Gündem 15 Temmuz'da Güvercinlik'teki 21 helikopter kullanılmış

15 Temmuz'da Güvercinlik'teki 21 helikopter kullanılmış

22.08.2017 - 16:20 | Son Güncellenme:

Darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davada, sanıklardan eski Tuğgeneral Okan, 15 Temmuz'da Güvercinlik'ten 21 helikopterin havalandığını, uçan 42 pilottan 8'inin alaydan olduğunu söyledi.

15 Temmuzda Güvercinlikteki 21 helikopter kullanılmış

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Haberin Devamı

Duruşmanın bugünkü celsesinde sanık eski Kara Havacılık Komutanı Tuğgeneral İdris Feyzi Okan, savunma yaptı. Okan, darbe girişiminin yaşandığı dönemde albay olduğunu ancak 29 Temmuz 2016'da terfi ettirilerek Tümgeneral Hakan Atınç'ın ardından tuğgeneral rütbesiyle Kara Havacılık Komutanlığına getirildiğini söyledi.

Feyzi Okan, 15 Temmuz'da CH47 helikopterin envantere katılımı dolayısıyla yapılacak tören için çalıştıklarını, o gün Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Salih Zeki Çolak ve beraberindeki heyetin kışlaya gelmesi nedeniyle kışlada kalıp arz yaptığını anlattı.

Son ziyaretçiyi de uğurladıktan sonra Hakan Atınç'ın birlikte bir çay içip ayrılabileceklerini söylediğini ifade eden Okan, çay yerine sigara içmek için izin istediğini ve Atınç'ın da izin verdiğini bildirdi.

Haberin Devamı

Okan, bir süre sonra Kurmay Başkanı Yarbay Mehmet Şahin'in, Atınç'ın Ünsal Coşkun ile görüşme yaptığını ve gidebileceğini söylemesi üzerine birlikten ayrıldığını iddia etti.

Kışladan saat 21.40 sularında çıktığını ve eve vardığında aldığı alerji ilaçlarının etkisiyle uykulu olduğunu belirten Okan, bu sırada kızının televizyonda askerlerin Boğaz Köprüsü'nü kapattığına yönelik haberleri ilettiğini bildirdi.

Ardından Hakan Atınç'ın makamını askeri hattan aradığını ancak Kurmay Başkanı Mehmet Şahin'in telefona çıktığını belirten Okan, "Alçak irtifada uçan jet seslerini duydum. Askeri hattan birliğimi aradım. Hakan Paşa'nın odasını, nöbetçi amirleri aradım bulamadım. Kurmay Başkanı Mehmet Şahin'e ulaştım, 'Hakan Paşa burada, gelmenize gerek yok' dedi ve kapattı. Bir daha da açmadı. Ne demek istediğini anlamadım." diye konuştu.

Cep telefonunun arızalı olduğu için kapanıp açıldığını belirten Okan, cep telefonunu ancak darbe girişimi sonrası yaptırdığını iddia etti. O gece makam telefonunu kullandığını öne süren Okan, Ünsal Coşkun'u, Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Halil Gül'ü ve başka bazı isimleri aradığını ancak ulaşamadığını söyledi.

Kara Havacılık Komutanlığında görevli Albay Murat S?ama’yı aradığını ve yanına çağırdığını belirten Okan, sabaha kadar Şama ile birlikte olduklarını ifade etti. Albay Mustafa Güneş'e de telefonla ulaştığını ve birliğe gidip gitmeme konusunda kendisi ile konuşup kaos ortamı olduğu için bekleme kararı aldıklarını belirten Okan, sabaha doğru Şama'nın gittiğini kızının söylediğini ifade etti.

Haberin Devamı

"Murat Bolat ağlıyordu"

Tabur komutanlarından Murat Bolat ile telefonda konuştuğunu belirten Okan, "Sesi çok kötüydü ve ağlıyordu. Genelkurmay Başkanı imzalı bir emrin geldiğini söyledi. Bilmeden ve Genelkurmay Başkanının emri olduğunu zannettiğini, bu işin içinde bulunduğunu, darbe girişimi olduğunu fark edince kaçtığını söyledi. Ben de sabah kışlaya gelmesini, orada olan her şeyi anlatmasını, kendisini toparlamasını söyledim." ifadelerini kullandı.

Sabah saatlerinde Hakan Atınç'ın ağabeyinin arayıp, Atınç'ın darbecilerden kurtulup evine ulaştığını ve onunla görüşmeleri gerektiğini söylemesi üzerine Şama ile Kara Havacılık Komutanının evine gittiklerini dile getiren Okan, ardından kışlaya geçtiklerini anlattı.

