Bir önceki yazımızda değerlendirdiğimiz “yağmurdan korunma amacıyla üretilmiş şemsiyeyi vurulduğunda hiçbir şey hissetmeyen bir kamyona acı vermek maksadıyla darp etme” eylemini üretebilen bir davranış şeklinin diğer tezahürlerini tanımlamaya devam ediyorum..

Sözkonusu gözlemimi yaptığım yer Kalamış’da bir kafe..

Genelde kadınların doğurdukları çocuklarla ilgili kendi üzerlerinden bir başarı hikayesi ya da üstünlük sağlama argümanı üretmek gibi refleksleri var..

Bunları kendi aralarında toplandıklarında bitmez tükenmez bir enerjiyle savunduklarına orada şahit oldum..

Haberin Devamı

Çocuklarını okullarına bırakmışlardı. Kocaları işlerine gitmiş ve kendileri için para denilen kavramı defalarca olduğu gibi bir kez daha kopyalama eylemine girişmişti..

Zaman onlarındı ve onlar kendi aralarında bir üstünlük yaratma kulvarının anlamsız labirentlerinde savaşmaktaydılar..

Toplam sekiz kişiydiler..

İkişerli ve hedeflerini çoktan belirlemiş bir kümelenme modundaydılar..

Aynı anda sekizi birden benzer ve yüksek tonda ses titreşimleriyle konuşmaktaydılar..

Buraya kadar her şey normaldi..

Benim değerlendirme kriterimin çöktüğü nokta ise ikili varyasyonlarda algının paylaşıldığını düşündüğüm halde masanın başında oturup karşısındaki arkadaşıyla çocuğunun okuldaki başarısını konuşan bir bayanın bir anda, ani bir hareketle diğer uçta oturan ve bambaşka bir konuyu konuşmakta olan diğer iki arkadaşının diyaloguna müdahale edebilme girişimiydi..

“Hayır.. Kocan o gün takım elbise giymemişti hayatım.. Dün gibi aklımda billahi..!”

“Bu ne muhteşem bir fikri firar” diye düşünürken aynı bayanın yanında oturan diğer iki bayanın gittikleri kuaförün manikürcüsünün kocasından bundan iki ay önce boşandığı bilgisini de o küçük zaman diliminde kısaca onlara aktardıktan sonra yeniden karşısında oturan arkadaşıyla okuldaki öğretmen zafiyetiyle ilgili muhabbetine devam ettiğini fark ettiğimde erkeklerin kadınlarla baş etmesi diye bir kavramın doğuştan yok. (keemlen yekün) olduğuna kanaat getirdim..

Oysa ben onların aralarındaki konuşmaların daha farklı olabileceğini düşünmekteydim..

Haberin Devamı

En azından beraberliklerindeki sorunları tartışıp sıkıntılı giden cinsel yaşamlarını hangi tür fantezilerle düzeltebileceklerini tartışsalar bütün taraflar için daha sağlıklı sonuçlar elde edilebilirdi..

“Çocuklarını okula, kocalarını işe gönderip elde ettikleri değerli zamanı bu tür bilgi paylaşımlarıyla değerlendirselerdi keşke” diye düşünürdüm..Doğru değilmiş..

Değilmiş, olsun..

Tesbit 1.. Kendi aralarındaki üstünlük sağlama güdüsü asla vazgeçemiyecekleri bir olguymuş…

Tesbit 2.. Aslında okula ve işe atıp güvende olduklarını hissetikleri liman pek de öyle sandıkları gibi değilmiş..

Zira çocukların okulda, erkeklerin de işyerlerinde zannettikleri gibi pek rahat durdukları söylenemez..