‘Yabancı’ değilsiniz gelin iş konuşalım

Türkiye’de yatırımları bulunan uluslararası şirketlerin tepe yöneticileri İstanbul’daki buluşmada güven tazeledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Ekonomi Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen toplantıda yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güvenle yatırım yapabileceğinin mesajını verdi. Bakan Zeybekci, Türkiye’ye yatırım yapan dünya çapındaki firmaların ‘yabancı’ olarak nitelendirilmesini uygun bulmadığını belirterek, ‘uluslararası yatırımcı’ ifadesinin kullanılması gerektiği üzerinde durdu. Her an yatırımcı için hazır olduklarını anlatan Zeybekci, toplantıda tüm yatırımcılara cep telefonu numarasını verirken, gece gündüz her sorunun çözümü için bizzat kendisinin hazır olduğunu ifade etti.

‘İstikrar dönemi’

Toplantıda Türkiye’de yatırımı olan büyük firmaların, özellikle hükümetin hayata geçirdiği teşvik sistemi ve yatırım ortamı üzerinde durdukları ifade edildi. Bakan Zeybekci ise bu konuda uluslararası yatırımcılara sağlanan teşviklere dikkat çekerek, Türkiye’nin fırsatlar ülkesi olduğunu ifade etti. Zeybekci, “Gelin, aklınıza gelen ne varsa konuşalım. Memleketin, yatırımcının menfaatine olan her şeyi konuşalım” ifadelerini kullandı.

2017 yılını ‘atılım’ yılı olarak belirlediklerini hatırlatan Zeybekci, bu ‘pozitif’ süreçte ortaya çıkabilecek tüm sorunların da üstesinden geleceklerini söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi ardından oluşabilecek tereddütlere vurgu yapan Zeybekci, yeni teşvik sistemi başta olmak üzere yatırımcıyı destekleyen en önemli adımların bu süreçte atıldığını, Türkiye’nin tüm evrensel standartlara göre hareket ettiğini dile getirdi.

Darbe girişimi ve referandumu hatırlatan Zeybekci, sürdürülebilir ve öngörülebilir istikrar döneminin başlayacağını kaydetti. Bakan Zeybekci, “Bu fırsatların olduğu bir ortamda da Türkiye tam yatırım yapılabilir bir ortam olacak. Tam anlamıyla yatırım yapılması gereken bir ülke olacak. Zaten şu andaki gidişatımız ve yürüyüşümüz öyle. Şu an öngördüğümüz gibi gidiyoruz. 2017 yılı yatırım ve dış ticarette bir atılım yılı olacak. Bütün tereddütlerin, yaşanan sıkıntıların da farkındayız. Bunların ortadan kaldırılması için gereken her şey yapılacak” diye konuştu.

‘AB standartlarını sağlamak istiyoruz’

Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini vazgeçilmez bir hedef olarak gördüğünü dile getiren Zeybekci, “Derdimiz Türkiye AB’nin üyesi bir ülke olsun derdi değil, birinci hedefimiz AB’nin sahip olduğu tüm standartları insanlarımıza sağlamak, böyle bir ülke olmak” açıklamasında bulundu.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin Türkiye’ye sağlanacak bir iltimas, hediye, bağış gibi görüldüğüne işaret etti. Zeybekci, şunları söyledi:

“2016 yılında AB etki değerlendirme çalışmasını bağımız bir kuruluşa yaptırdı, Türkiye olarak biz de bağımsız bir kuruluşa yaptırdık. Gümrük Birliği’nin hizmetler, kamu alımları, tarım ve gıda, elektronik ticareti kapsayacak şekilde genişlemesinin iki tarafa etkilerini değerlendirdik. Böyle bir şey gerçekleştiğinde, şu an 150 milyar doların üzerinde olan dış ticaret hacmimiz 1.5 yıl içinde 200 milyar dolara, 5 yıl içinde de 300 milyar dolara çıkıyor. Bu şekildeki bir Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, tek başına AB’nin kişi başına düşen milli gelirine, genel milli gelirine olumlu katkıda bulunuyor ve Türkiye tek başına AB’nin toplam büyümesine etki ediyor. Gümrük Birliği güncellemesinden ilk etapta AB, Türkiye’den çok daha fazla menfaat sağlıyor.”

‘Teşvikler toplanmalı’

YASED’in Başkanı Ahmet Erdem, pek çok alanda ayrı ayrı sunulmuş olan teşvik ve desteklerin tek bir düzenleme altında toplanması veya bir noktadan bilgilendirme ve uygulama desteği veren bir yapı oluşturulmasının özellikle Türkiye’ye yeni yatırım yapacak yatırımcılar için önemli bir kolaylık olacağını söyledi.

Uluslararası yatırımcıların Türkiye’y inanarak ciddi yatırımlar yaptıklarını ve devam ettiklerini kaydeden Erdem, Türkiye’nin cazibe merkezi olarak konumlandırılması amacıyla çalıştıklarını söyledi. Türkiye’nin en büyük ihtiyacının teknoloji yoğun ve katma değerli büyük yatırımları çekmek olduğuna işaret eden Erdem, gelecek dönemde bunu gerçekleştirmek üzere bütüncül bir yatırım politikasının oluşturulmasına yönelik olarak Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejik Planı hazırlanmasının çok faydalı olacağını düşündüklerini dile getirdi.