Siyaset 16 Nisan teröre çözüm için fırsat olabilir

16 Nisan teröre çözüm için fırsat olabilir

26.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

PKK terörünün çözümüyle ilgili olarak, ‘eski yaklaşımlara tekrar bel bağlamak yerine, yeni yaklaşımlar benimsenmesi’ gerektiğine vurgu yapan Arslan “16 Nisan fırsat olabilir” dedi

16 Nisan teröre çözüm için  fırsat olabilir

Ak Parti Ankara milletvekili Ali İhsan Arslan, PKK terörünün çözümüyle ilgili olarak, “Eski yaklaşımlara tekrar bel bağlamak yerine, tecrübeler ışığında, Kürt meselesinde yeni yaklaşımlar benimseyip cep çözümlere odaklanmanın zamanı geldi. 16 Nisan referandum sonucu bir fırsat olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Arslan’ın makalesi, dün Al Jazeera’nin internet sayfasında yayınlandı. Arslan, makalesinde özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

Haberin Devamı

Yeni yaklaşımlar

- Yaşadığımız coğrafyada Kürtlerden sıkça söz edilen bir dönemdeyiz. Suriye ve Irak’ta yaşanan kaos, mezhepçiliği ve etnik çatışmaları körüklüyor. Sınırların değişmesi, haritaların yeniden çizilmesi an meselesi. ABD’den Rusya’ya, İran’dan Suudi Arabistan’a kadar pek çok ülkenin nüfuz savaşı, sorunu daha da karmaşıklaştırıyor. Eski yaklaşımlara tekrar bel bağlamak yerine, tecrübeler ışığında, bu temel soruna yeni yaklaşımlar benimseyip cep çözümlere odaklanmanın zamanı geldi. Denenmiş, belli bir tanıma sıkıştırılmış statik politikalar yerine sürekli evrilebilen, değiştirilebilen ve geliştirilebilen çözümler üretmeyi mümkün kılan dinamik yaklaşımları esas almalıyız.

Bağlar örneği

Haberin Devamı

- PKK’nın bazı yerleşim merkezlerinde devlet karşısında kendine alan açma mücadelesinde vatandaşların sistemle bütünleşmesinin ne denli önemli olduğunu görme açısından Sur ve Bağlar örneklerine göz atmak son derece yararlı olacaktır. PKK’nın hendek stratejisini devreye soktuğu süreçte, Diyarbakır’ın Sur ve Bağlar semtlerindeki siyasi tablo birbirine benzerdi. O süreçte, Suriye’deki durum, PKK’nın bundan faydalanmaya çalışması, aldığı dış destek vb. dış koşullar da tümüyle aynıydı. Her iki semtte de, etnik bilince sahip, Kürt kimliğine vurgu yapan insanlar çoğunluktaydı. Her iki semtte de HDP’nin oy oranı yüzde 80 civarındaydı. Ancak PKK hendek stratejisini her iki semtte aynı düzeyde gerçekleştiremedi. Sur’da dilediği yerde hendek kazabilen PKK, Bağlar’da etkin olamadı. Acaba sebep neydi? Bunun temel sebebi, hiç kuşkusuz, Bağlar sakinlerinin devlet sistemine çok daha fazla entegre olmalarıydı. Burada devlet sisteminden kasıt, güvenlik ve istihbarat birimlerinin varlığı değil elbette. Tam tersine, kastedilen, hizmet sektöründen sosyoekonomik kurumlara, alt ve üst yapılara varana dek, devletin sisteminin her düzeyde kendini hissettirmesidir.

Cep çözümler

- Bu örneklerden hareketle şunu söyleyebiliriz: PKK ile mücadele açısından, yerleşim merkezlerinde otorite boşluğuna meydan vermemek kadar, örgütün etkili olduğu yerlerde durumu lehimize çevirecek koşulları oluşturmak, bu sayede insan davranışlarını şekillendirebilmek de önemli. Bunun yolu da, toptancı yaklaşımlar yerine, mücadelenin verildiği noktanın özel koşullarına uygun cep çözümler üretebilecek arayışları benimsemekten geçiyor.

Haberin Devamı

İnsan kaynağı gerekli

- Bu çerçevede bizler de mücadelenin, PKK’ya salt silahlı takip yapmakla ya da bölgeye büyük yatırımlarla kazanılacağı yanılsamasından kendimizi kurtarmalıyız. Mücadelenin başarısı için her şeyden önce, PKK’nın tesis ettiği kontrol sisteminin kırılması gerekiyor. Bu da ancak yöre halkıyla birlikte her soruna spesifik bir çözüm üretmeyi esas alan bir metotla, insanların devlet sistemine entegrasyonuna sağlamaya odaklı bir mücadeleyle sağlanabilir. Uygulanacak çözümlerde hedef, davranışları şekillendirebilmek olmalı. Bunun için de sivillerin ve güvenlik birimlerinin iş birliğine, kendini bu sorunla mücadeleye adayacak özel yetiştirilmiş personele, teknolojiden ziyade insan kaynağına ihtiyaç var.

Haberin Devamı

- Bu yerel dinamiklerden de beslenen özel yetiştirilmiş personelin farklı problemlere spesifik çözüm üretmesine imkan tanınması da hayati önem taşıyor. Sorun, bir yerde su şebekesinin yetersizliğinden, bir başka yerde ise kadınların okuma-yazma bilmemesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenledir ki etkin mücadele için her soruna özel bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Zamanın ruhu

- Eski yöntemlerin olumlu ve olumsuz yönlerini devlet ve toplum olarak zaten tecrübe ettik. Kazanılan deneyimler ışığında, daha işlevsel olabilecek yeni anlayışlar üzerinde yoğunlaşmak, mücadelenin etkinleşmesini de beraberinde getirecektir. Özellikle, terör örgütüne peşkeş çekilen bazı il ve ilçelerde belediye başkanlarının yerlerine kayyım atandığı şimdiki süreç, sorunun çözümü için yeniden kafa yorma açısından bir fırsat olarak da değerlendirilebilir. Zamanın ruhuna uygun, ortamın, bireylerin, ailelerin, belli kesimlerin her birinin önceliğine ve hassasiyetine uygun tümevarımcı bir sistem kurmak durumundayız.

Küçük sorunlara çözümler

- Sorunlara spesifik çözümler üretme kabiliyetimiz güçlendiğinde PKK, hiç beklemediği bu asimetrik yaklaşım karşısında şaşkınlığa uğrayacak, örgütün zemin kaybetme süreci de hızlanacaktır. Küçük sorunlara etkili çözümler bulunması, bunun seferberliğe dönüşmesi, hedef kitlelerin hem devlet sistemine entegrasyonlarının hem de geleceğe yönelik umutlarının güçlenmesini sağlayacaktır. Bu, otorite boşluğunun yaşandığı yerlerde PKK’nın ‘sorun çözücü’ rolüne soyunmasına imkan bulamamasını da beraberinde getirecektir. Türkiye’den çok uzak bir örnek gibi görünse de Peru’nun PKK’ya çok benzeyen Aydınlık Yol Örgütü ile mücadelede başarıyı, sözünü ettiğimiz türden bir yöntemle elde ettiğini hatırlatmakta yarar var.