02.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mart ayında Avrupa’daki seçim maratonunun ilk ayağı, Hollanda olacak. Avrupa’da sağ partilerin güçlenme eğiliminde olduğu bir dönemde gerçekleşecek Hollanda seçimlerinde, aşırı sağcı Geert Wilders’in Özgürlük Partisi’nin (PVV) alacağı oyların miktarı merakla beklenecek. PVV, İslam, göç ve AB karşıtı söylemleriyle dikkat çekerken, tek başına iktidar olabilmesine ihtimal verilmiyor.
İkinci ve en önemli seçimler arasında, Fransa ön sıralarda yer alıyor. Bu ülkede 23 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında cumhurbaşkanlığı, 11 ve 18 Haziran’daysa milletvekili genel seçimleri yapılacak. Cumhurbaşkanlığı yarışının, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi lideri Marine Le Pen ve merkez sağ başkan adayı François Fillon arasında geçmesi bekleniyor. Muhafazakârları temsil eden Fillon, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı, yabancılara ve Müslümanlara yönelik sert tutumuyla tanınıyor.
Avrupa’nın heyecanla beklediği bir diğer önemli seçim ise, kuşkusuz Almanya’da. Eylül ayındaki federal parlamento seçimleri için Başbakan Angela Merkel 4. kez aday olurken, özellikle göçmen politikalarına duyulan öfke nedeniyle seçilmesi kesin gibi görünmüyor.
İtalya’da ise erken seçim ihtimali güncelliğini koruyor. Sosyalist Başbakan Matteo Renzi’nin, anayasa referandumunu kaybetmesinden sonra bu ihtimal iyice güçlendi. Radikal “Beş Yıldız” hareketi, bu ülkede yükselişte.