2.7 milyon lirayı buharlaştırdılar
20.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
DHA
Emlak zengini Yusuf Ocakoğlu’nun ölümünden sonra hesabındaki 2 milyon 227 bin liranın kaybolduğu iddiasıyla açılan davayla ilgili bilirkişi raporunda zararın 2 milyon 724 bin TL olduğu belirtildi.
Mersin’de 11 yıl önce kalp krizi sonucu ölen gayrimenkul zengini Yusuf Ocakoğlu’nun bankadaki hesaplarından 2 milyon 227 bin liranın buharlaştırıldığı iddiasıyla açılan davada, bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Raporda mirasçı davacıların zararının 2 milyon 724 bin 897 TL olduğu kanaatine varıldığı vurgulandı.
Babasının ölümünün ardından banka hesaplarında hareketlilik olduğunu ileri süren oğul Burhan Ocakoğlu ile 3 kardeşi, 2008’de suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturmada Yusuf Ocakoğlu’nun kardeşi Abdulhamit Ocakoğlu, yeğeni Yusuf Ocakoğlu ile bankada memur olarak görev yapan ve sonra emekli olan Edip Halavut hakkında 10’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak yargılama sırasında Yusuf Ocakoğlu’nun ölmesi nedeniyle hakkında açılan dava düştü.
Davayla ilgili bilirkişi raporu Mersin 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında okundu. Davacıların zararının 2 milyon 227 bin lira değil, 2 milyon 724 bin TL olduğu kanaatine varıldığı belirtilen raporda, Edip Halavut’un görevi nedeniyle ölen Yusuf Ocakoğlu’nun bankacılık işlemlerini bildiği vurgulandı.
Duruşmada okundu
Bankanın sorumluluğu bulunduğu vurgulanan raporda, “Yusuf Ocakoğlu’nun ölüm tarihi itibariyle söz konusu Likit Fon’un satış değerine göre mirasçılarına ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı Burhan Ocakoğlu kardeşleri Hakan Ocakoğlu, Özlem Can ve Mine Yeşil’in banka dekontlarındaki imzaların aynı yerleşim pozisyonu ile nakledilmesi suretiyle de sahtecilik yapıldığı kanaatine ulaşılmıştır” denildi.
Blokeye rağmen çalıştırılmış
Duruşmaya katılan Burhan Ocakoğlu, babasının ölümünden sonra hesabına bloke konulmuş olmasına rağmen hesabın çalıştırıldığını öne sürdü. Raporda sahteciliğin belgelendiğini belirten Ocakoğlu, “Sahtecilik suçu da hobi olarak yapılmamış olup, büyük dolandırıcılık için yapılmıştır. Bilirkişilerin düzenlenen raporda imzaları bulunmasına rağmen sonradan raporda imzası bulunan Lütfi Toker, bankanın iddialarını doğrular şekilde ayrıca beyanda bulunmuştur” dedi.