Haberin Devamı

Okan, tüm binaları, tesisleri ve hangarları dolaşıp kontrol ettiklerini ancak olumsuz bir durumla karşılaşmadıklarını ifade ederek, ayrıca bilgisayarlar ile telefon ve telsiz kayıtlarını emniyete aldırdıklarını kaydetti.

Murat Bolat'ın da birlikte olduğunu ifade eden Okan, birinin "Bu da darbeci" demesi üzerine Bolat'ı da ifade vermek üzere savcıya gönderdiklerini bildirdi.

18 Temmuz'da helikoptere hazırlık emri vermiş

Darbe girişiminden üç gün sonra 18 Temmuz'da Kara Havacılık Komutanı Hakan Atınç'ın telefonla arayıp Genelkurmay Başkanlığından gelen telefon emri üzerine taarruz helikopterlerinin ivedi hazırlanmasını istediğini belirten Okan, şöyle konuştu:

"Zırhlı tümendeki tankların nizamiyeden çıkış yapacağı ihbarı alındığını, onların nizamiyeden çıkmayacak şekilde atış yapılmasını söyledi. Ben de 'Komutanım yanlışlık olmasın... Daha darbeden yeni çıktık' dedim. Kesinlikle doğru olduğunu ve ivedi kalkış yapılması emri verdi. Makam odalarımızın alt katında taarruz helikopter taburu odaları vardı. Emri ilettim. Pilotlar tereddüt etti, uçmak istemediler. Ben de onlara Hakan Paşa'nın yanına gitmemizi, emri bizzat ağzından duymalarını söyledim. Ama helikopterlerin de hazır olması gerekiyordu. Önce taarruz hangarına uğradık. Helikopterler hangarın içindeydi. Ankara Batı Savcılığından gelen savcılarımız, Emniyet Genel Müdürlüğü personeli içeride işlem yapıyordu. Metin Albay başındaydı, refakat ediyordu. Orada emri tabur komutan vekili olan Binbaşı Suat Akyaz'a ilettim. Hakan Paşa'nın yanına gitmek üzere çıkarken teknisyenlerden bazılarının emre itiraz ettiğini ve Albay Metin'in de bağırarak emri tekrarladığını duydum. Personel helikopter çıkarmaya başladı. Ben uçacak pilotlarla Hakan Paşa'nın yanına gittim. Hakan Paşa görevin iptal olduğunu, pilotların ve teknisyenlerin, alay komutanının hiçbir tereddüte maruz kalmadan emirlere uyması gerektiğini söyledi."

Haberin Devamı

Hakan Paşa'nın personele de seslendiğini belirten Okan, "Sonrasında olayı araştırdığımızda, Zırhlı Tümen komutanının en alt seviyedekiler dahil bütün komutanları toplantıya çağırdığını, bunu gören bir başçavuşun da Genelkurmaya telefon ihbarı yaptığını ve sosyal medyadan tweet attığını, bunun üzerine bize emir verildiğini öğrendim." diye konuştu.

Darbe girişimi sonrası helikopterleri bozmuşlar

"Darbe sonrası Güvercinlik'te, Ulucan Meydanı ve Akıncı Üssü'nde bulunan tüm hava araçlarını, küçük eğitim uçakları dahil teknik personel marifetiyle kontrollü gayri faal hale getirdik. Yani uçmaz duruma geldiler." diyen Okan, özellikle taarruz helikopterlerinde bulunan parçaları söktürdüklerini bildirdi.

Kışladaki tüm personelin ifadelerinin alındığını ve idari tahkikat yapıldığını belirten Okan, "15 Temmuz hain darbe girişiminde Güvercinlik kışlasında toplam 21 helikopter kullanılmıştır. Uçan 42 pilottan alaydan uçan sayı sadece 8'dir. Alayda normalde 150 civarında uçuşa müsait pilot bulunmaktadır." dedi.

Okan, 29 Temmuz'da Tümgeneral Hakan Atınç'ın da desteğiyle terfi edip tuğgeneral olduğunu ve ardından da Kara Havacılık Komutanlığına getirildiğini ifade ederek, FETÖ ile bir alakası bulunmadığını öne sürdü.

Feyzi Okan, kabul etmediği hakkındaki suçlamaları gururuna yediremediğini söyledi.

29 Nisan'da mesleğinden ihraç edildiğini dile getiren Okan, adaletin tecelli edip mesleğine geri döneceğine inandığını ifade etti.

Darbe girişiminden sonra 18 Ocak 2017'de gözaltına alınıp 20 Ocak'ta tutuklandığını anlatan Okan, tahliyesini talep etti.

Duruşmanın öğleden önceki bölümünde sanık eski kursiyer Teğmen İbrahim Furkan Gülcan da savunma yaptı.