The Others 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki güçler

15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki güçler

01.08.2016 - 09:32 | Son Güncellenme:

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin üzerinden günler geçtikçe, darbenin içerde ve dışardaki detayları da daha belirgin hale geliyor

15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki güçler

Milliyet Kıbrıs yazarımız Prof. Dr. Osman Köse'nin yazısı Polis Akademisi / Ankara

Haberin Devamı

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin üzerinden günler geçtikçe, darbenin içerde ve dışardaki detayları da daha belirgin hale geliyor. Zaman ilerledikçe ve darbenin ayrıntıları bir bütün olarak karşımıza çıktıkça, dehşete düşeceğimiz ve irkileceğimiz sahnelerin olacağını şimdiden söylemek mümkündür.
Türkiye, henüz daha darbenin şokunu üzerinden atamamıştır. Din ve ahlak gibi ulvi değerleri kullanarak toplumun ve devletin içinde yer bulan bu yapının, nasıl da bir canavara dönüştüğü herkesi düşündürmektedir. Masum sivillerin üzerine ağır silahlarla tereddütsüz ve acımasızca saldıran, kendi ülkesinin en hassas kurumlarını ortadan kaldırmaya çalışan bu yapının, asrın en tehlikeli kanlı örgütü haline nasıl geldiği toplumu dehşete sevk etmektedir.
Türkiye, uzun zamandan beri DAEŞ, PKK, PYD ve DHKP-C gibi kanlı örgütlerin saldırıları ile uğraşırken, güven ve dürüstlük temeli üzerinde toplumun geleceği olan zeki gençleri ağına düşüren ve devlete virüs gibi sızan masum görünümlü bir cemaatin dehşet saçan bir ur haline gelmesini izah etmek zorlaşmaktadır.
17 – 25 Aralık darbe girişiminden sonra dikkatleri üzerine çeken bu yapı, gerçekten insani ve ahlaki değerleri düstur edinen ve mensuplarına öğretmeye çalışan dini bir cemaat miydi?
Türkiye, son 3 – 4 yıldır bu yapının devleti yıkmaya, toplumu infiale sürüklemeye yönelik faaliyetleri ile uğraşmaktadır.
Dini kullanarak devletin içine sızan bu yapı, 2013 yılına kadar toplum ve devlet vicdanında saygın bir yere sahipken, sonraki yıllarda bu konumunu tamamen kaybederek toplumun nefretini üzerine çekmiştir. Toplum vicdanında hatırı sayılır bir grup olarak değil, artık bir terör örgütü olarak ( FETÖ – Paralel yapı) anılmaya başlanmıştır.
Öyle ki ABD’de ikamet eden örgüt lideri F:G, yaptıklarından özür dileyerek geri adım atması gerekirken, mücadeleye devam edeceğini beyan ederek hala daha Türkiye’yi tehdit etmektedir.
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi ile artık şunu çok iyi anlamıştır ki, FETÖ kanlı bir terör örgütüdür. Bu örgütün Türkiye’yi ve etraftaki ülkeleri kana bulayan DAEŞ, El-Kaide, PKK ve PYD’den bir farkı yoktur.
Uzun yıllardır F:G’nin telkinlerine kanarak bu yapının etrafında yer alan iyi niyetli ve olanlardan bihaber insanları örgütün etki alanından çekerek tefrik etmek ve cephe almamak devletin sorumluluğundadır.
Bu coğrafyada son birkaç asırdır oynanan oyunlara ve çevrilen dolaplara bakıldığında, FETÖ’nün karanlık güçlerin bir silahı olduğu görülür.
Karanlık güçler Türkiye’nin, içine kapanık ve bölgedeki gelişmelere kafa yormayan bir ülke olmasını istemektedirler.
Borçlarla uğraşan,
Terörün pençesinde uğraşan,
Fakirlik içinde kıvranan,
Üretmeyen ve dışarıya muhtaç olan,
Teknoloji üretemeyen,
Kendi silahını imal edemeyen,
İç siyasi ve sosyal çekişmelerle zaman geçiren,
Tarihsel sorumluluğunun farkında olmayan,
Ayakta zorlukla durabilen,
Ve karanlık güçlerin jandarması olabilecek bir Türkiye istemektedirler. Türkiye’nin son 40 yıldır yaşadığı iç çalkantılar ve terör olaylarına rağmen kalkınmaya devam etmesi ve bir istikrarın hâkim olması dünyada söz sahibi olan ülkeleri rahatsız etmektedir.
Bu nedenle dini görünüm ve kültürel değerlere sığınılarak büyütülen ve özenle gizlenerek bu günlere taşınan FETÖ ortaya çıkarılmıştır.
Türkiye’nin zinde ve dinamik gençliği hedef olmuş, örgütün ağına düşen beyinler uyuşturulmuş, mankurtlaştırılmış, akıl ve düşünme melekeleri işlevsiz hale getirilmiştir.
Örgüt, devletin ve milletin imkânlarını da yıllarca masumane görüntü altında hanesine çekmeyi başarmıştır.
Amerika ve diğer batılı büyük güçlerin müsamahası ve yol göstericiliği vasıtasıyla FETÖ, dünyanın her tarafında tek bir merkezden idare edilen bu yapıya sahip olmuştur.
Bu gün Türkiye’de elini kolunu sallayarak darbe girişimleri yapan ve yapmaya devam edeceği sinyalleri veren FETÖ, dünya üzerinde var olan çoğu devletlerde benzer kabiliyete sahip hale gelmiştir. Özellikle Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkeleri bu örgütün tehdidi altındadır ve muhtemel karışıklıklar ve istikrarsızlıkların kaynağı olabilir. Nitekim Kırgızistan’da FETÖ’nün darbe yapabileceği söylentileri bunun işaretidir.
Bu nedenle FETÖ, dini görünümlü masum bir yapıya sahipse de, arkasında karanlık güçler bulunmaktadır. ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen tüm karanlık güçler bu örgütün arkasında ve destekçisidirler.
Nitekim 15 Temmuz darbesinin ilk saatlerinde ABD’nin oyalayıcı cevaplarla darbenin gidişatını görmeye çalışması ve batıdan darbenin başarısızlığından neredeyse üzüntü duyulduğu izlenimi veren açıklamalar gelmesi bunu göstermektedir.
FETÖ ve ABD’de olan liderinin rahat ve pervasız davranışları arkasındaki güçlerden kaynaklanıyor olsa gerektir.
He ne olursa olsun, bir dini yapının milletin değerleri ve imkânlarıyla beslenerek karanlık güçlerin yönlendirdiği ve yönettiği kanlı bir örgüt haline gelmesi kıyamete kadar konuşulacaktır.
Devleti, milleti ve dini değerleri hedef alan bu yapının hiçbir zaman affedilir bir tarafı yoktur ve olmayacaktır.