'Vicdanlarımızı harekete geçirelim'

G20 kapsamında; B20 (Business 20) ve W20 (Women 20)’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Mülteci Kadınlar” panelinde mülteci sorununa kadınların penceresinden bakıldı. Tüm G20 ülkelerini Suriyeli mülteciler konusunda ellerini taşın altına sokmaya davet eden panelistler, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden mülteciler konusunda daha fazlasını yapmasını talep etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı panelde, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Pascal Moreau, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, AFAD Başkanı Fuat Oktay ile Uluslararası Mülteci Derneği Başkan Yardımcısı Muaz Yanılmaz konuşmacı olarak yer aldı.

Asla kabullenemiyorum

“Bugün sizlerle burada Akdeniz medeniyetinin birikiminden aldığımız ilhamları konuşmak isterdik fakat ne yazık ki terör hadiseleri ve Akdeniz’in doğusunda yer alan Suriye trajedisi bizi başka konuları konuşmaya mecbur ediyor” diyerek sözlerine başlayan Emine Erdoğan mültecilerin göç yolunda yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekerek şunları söyledi:

“Uluslararası toplum bir çözüm üretemeyince sığınmacılar kendileri bir çözüm üretmeye çalışyıorlar. Ölümü dahi göze alarak denizlere açılıyorlar. 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin sahile vuran bedeni hepimizin hafızasında. Türkiye olarak Suriye’deki şiddetten kaçarak Türkiye’ye sığınan 2 milyon 200 bin insanı ağırlıyoruz. Fakat uluslararası toplumdan yapılan yardımlar beklentilerin çok çok altında kaldı. Gelişmenin sadece ekonomik büyümeye indirgenmesini de asla kabullenemiyorum. Gelişmiş ülke olmanın temel şartı insanlık değerlerini yere düşürmemektir. Bu bağlamda uluslararası toplumu mülteciler konusunda daha etik ve daha ahlaki bir duruşa davet ediyorum. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanlığın geleceğini tehdit eden tüm zulümlere dur diyelim. Savaşın ağır bedelleri var barışın yok. Yapmamız gereken şey vicdanlarımızı harekete geçirmek.”

‘AB’nin sigortasıyız’

Fransız hükümetinin Paris saldırılarının ardından ilk hamle olarak sınırları kapatmasını eleştiren Muaz Yanılmaz “Bu Fransa’nın mülteci masasından kalktığının mesajıydı” dedi.

Yanılmaz’dan sonra sözü alan AFAD Başkanı Oktay verdiği çarpıcı rakamlarla dikkat çekti. Bugüne kadar toplam 2.2 milyon Suriyeli mülteciden biyometrik kayıt alındığını söyleyen Oktay, 10 ilde bulunan 25 mülteci kampında yaklaşık 300 bin kişinin kaldığını dile getirdi. Suriyeli mülteciler için 10 milyona yakın sağlık hizmeti verildiğini vurgulayan Oktay, 300 bine yakın ameliyat, 400 bine yakın da yatarak tedavi gerçekleştirildiğini söyledi. Oktay, Almanya’da 153 bin, İsveç’te 93 bin, Macaristan’da 71 bin, Bulgaristan’da 16 bin, Fransa’da 8 bin, İngiltere’de de 7 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu hatırlatarak, “Sadece Gaziantep’te hepsinin toplamından daha fazla, 350 bin mülteci var” dedi. Oktay sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin mülteciler konusunda Avrupa Birliği’ne sigorta olduğunu ya biz anlatamadık ya da onlar göremedi.”

İstihdam kararı

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ise son dönemde Suriyeli mülteciler arasında Türkçeye talebin arttığına dikkat çekerek, “Çünkü artık ne zaman dönecekleri sorusunun cevabını bulamıyorlar” diyerek dünyaya şu soruyu yöneltti:

“AB niye kuruldu? BM niye oluştu? Bu koca kurumlar savaş olmasın diye yapıldı. Eğer bir 3. Dünya Savaşı yaşanıyorsa neden çalışmıyorlar? Neden kararlar almıyorlar?”

Panel sonunda Oktay’ın önerisi ile G20 bünyesindeki şirketlere, sosyal sorumluluk bütçelerini direkt yatırıma dönüştürmeleri ve kuracakları işlerde belli bir yüzdede mülteci çalıştırma zorunluluğu getirmeleri teklifi sunuldu.

BMMYK Türkiye Temsilcisi Pascal Moreau ise mülteci kadınların sorunlarına dikkat çekti. Tüm dünyada 16 milyon mültecinin yerlerinden edildiğini söyleyen Moreau, bu rakamın yarısının kadın olduğunu belirterek, “Kadınların riski erkeklerden daha fazladır. Kadınlara karşı daha farklı bir tutum alınmalı. Burada ya yapayalnız kalmış, ya çok sayıda çocuğu olan ya da yaşlı veya engelli aile büyüklerine bakmak durumunda olan kadınlardan bahsediyoruz. Bu kadınların güçlendirilmesi önemli. Çünkü tek ekmek kazanan onlar. Kendilerini koruyabilmek için de böyle olunca bazıları çok erken yaşta evlenmek zorunda kalıyor. Pekçok mülteci kadın da şiddetin mağduru oluyor. Türkiye’yi bu konuda gerçekten desteklememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.