplandırıldı bugün. Darbe boyutunu ben ve birçok meslektaşım kınadık. Kendi halkına ateş eden bir orduyu ancak aşağılayabilirsiniz” dedi. Söze giren Yıldırım, “Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giyen terör örgütü mensupları yapmıştır. Düzeltmek isterim” dedi.

Dost kara günde belli olur

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Uluslararası Parlamenter Asamble Başkanları onuruna yemek verdi. Yemek öncesi Yıldırım, özetle şunları söyledi:

- SAVUNMA HAKKI MEŞRUDUR: Darbe yapmak isteyenler milletten darbeyi yemiştir. Günler boyu süren demokrasi nöbetlerinde, insanlarımız tek ses oldu, tek yürek oldu ve ‘biz birlikte Türkiye’yiz’ diye haykırdık. Her devletin kendisini yok etmeye yönelik bu tür alçakça girişimler karşısında savunma hakkı meşrudur.

- DOST BİLDİKLERİMİZ: Bizde bir söz vardır, ‘Dost kara günde belli olur.’ Terör saldırısına uğrayan tüm dost ve kardeş ülkelerle dayanışma içerisinde olduk. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki 15 Temmuz’da yaşadığımız bu alçak saldırı karşısında desteklerini kayıtsız şartsız derhal ortaya koyan dostlarımız oldu. Ancak dost bildiğimiz ve çok güvendiğimiz birçok ülke sessiz kalmayı tercih etti.

- BİR SINAVDI: Türkiye bu kötü tecrübeyi yaşadı. İsteriz ki hiçbir dostumuz böylesine bir acı yaşamasın. Onun için bu
darbe girişimi bir anlamda bir sınavdı. Demokrasiden yana olanlarla, demokrasi karşıtı darbe tarafında olanlar arasında bir tercihti. Gerçek dostlarımızı biz orada hemen gördük. Ama bazı dost bildiklerimiz maalesef tepkilerini göstermekte gerekli cesareti gösteremediler.

- GEÇ DE OLSA KAZANIM: Günler sonra gerçeklerin daha iyi anlaşılmasıyla birlikte bu durumun olumluya dönmeye başlaması da aslında geç de olsa bir kazanımdır. Demokratik değerler konusunda en ufak bir olayda her türlü eleştiriyi yapan bazı ülkelerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı ülkelerin doğrudan demokrasiyi hedef alan bir saldırıda demokrasiyi savunmakta aciz kalmışlar ve en ufak en hafif deyimiyle susmak suretiyle darbeden yana tavır sergilemişlerdir. Bu esef vericidir ve dünyanın geleceği için endişe vericidir. Demokratik değerlerin savunulmasında çifte standardı asla kabul etmiyoruz. Sizler Türkiye’ye verdiğiniz desteğin bu zor günlerde bizimle dayanışmanızın göstergesi olarak buradasınız. TBMM’nin çağrısına kulak verip buraya geldiniz. Sizlerden beklentimiz, Türk insanının o karanlık gecede demokrasisine canı pahasına nasıl sahip çıktığını bütün cümle aleme anlatmanızdır.

Haberin Devamı

Yıldırım pazar günü Diyarbakır’da

Başbakan Yıldırım, pazar günü Diyarbakır’da Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik yatırım, teşvik ve destek projelerini açıklayacak. (KIVANÇ EL Ankara)