7 bin euro’ya ölüm yolculuğu!

İstanbul Boğazı’nın kuzey girişi dün bir drama sahne oldu. Afganistan uyruklu kaçak göçmenleri Romanya’ya götüren ‘Torun’ adlı 12 metrelik gezi teknesi, gece saatlerinde bilinmeyen bir sebepten dolayı Rumeli Feneri’nin yaklaşık 4 kilometre açığında battı. İçinde 43 kişinin bulunduğu tahmin edilen tekneyle birlikte batan ve hayatını kaybeden göçmenleri sabah ava çıkan balıkçılar fark etti.
Deniz üzerinde çok sayıda ceset gören balıkçılar, durumu Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bildirdi. Donmak üzere olan 6 göçmen, balıkçılar ve olay yerine sevk edilen arama kurtarma ekiplerince denizden alınırken, TCSG-Güven gemisi, 8 Sahil Güvenlik botu, 1 Sahil Güvenlik helikopteri ve 1 Sahil Güvenlik uçağı denizde arama çalışması başlattı.

Çocuklar da vardı
Kıyıya çıkarılan cesetlerin Afganistan uyruklu göçmenlere ait olduğu tespit edildi. Cesetleri çıkarılan kişilerden 10’unun erkek, 5’inin kadın, 9’unun çocuk olduğu öğrenildi. Yaralı kurtulanlar ise çeşitli hastanelere sevk edildi. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan bir yaralının durumunun ağır olduğu belirtildi.
Arama-kurtarma faaliyetlerine katılan balıkçılar ise, kaçakları taşıyan teknede geniş yarıklar oluştuğunu söyledi. Alabora olan teknede oluşan yarıklar, bir deniz aracının tekneye çarpması ihtimalini gündeme getirdi. Balıkçılar, gece yarısı ışıklarını kapatarak ilerleyen teknenin denizde fark edilemeyeceğini belirterek bölgede gemi trafiğinin fazla olması nedeniyle çarpışma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.

İnternetten satılmış
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonucunda üzerinde ‘Torun’ yazan teknenin yaklaşık 10 gün ‘sahibinden.com’ adlı internet sitesi üzerinden satıldığı tespit edildi. Bunun üzerine teknenin eski sahibi ifadeye çağırıldı. Savcıya ifade veren bu kişi, tekneyi satın alanın kendisine internet üzerinden ulaştığını, daha önceden bu kişiyi tanımadığını söyledi.

Afganistan, İran Van ve İstanbul

Yapılan ilk incelemede Afganistan’dan Romanya’ya gitme hayali kuran göçmenlerin ilk olarak İran’a geçtikleri tespit edildi. Ölenlerin üzerinden çıkan İran parası nedeniyle göçmenlerin uzun bir süre İran’da kalmış olabileceği üzerinde duran yetkililer, bu kişilerin daha sonra Türkiye’ye geçerek Van’a geldikleri, Van’dan da beklemeden otobüsle İstanbul’a geldiklerini belirledi. İstanbul’a en fazla 2 gün önce geldiği tahmin edilen kaçakların Bakırköy’den normalde 8-10 kişiyi alabilecek ‘Torun’ adlı tekneye bindirildikleri, teknenin buradan Karadeniz’e açıldığı tespit edildi. Umuda yolculuk için kişi başı 7 bin Euro veren kaçakların içinde bulunduğu tekne, Sahil Güvenlik’in ilk yaptığı tespite göre, Rumeli Feneri’nin yaklaşık 4 kilometre açığına geldiğinde 3 metreyi bulan dalgalara daha fazla dayanamadı.

Kesin rakam yok
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, kazayla ilgili, “Tekne içerisinde kesin rakamı bilmemekle beraber sadece sağ kurtulanların ifadesinden aldığımız bilgiyi size aktarıyorum, 43 kişi olduğu ifade ediliyor. Bunların 3 tanesinin mürettebat, diğer 40 kişinin ise hepsinin Afgan uyruklu olduğunu söyleyemeyeceğim. Sadece şu ana kadar 9 Afgan pasaportu tespit edilmiş durumda, dolayısıyla kalan kişilerin de Afgan uyruklu olduğu tahmin ediliyor. Çalışmalar devam ediyor” dedi.

‘Tekneyi kıracak bir hava yoktu’

Kurtarma çalışmalarına katılan Kaptan Ali Saruhan faciayı şöyle anlattı: “Ölenlerin çoğu çocuk. Tekne küçük bir tekne, bildiğiniz sandal. İçine 40 kişi koymuşlar. Dehşeti görüyoruz. Denizde çocuk cesetleri görüyoruz. Burada dehşet yaşanıyor.”
Görgü tanıklarından balıkçı Emre Can Kolcu da, “Telsiz anonsuyla hareket ettik. Balıkçılara sahil güvenlik yardım çağrısında bulundu. Elimizden geldiği kadar çaba sarf ettik. Hepsinin üzerinde can yelekleri vardı. Boğularak ölmemişler. Denizde çantalar, ayakkabılar, montlar, boş can yelekleri vardı. Büyük ihtimalle yetişkin can yeleklerini çocuklara giydirdiler” dedi.
Teknenin yaklaşık 12 metre boyunda olduğunu ifade eden Kolcu, “Bu bir gezi teknesi, balıkçı teknesi değil. 7-8 kişilik bir tekne, 40 kişi alacak kapasitede değil. Gezi, tur yapılabilecek bir tekne. Yaşam mahalli, ambar ve makine dairesine her tarafına sıkıştırmışlar. Su depoları teknenin baş tarafını havada tutmuş ama tekne genel olarak batmış. Tekneyi kıracak, harap edecek bir hava yoktu” diye konuştu.

İlk ihbar 05.30’da mı?
Denizhaber.com’un iddiasına göre tekne kazasına ilişkin ilk ihbar Sahil Güvenlik Komutanlığı’na sabah saat 05.30 sıralarında geldi, ancak bölgeye giden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait Acil Müdahale Botu’nun arama ve tarama faaliyetinin ardından denizde hiçbir belirtiye rastlamadığını rapor ederek geri döndü. Bundan yaklaşık 3 saat sonra ise bölgede seyir halinde olan balıkçı tekneleri Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı arayarak “Denizde cesetler yüzüyor” ihbarı yaptı.

Savcılar olay yerinde
Başsavcılık kazayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, olay yeri inceleme ve otopsi işlemleri için İstanbul Cumhuriyet Savcıları Metin Kantar ve İsmail Göktürk bölgeye gitti. Arama kurtarma ekiplerinin Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı limanına getirdiği cenazeleri, savcı ve jandarma olay yeri inceleme ekipleri inceledi. Gelen gemideki personelin tamamının maske taktığı da gözlendi.